Ayna

214 27 38
                                    


Yazardan;

"Anne, annecim! Anne..."

Aral duyduğu sesle bir kez daha prensese baktı. Bir kez daha içi cızladı. Oysa yıllar önce kalbi buz kesilmişti. Acıyamazdı, merhamet edemezdi! Onun kanunlarında yoktu bu. Aral Hernandez kendi kanunlarını çiğniyordu. O, karşısında acıdan tir tir titreyip annesini sayıklayan bu kadına acıyordu. Aral Hernandez kalbindeki merhamet tohumlarını bu kadın için açmıştı. Neydi bunu sebebi? Aşk mı?

Hayır! Yıllar önce yaptığı bir hatanın telafisini yapıyordu belki de. Karşısında acıyla sayıklayan bu kadının tapılası bir güzelliği olsa da, Aral Hernandez  bunu önemsemiyordu. Duygularını yıllar önce kontrol altına alabilmişti. Şuan bu kadın için hissettiği tek şey nefretti ve bu nefretin altından doğan, engelleyemediği merhametiydi.

Doğduğundan beri Asel'i takip ediyordu. Henüz 20'lerinde göstermesine rağmen 2000 yaşına gelmişti. Aral Hernandez tanrı tarafından ölümsüzlükle ödüllendirilmişti. O evrenin ta kendisiydi. O evrenin gücünü içinde barındırıyordu. Evren diye bahsettiğimiz kişi Aral Hernandez'di. Peki yatağında masumca yatan kadına neden nefret besliyordu? Çünkü Asel Gonzales Doğa prensesiydi. Aral Hernandez ise Evrenin prensi. Kendisine denk bir kadın vardı karşısında.

Doğa olmazsa Evrende var olamazdı. Evren var olmazsa Doğada olamazdı. Onlar birbirlerine bağlı yaşamak zorundaydı. Aral Hernandez'in nefretinin sebebide buydu. Birine bağlı olarak yaşamak...

Yıllar önce yaptığı hatanın sebebi olarak Tanrı onu bir kadına bağlı kılmıştı. Tanrı bu kadına acının yanında Doğanın gücünü de bahşetmişti. Bu kadın Asel Gonzales'ti, Kraliçe Lena Gonzales'in kızı. Belki de merhametinin sebebi Kraliçe Lena'nın kızı olmasıydı.

"Anne, annecim"

Genç kadına bir kez daha acıyla baktı. Asel 4 gündür kendine gelememişti. Aral, vücudundaki derin yaraları iyileştirmek için elinden geleni yapmıştı. Şuan biraz daha iyiydi. Onu o hengabeden ilk çıkardığında yaşadığından bile şüphelenmişti.

 Kor'u çok iyi tanıyordu. Kor, öldürmeden de acı çektirmeyi çok iyi biliyordu. Prenses ilk geldiğinde bedeninin her yerinde morluklar vardı. Göğsünde, karnında ve yüzünde yanık izleri vardı. Bileklerine geçirdikleri kelepçe Kor'un icat ettiği bir çeşit işkence yöntemiydi. Kelepçe her saat sıklaşan keskin hatları olan demirden oluşuyordu.

Aral çok hafife almıştı Kor'u. O bile prensesin 5 Element Krallığını aldığını düşünmüştü ama Kor sadece bunu onlara düşündürtmüştü. Herkes krallığın kralını Kral Bora sanarken aslında kralı Kor'du.

Kral Bora sadece bir piyondan ibaretti. Kor krallığı kontrolü altına almıştı. Kor'a hizmet eden Karanlık diyardaki tüm vampirler şuan 5 Element Krallığında, halkı sakinleştirmeye çalışıyordu. Tabiki kendi yöntemleriyle...

Halk 5 Element Prensesinin varlığından haberdardı. Bu yüzden sadakatini koruyan halkın bir kesimi direniyordu. Tıpkı Kraliçe Lena zamanındaki gibi...

Asel Gonzales'ten;

Göz kapaklarımı araladığımda gözüme giren ışıkla elimle gözümü kapatmaya çalışmıştım ama bu seferde bileğimde korkunç bir ağrı duymamla acıyla inledim. Sağ tarafımda bir hareketlenme hissettiğimde bileğimdeki ağrıyı umursamadan başımı yatakta sağa çevirmeye çalıştım. Bu seferde boynuma saplanan ağrıyla dişlerimi sıkarak inledim. Bir el boynuma dokunduğunda ürperdim. Elin sahibi başımı eski konumuna getirirken ellerimide indirmişti. Ve ben hala gözüme giren lanet ışıktan dolayı gözlerimi açamamıştım.

İNTİKAM ATEŞİ(tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin