2) "Hep Büyük Olmak"

29.7K 1.4K 286
                                    

Selamınhelloooo!!

Bölüm Şarkısı: Ahmet Kaya - Penceresiz Kaldım Anne

Bölüm kısa ama ilerleyen zamanlarda uzayacak haberiniz olsun. (Yine de bana çok güvenmeyin)

Keyifli okumalarrr <3

🍂

Tepemde öten müzik yüzünden yüzümü buruşturdum. Sabah sabah yine ne diye bağırtıyordu şunu bu gerzek!

"Çağla! Kapatsana kızım şunu. İnsan yatıyor değil mi burada? Salak, kapat hemen!"

Yorganı tepeme kadar çekip şu cırtlak sesin biraz olsun azalmasını bekledim. Lakin beklediğim gibi olmadı. Kız ne tür bir şarkı açtıysa adeta kulağımı tırmalıyordu.

Çağla beni tınlamazken "Ya kızım mal mısın? Kapat hemen şunu? Ayrıca bu ne biçim bir şarkı? İğrenç, şarkı zevkine tüküreyim?" dedim yüzümü buruşturarak.

Hâlâ müziği kapatmasını beklerken, Çağla'nın bağırışını bile zar zor işittim. Salak müziğin sesini kısmak yerine kendi sesini yükseltiyordu.

"Sen anlarsın be varoş. Biz buna metal müzik diyoruz canım. Senin gibi bir erkek fatmaya hitap etmemesi gayet normal."

Bir kahkaha atıp "Bana varoş diyene bakın anasını satayım. Ayrıca sen buna müzik diyebiliyor musun cidden? Kızım, adam böğürüyor resmen!" dedim iğrenircesine.

Bana bir cevap vermeyip, hâlâ anıran adamı dinleyen kız yüzünden bir çığlık attım. Yemin ediyorum kafayı yiyecektim bu yurtta.

"Çağla, ya şu siktiğimin müziğini kapatırsın ya da benden çok güzel bir dayak yersin. Karar senin."

Susmamla müziğin kapanması bir oldu. Dudaklarım keyifle iki yana kıvrıldı.

Yaşasın erkek fatmacılık!

"Tamam be kapattık işte. Sende dövecek yer arıyorsun, vahşi."

Hâlâ gülerken "Vahişiyim evet. O yüzden uzak durun benden!" dedim.

O hâlâ söylenirken, uykuma kaldığım yerden devam ettim.

🍂

Siyah tokamı da bileğime taktıktan sonra kızlara "Hadi aşağı inelim," dedim ve hemen odadan çıktım. Sabah Çağla ile olan tartışmamızdan sonra biraz daha uyumuştum. Bıraksalar hâlâ uyurdum ama, Bade o borazan gibi sesiyle bağırdığında yataktan çıkmak zorunda kalmıştım.

Ben önde, Bade ve Çağla arkada yemekhaneye girdiğimizde, köşedeki tabildotlardan alıp yiyeceklerden azar azar koyduk. Zaten fazla fazla almak gibi bir lüksümüz yoktu. Başımızda Radar Müdüre olduğu müddetçe lüks bize çok uzak bir kavram olarak kalacaktı.

Her zamanki masamıza geçtiğimizde, önümdeki kahvaltılıkla oynamaya başladım. Nimetle oynanmazdı ama bunlara nimet demeye bin şahit isterdi. Bazen böyle yiyecekler bozulsa dahi onları önümüze koyarlardı. Anamız babamız olmadığı için bizi adamdan saymıyorlardı tabi.

Ulan ülkede zaten adalet yoktu, ama bizim gibi kimsesizlere hiç yoktu!

Siyah zeytini ağzıma atıp çiğnediğimde aldığım tat yüzünden yüzümü buruşturmadan edemedim. Anlaşılan bugün de güzel bir şeyler zıkkımlanmak haramdı bana.

TOMRİS | Gerçek Ailem Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin