İyi okumalar🤍
Tik tak
"Süreniz başladı!"
Odadaki anahtar kameranın olduğu yerde ip ile asılı duruyordu.
"Bence üç deyince zıplayarak oraya ulaşabiliriz."dedim."Ölmekten korkuyor musun?"dedi.
Hiç düşünmeden "Hayır."dedim."Peki ölmek istiyor musun?"diye sordu.
"Bilmiyorum.Bir hiç gibiyim.Uçmak isteyen bir kuş gibiyim.Ama sorun şu ki..Bu kuş kanatlarını kaybedeli çok oldu."
Derin nefes aldı."O zaman birinin bu kuşa kanat olması gerek.Üç deyince o zaman."
"Bir."
"İki."
"Üç."
Zıpla!Zıplayarak anahtarın olduğu kısma ulaştık.
Elimi anahtara uzatıp anahtarı aldım.Elimde ki kelepçenin kildini çözüp,Ateş'e anahtarı verdim.
Hızlıca o da kelepçeden kurtularak kapıya ulaştı.Anahtarı kapının deliğine soktu ve çevirdi.
İki kez çevirmenin ardından kapı açıldı ve odadan kaçarcasına çıktık.Kapıdan çıktığımızda uzun bir koridorla karşılaştık.Karanlıktı.
Elimi boşluğa doğru götürdüm.Dokunduğum şey duvardı.Yavaşça duvara yaslandım.Karanlıktan korkmamalıydım.Kalbim çok hızlı atıyordu.
Ayak sesleri duydum.Ve birden bire ışıklar açıldı.
"Lan yaşıyor musun?"diye bağırdı Bulut ve koşarak Onur'a sarıldı.
Esila ile göz göze geldiğimizde ona doğru koştum.Bana sıkıca sarıldı.Bir tek bana Esila sarıldığında kendimi iyi hissediyordum.
"Çok korktum."diye fısıldadı.Başımı omzundan kaldırdım."Sözümüzü hatırlıyor musun?"
Başını evet anlamında salladı."Ne demiştik.Bir birimizi bırakıp gitmek yok.Sen yoksan ben yokum..Ya beraber var olacağız ya da beraber yok olacağız."
✨
Esila ile tanıştıkları zaman..Hastanelerden hep nefret etmişimdir.Ama buradan dönüş yok diyen koridorlarda babam için bekliyordum.Bizim kaza yaptığımızı fark edenler ambulansı aramışlardı.Doktorlara "Babam iyi olacak mı?"diye sorduğumda bana maalesef der gibi bakmışlardı.Bana baban yaşayacak
demişlerdi.Umut vermişlerdi ben üzülmeyeyim diye ama ben o zamanları geçeli çok olmuştu.Artık nefes alamadığımı hissettiğim için kendimi hastanenin bahçesine atmıştım.
Bahçeye çıktığımda bankta ağlayan bir kız görmüştüm.Onu korkutmamak için yavaşça yanına gidip "Merhaba."demiştim.
Kafasında çok güzel mor bir saç bandı vardı.
Gözlerindeki yaşları silip bana baktı.Gülümseyerek oda "Merhaba."dedi.
"Yanına oturabilir miyim?"
"Tabi."
"Neden ağlıyorsun?"
Kafasındaki saç bandını çıkarıp bana baktı.
"Halime ağlıyorum.."
Saçlarını kaybetmişti.
"Kan kanseriyim ben şu halime bak.Buna nasıl ağlanmaz?"
Ona sıkıca sarılmıştım.Oda bana sarılmıştı.O zaman anlamıştım bizim bir birimizi tamamladığımızı.
"İsmin ne?"diye sormuştum.
"Esila.Senin ki ne?"
Elimi uzatıp "Alev."demiştim.Elimi sıkmıştı.
"Memnun oldum Alev."
"Bende Esila."
O zaman biz birbirimize bir söz vermiştik.
Birbirimizi asla bırakmayacaktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçış Yok!
Mystery / ThrillerO gün yine sıkıcı bir okul günü geçireceğimi düşünerek okula gitmiştim.Keşke o gün böyle olmasaydı da sıkıcı olsaydı. Ama keşkeler acıtır..