Yoksaydığım Karanlık Taraf

4 0 0
                                    

Sevgili günlük, bundan sonra durumlar biraz karanlık tarafa geçtiği için anılarımı kardeşim Bade ile değil seninle paylaşacağım. 

Arkamdan gelen geçmişim.

Yaş 21. Sosyal medyadan bir mesaj aldım. Tanımadığım biri. Profil ismi yabancı. Mesajı okudum;

'Sema; ben İdil, ortaokuldan. Seninle konuşmak istiyorum numaranı verir misin? '

Ya hu ben tam geçmişimi affetmişim, unutmaya başlamışım, kabuk tutan yaramı kanatalım diyor. Ne diyeceğimi bilemedim ama bana ulaşmasına sevindim. Numaramı verdim. Konuştuk ve buluşma ayarladık tarih 14 şubat. Manidar. İdil ile buluşmak iyi gelebilir önce Meltem ile 1 ay sonra İdil'le yıllar sonra buluşuyoruz, arkadaş 7 yıldır neredeydiniz? İdil ile son hatırladığım anılarım olumsuzdu oysa. Neden bu hevesim anlamadım. Ne bulmayı bekliyordum acaba geçmişimden?

O beklenen gün geldi. Evden çıktım. Soğuk havayı tüm bedenimle hissettim. İçimde ağlamaklı bir hal var ama ağlayamıyorum da yaklaşık yarım saat geçti ellerimin yerinde olduğunu kontrol ettim ve sonunda otobüs geldi. Otobüs ineceğim durağa yaklaştıkça heyecan sarıyordu beni. Telefonla 7 yıl sonra ilk kez aradım onu ve sesini duydum. 'Geldim' dedim. Kısa bir geçmişi kucaklamanın ardından bir kafeye oturduk. Konuştuk ve ben derin bir uykudan uyanmış gibi oldum. Geçmiş anılarımdaki boşluklar yavaş yavaş doluyordu. İdil abartıyor muydu, yoksa duyduklarım gerçeğin kendisi mıydı?

Ben, o anıları zihnimin en derinlerine bastırıp yok ettiğimi sanmıştım. Örneğin okul servisinin yaptığı kazada kolumdan yaralandığımı o gün İdil ile buluşunca hatırladım. Bizim sınıftakilerin yaptığı eşek şakalarını hatırlattı bana. Eğlenmek uğruna arkadaşlarına yaptıkları zalimlikleri hatırladım. İdil ve ben de onlar gibi olmuştuk yanlış şeyler yaptık. Tebessümle hatırladığım kimse, tam olarak masum değildi. Binbir çeşit entrika, dedikodu, söz dalaşı, zorbalık, popülerlik yarışları, yalanlar iftiralar, şiddet, karışık ilişkiler,  bir kere geleceğiz dünyaya düşüncesiyle düşüncesizce yapılan yanlışlar ve kimsenin hiç pişman olmayışından bahsetti. 

Rüzgar'ın insanlarla dalga geçip aşağılaması, ben ve İdil'in sınıfta oturmamızdan rahatsız olması, kafama attığı basket topu ve kendine has kahkahası, zorbalıklarını, ben dahil çevresindekileri menfaatleri uğruna kullandığını anlattı. 
Rüzgar'ın ona yaptığı rahatsız edici davranışlara karşın benim tepkisiz kalmamdan da zaman zaman hayal kırıklığına uğradığını söyledi İdil. Sınıftaki herkes yanlış davranışların farkında ola ola sürdürdü bu davranışları diye ekledi.

Okulun son günleri hepimizi aklında aynı düşünce vardı; okul bitecek ve biz başka okulda yeni insanlarla, yeni birer insana dönüşüp her şeyi unutucaktık. Birbirine, bir daha görüşelim diyen tek bir insan yoktu, tek damla gözyaşı düşmedi kimseden. Herkes kurtulmuştu geçmişinden ve günahlarından. Artık büyüme zamanıydı. Ama okulu bitirenler yeni hayatlarına kolay kolay uyum sağlayamamış ben dahil hemen herkes tarif edemedikleri sıkıntılar yaşamış ve hayal ettikleri o yeni hayatlarına geçememiş. Herkes aldığı ahlarla boğuştu belki de. Ayrı hayatlarda aynı acılara çare aramışız. İdil'i dinledikçe  zihnime dolan anılarla mücadele halindeydim.

İdil' e bu anlattıklarını ve bazı olayları hatırlayamadığımı söyledim. Çok şaşırdı, kafamı bir yere vurup vurmadığımı sordu. Ona şu anda Rüzgar ile aynı üniversitede okuduğu müjdesini verdim. Çok üzüldü. Onunla hiç karşılaşmamışsın bir daha karşılaşmazsın, bölümleriniz farklı diye teselli ettim onu. Rüzgar ile görüşüp görüşmediğimi sordu. Sadece birkaç kez denk geldiğimizi ve selamlaştığımızı söyledim. Onun selamını bile alma, o ve arkadaşları yüzünden iki yıl terapi gördüm dedi. Şok olmuş olarak yanından ayrılırken bir daha ki buluşmada bir arkadaşı ile beni tanıştıracağını söyledi. Üç gün sonra tekrar buluşmak üzere sözleştik.

SIRDAŞ (Fısıltı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin