Keyifli okumalar dilerim.
Elime takılan kelepçeler boğazıma takılmış gibi hissettiriyor ve boğuyordu. Dudaklarım titredi ve ağlamaya başladım. Yere çökmüştüm kimse ittirmemişti ama ben kendimi düşürmüştüm. Tıpkı olduğum durum gibi. Kendime bir mezar açmıştım.
Öleceğimi bilmeme rağmen neden yapmıştım bunu? Çünkü yaşamıştım, onunla ilk defa yaşamıştım. Onunla ilk defa hayat bulmuştum. İlk defa sevilmiştim ve ilk defa sevmiştim. Öyle güzel bir duyguydu ki... hiç bitmesin, sonsuza kadar sürsün istemiştim. Sonsuza kadar sürmüş gibi hissedelim istedim. Çok mu şey istedim. Gerçekten de ben çok mu şey istedim?
Ama sırların açığa çıkmak için çabalayan bir yönü vardı. Ve o son benim benim kapıma dayanmıştı.
Kolumdan tutup kaldırıldım. Gelen arabaya kabaca bindirildim. Başımı dizlerimin arasına alıp sessizce ağladım.
Bir çaresizlik içinde boğuluyordum. Susuz ve güneşsiz bir hayattı Benim ki. Eskiden ölmek bu kadar ağır değildi, peki suyu ve güneşi tadan bu ruhum... Nasıl bir karanlığa gitmek istesin ki şimdi. Nasıl istesin...Sorun değil di. Yaptıklarımdan hiç pişman değildim. Pişman olduklarım korkup yapamadıklarımdan. Madem yolun sonunda ölecektim. keşke o yolda daha özgür ve özgüvenli yürüseydim.
Keşke o yolda daha çok gülseydim. Keşke o yolda kendime binlerce kez sen değerlisin diye fısıldasaydım . Hayır hayır... Bağırsaydım. Keşke daha çok bağırsaydım...###########
Soğuk ve beton bu odaya atılmıştım.
Bana ne olacaktı hiç bir fikrim yoktu. Beklemek gittikçe zor geliyordu artık.
Odanın bir köşesine sinmiştim. Ve öylece bekliyordum. Belirsiz bir işkenceye dönüşüyordu.Odanın kapısı açıldı ve içeriye hiç beklemediğim bir insan girdi. Selen...
odaya topuklu ayakkabıları ile havalı bir şekilde giriş yapıp bana doğru yürümeye başladı. ağır makyajı ve kıpkırmızı elbise ile sanki bir düğüne gelmiş gibiydi. Bom boş yüzüne baktım. Moralim bozulmuştu. Ölürken onu kaldıracak bir durumda değildim.Yanıma gelip bana üsten üsten baktı. Neden burada olduğunu bilmiyordum.
"Selam küçük ezik. " Dedi keyifli bir şekilde. Gülüyordu ve mutluydu.
Tavrına sessiz kaldım ama Bana öyle üsten bakmasına tahammül edemediğim için ayağa kalktım. Ben eğildikçe kendini yüksekte sanıyordu. Hâlbuki hep aynı yerdeydi sadece eğilen bendim farkında değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALFA'NIN GELİNİ
Ficção AdolescenteDikkat!! +18 içerir Puslu gözleri tüm bedenimi tarıyor, aklından Bin bir türlü düşünceler geçiyor gibi düşünceli bir şekilde bakıyordu bana. "İçimde ki bu duygu beni bencilliğe itiyor. " Dedi. Gözlerimin içine bakarak. "Hiç olmadık şeyler geliyor a...