Göz yaşı

351 73 221
                                    



Dur! Oy vermeden mi başlayacaksın? (:


Hatırlatma:

Yaratık öfkeyle üzerime yürüdüğünde sertçe yutkundum. Yaratıkla aramızda az bir mesafe kala kapı gürültüyle kırıldı. İçeri Prens Ayaz, Prens Miran, Prens Yağız, Deniz ,Arya ve ismini bilmediğim ama simasını hatırladığım 2 kişi daha girdi. Yüzlerine yerleşmiş öfke ile birlikte ellerinde elementlerini oluşturmuşken yaratık bir elini bana uzattı. Ne yapacağını beklerken kin ve nefret dolu sesiyle kalbimi delip geçen o kelimeleri mırıldandı.

"ВИЕ СТЕ ЗАТВОРЕНИ НА СМЪРТ!"

Ölüm Büyüsü

<<

Yaratığın parmaklarından çıkan büyü hızla kalbime girdiğinde nefesim kesilecek gibi oldu. Bedenim büyünün şiddetiyle havalanıp arkamdaki duvara çarptığında yere düştüm. Kalbimi zorlayan bir sızı büyüyerek kalbimi karanlığa kapladı.


Ağzımdan gelen kanla öksürmeye başladım. Arya ve Deniz'in sesini boğuk bir şekilde duymamla kafamı 2,3 metre ilerimdeki kardeşlerime çevirdim. Arya bir köşeye sinmiş bana korkuyla bakarken ağlıyordu. Deniz adımı sesleniyor, bana yaklaşmaya çalışıyordu ama Prens Yağız ve Prens Miran Deniz'i tutuyorlardı. Şuan ona çok ihtiyacım vardı. Neden bana gelmesini engelliyorlardı? Ağzımdan gelen kanla bir kez daha öksürük krizine girdim. Sanki ruhum parçalanıyordu... Sanki ruhum yırtılıp, harap oluyordu. Gözümden gelen damla, yanağımı yakıp geçti.

Gözüm birden Prens Ayaz'a çarptı. Kraliçe Alev'in yanında, ona destek olurken gözü bendeydi. Yıkılmış gibi duruyordu. Gözleri gözlerimle buluştuğunda gözlerinde kendimi gördüm. Benim bedenim...yanıyordu. Ellerimi yere geçirip acımı dindirmeye çalıştım. Ama olmuyordu her defasında ruhum parçalanıyordu. Bu nasıl bir acıydı? Sanki bütün uzuvlarım haykırıyordu. Sanki her an acım binlerle çarpılıp bana geri dönüyordu.

 Ellerimi yere daha hızlı vurarak ruhumdaki acıyı hissetmemeye çalıştım. Ben vahşeti yaşıyordum... Ruhum kararıyordu. Ellerimi yere vurdukça hem acım katlanıyordu hem de parmak uçlarımdan kan akıyordu.

Kan

Ne kadarda tanıdıktı bana. Yıllarca masum çocukların, annelerin katledilişini izledim ben. Bir anne evladını gözlerinin önünde katledilişini defalarca izleyebilir mi? Yüreği parçalanmaz mı? 

Her şey bu kadar mıydı? Halkım, ailem, dostlarım. Ben başlamadan bitirmiş miydim? Hayır, ölemem! Şimdi değil. Ailemin, halkımın bana ihtiyacı varken ölemem. Onları bırakamam. Kalbimdeki sızı katlandığında acıyla çığlık attım. Yüreğimi yakan ateş bir ok gibi yüreğimden çıktı. Önce bedenime dokunarak etrafımda çember çizdi. Acıyla gülümsedim, demek buraya kadarmış. Son kez dostlarıma baktım. Çığlık atmamak için direnen, sessiz sessiz ağlayan Arya'ma baktım. Yanıma gelmek için çığlıklar atan yerleri kanıyla boyayan Deniz'ime baktım. Son zamanlarımda bana annelik yapan Kraliçe Alev'e baktım. Ağlıyordu, yüzündeki dehşetle birlikte ağlıyordu. Prens Miran'a, Prens Yağız'a baktım. Az önce duvarları delip geçen Usta'ya baktım.

Başaramadım Usta! Ben hiç bir zaman annem olamadım. Onun halkını koruyamadım...

Etrafımda çember çizen ateşten oka tekrar acıyla gülümsedim. Bir genç kızın celladına gülümseyebileceği kadar gülümsedim. Herkesten özür dilerim...Özür dilerim annem, özür dilerim halkım, Krallığım...

Sessizlik

Ateşten ok şiddetini artırıp kalbime saplandığında yüzümde burukça bir gülümseme vardı. Ateşim öldürmüştü beni, benim hikayemi ateşim bitirmişti...

İNTİKAM ATEŞİ(tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin