TOMRİS | Gerçek Ailem

30) "Buzdan Kalp"

Selamınhelloooo!! Nasılsınız?? Ben güya dün bölüm atacaktım :( Bunun için çok özür dilerim ama yine bir bahanem var hsdhwjdj. Misafir geldi ve bilin bakalım noldu? Evet, size bölüm atmak yerine onlara hizmet ettim. Gece bir sularında gittiler, ben zaten onlar gidince bayıldım kdjxjekf

Bu yüzde bunu telafi etmek için bölümü uzattım. Bazı eklemeler yaptım. Umarım beğenirsiniz.

Yorum sayımız yine düşmüş :( Sınır koymak istemiyorum sizde sevmiyorsunuz zaten. Ama lütfen bölüm hakkındaki fikirlerinizi belirtinnn. Satır arası yorumlarınızı bekliyorum. Keyifli okumalarrr

Medya: Afra Mizgin. (Kim olduğu bölümde geçiyor.)

🫂

Gözlerimi kısıp "Sanada merhaba çakma Robin Hood," dedim alayla.

Pınar bize şaşkınlıkla bakıp "Siz nereden tanışıyorsunuz?" diye sordu.

"Evet ya nereden tanışıyorsunuz lan?" dedi Peker'de.

Omzumu silktim. Sessizliğimi fark eden Poyraz başladı dünü anlatmaya. Bende onu süzdüm ister istemez. Çünkü yüzü, dünden daha farklıydı. Kaşının ve dudağının üzerinde patlak vardı. Yaraların etrafındaki kurumuş kanlar pek de iyi bir görüntü sunmuyordu. Gözlerim bu sefer masanın üzerindeki ellerine kaydı. Parmak boğumları bir darbe aldığını belli edercesine kıpkırmızıydı ve derisinin üstü yer yer soyulmuştu. Kafamı kaldırdığım an onunla göz göze geldim. Yüzünde gıcık bir sırıtışla bana bakıyordu.

"Dün Barlaslara gittim ya, mutfaktan sessizce gireyim derken Tomris'e yakalandım," diyerek konuya girdi. "Tam olarak tanışmış sayılmayız. Öyle ayaküstü bir sohbet ettik. Malum Tomris Hanım konuşmayı pek sevmiyor. Ağzından kerpetenle alıyoruz lafı. Ha bir de çok iğrenç espiri anlayışı var. Dışarının soğuğu yetmiyor gibi bir de Tomris'in soğuk espirileriyle mücadele etmek zorunda kaldım."

Ona kötü kötü baktığımda sırıttı. Gözlerimi devirdim. Bir kere benim espirilerim gayet güzeldi.

Peker iştahla poğaçayı yerken "Ahu öyledir ya, tabiri caizse bok gibi espiri yapar. Ceyda Kasabalı bile bu kadar kötü şakalar yapmıyordur," dediğinde ona baktım. Elimin tersiyle ensesine vurdum bir tane.

"Sen kimin yanındasın lan hain kostok?" diye sordum. Sırıttı "Ben hep senin yanındayım ponçiğim." Bana yönelik ettiği hitaba karşılık suratımı buruşturdum. Bu tepkime güldü.

"Ponçiğim ne amına koyayım? Küfür etsen bu kadar koymazdı yeminle."

Bu söylediğime hepsi kahkaha attı. Kantindeki birkaç kişinin bakışları bize döndü. En kalabalık masa bizimkiydi, mülteci gibi doluşmuştuk tek bir yere. Bir de bağıra bağıra konuşuyordu erkekler. Haliyle bu da insanların dikkatini çekiyordu.

Barlas "Bakıyorum da yine formundasın Ahu," dediğinde ona hiçbir cevap vermedim. Hatta bakışlarımı hızla çektim. Son anda gördüğüm kadarıyla gülen suratı, verdiğim bu tepkiyle birlikte düşmüştü. Dişlerimi sıktım, ellerim masanın altından yumruk şeklini aldı. Peker'in bakışlarının bana kaydığını hissettim ancak ona hiçbir karşılık vermedim. Birilerine hesap verecek halim yoktu şu an.

"Sen yine Asaf ile kavga mı ettin abi?" diye konuştu Pınar. Bakışlarım Poyraz'a döndü.

"Onun yüzünden okuldan iki hafta uzaklaştırma aldım. Bir bedeli olmalıydı," dediğinde "Ha yani iki hafta yetmedi bir hafta daha mı alayım dedin süperzeka?" diye konuştum.

Sırıtıp "Çakma Robin Hood'dan sonra, Süperzeka. Güzel sevdim. Başka böyle yaratıcı lakapların var mı?" diye sordu.

"Var. Mesela Hırsız Poyraz var, Unicorn var, en bombasını söylüyorum; Servet Sayar," dedim.