Acıyoruz
Yağmur deli gibi yağıyordu. Genç adam yağmura aldırış etmeden yürümeye devam etti. Kumral rengindeki saçları ıslanmıştı ve alnına yapışmıştı. Bir an önce evine gidip dinlenmek istiyordu. Kafasını gökyüzüne doğrultup deli gibi gülmeye başladı.
"Bugünde izimi kaybettim" Diye mırıldandı. Şimşek çakmaya başladı. Taktığı siyah deri eldivenine baktı. Gri gözlerini hafif bir şekilde kıstı. Telefonu çalınca gördüğü isimle hafif bir şekilde sırıttı. Bu kızdan anlaşılan kurtuluş yoktu.
"Söyle maydanoz, evet az kaldı." Dedi sert bir sesle. Telefondaki arkadaşı gereksiz bir şekilde çok fazla konuşuyordu. Genç adam çok konuşan insanları sevmezdi.
"Buse!" Diye tısladı. "Cevapla, kavga etmen ilgi alanıma girmiyor." Deyip telefonu kapattı.
Yağmur şiddetli bir şekilde yağmaya devam ediyordu. Arabası bir alt sokakta kalmıştı. Acele adımlarla yürümeye devam etti. Kafasını tekrar gökyüzüne kaldırdı. Yağmur damlaları onun gri gözlerinin içine giriyordu. Bugün gök kaderine isyan ediyordu.
Çağan Avaza olmak kolay değildi. Üstü hepsi sırılsıklam olmuştu. Bundan hiç şikayetçi değildi. Yağmurda ıslanmayı severdi. Girdiği sokak çok ıssızdı. Çevresine baktı. Kimse yoktu. Bir kadının çığlık atan sesini duydu. O yöne doğru yürümeye başladı. Gördüğü görüntüyle durmak zorunda kaldı.
Kararını o an verdi. Bu yaşlı adamı öldürecekti! Kır saçlı, orta boylarda, yaşlı bir adam, zorla bir kadının boynunu öpüyordu. Kadını duvar kenarına çekip iğrenç bir şekilde kadının bedenine dokunuyordu.
"Sahra..." Diye kısık sesiyle mırıldanıyordu. Kadın ağlayarak onu kendinden uzaklaştırmaya çalıştırıyordu ama beceremiyordu. Buna gücü yetmiyordu.
"Lütfen yalvarırım bırak beni! Ben sahra değilim!" Diye çaresiz bir şekilde fısıldadı.
Genç adam hareket etmeliydi. Bu adamı öldürmekten beter bir hale getirecekti. Çağan çok kötü olaylara şahit olmuştu. Bu gördüğü görüntü onun için bir hiçti. Elini yumruk yaptı. Derin bir nefes aldıktan sonra, öne doğru bir adım attı. Adamın boyu kısaydı ve onu kolaylıkla dövebilirdi. Kesinlikle bu adamı dövmekten beter bir hale getirecekti.
Dudakları hafif kıvrıldı. Yaşlı adamı nasıl öldüreceğini hayal etmeye başladı.İşte benim yeni kurbanım deyip ellerini ovuşturdu. Uzun süredir birini öldürmüyordu. Böyle dediğine bakmayın sadece üç gün eli kana bulamamıştı.
Kadının korkmuş kahverengi gözleriyle karşılaştı. Sarı uzun saçları ıslanmıştı. Bu kadının O çaresiz bakışlarına yazık değil miydi? Boşuna Aynasızlar çetesini kurmamıştı. O kurduğu çetenin Lideriydi!
Polisin arayıp bulamadığı belalı bir çete! Kirli temiz ne iş varsa alıyorlardı. Kadının parmağındaki alyans parlıyordu. Kadın birde evliydi!"Lütfen yardım edin. Kimse yok mu? Ben evliyim... Hayır lütfen bırak beni!" Kadının sesi titreyerek çıkmıştı. Gözlerinden yaşlar akıyordu. Genç adam yaşlı adama sert bir yumruk attı. Yaşlı adam neye uğradığını şaşırdı. Bu yumruğu beklemiyordu.
Kadın onlardan uzaklaşıp kaçmaya başladı. Çağan kaçan kadının arkasından baktı. Dişlerini öfkeli bir şekilde sıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACI KAN
Romance+18 içerir! "Ne yapıyorsun?" "Soyunuyorum!" "Ne saçmalıyorsun" "Arabanda biraz sevişmeyelim mi?" *** Polisler tarafından aranan tehlikeli bir çete! Aynasızlar... Onlar mükemmel denecek kadar zekiydiler. Onlara göre herkes eşit olmalıydı. Kendi olu...