Tükenmek
Genç kızın bedeni bir hafta da zayıflamıştı. Gördüğü haberleri duydukça deli oluyordu. Siyah kıvırcık saçlarına dokundu. Kriz geçiriyordu.
Aynasızlara helal olsun!
Tecavüzcü bir adama en güzel dersi verdiler.Herkes onları konuşuyordu. İstemeden bu konuşmalara şahit oluyordu. Tırnaklarını avuç içlerine bastırdı.
Adam daha beterini hak ediyordu.
"Benim babam tecavüzcü değil." Dedi kısık sesiyle. Başka bir şey olmuştu. Babası böyle bir insan değildi.
Başı dönüyordu. İnsanların sesini duymak istemiyordu. Babası hakkında çıkan hiçbir haberi okumak istemiyordu.
Aynadaki yansımasına baktı.
"Babam en son saçlarıma dokunmuştu." Deyip ağlamaya başladı. Şimdiden babasını çok özlemişti. Ölmüş cesedi aynasızlar tarafından paramparça edilmişti. O görüntüler aklından hiç çıkmıyordu. Nasıl çıkabilirdi ki?
İnsanlar susmuyordu ki."Acımı unutmama izin vermiyorlar." Yere oturup sırtını küf limonu rengindeki duvara yasladı. Dizlerini kendine çekti.
Gözlerini sımsıkı kapattı. Gözyaşları yanaklarından akmaya devam etti.
"Babamı tanıyorum. Babamı tanıyorum. O tecavüzcü değildi! İnsanlar yalan söylüyor." Deyip tekrar tekrar aynı şeyi söyledi. Kendini bunu inandırmak istiyordu.
aynasızlar tarafından babası ölmüştü. Babasının gözlerini acımasız bir şekilde yerinden sökmüşlerdi. Kendini tutamayıp elini ağzına götürdü. Ağlamak istemiyordu. İnsan ağlamak istemediği zaman keşke ağlamasaydı. Ağlamaya başladı. Boğuluyordu, saçlarını deli gibi çekmeye başladı.
"Ne yaparsam acım bitecek?" Diye aynadaki görüntüsüne bakıp konuştu. Gözleri şişmişti. Burnunu çekti. Gözyaşlarını silmedi akmasına izin verdi.
Kendini çok yorgun hissediyordu. Aklına yine o görüntüler geldi. Eliyle kafasına sert bir şekilde vurdu.
"Acı çekmeyi bırak! Ağlamayı kes!" Diye bağırdı. Tırnaklarıyla boynunu çizmeye başladı.
Babasının cesedi aklına geldi. Kesilmiş bacakları, çıkarılmış gözleri, koparılmış organları, soyulmuş derisi. Genç kız boğulacak gibi oldu. Boğazını tuttu. Nefes almakta zorlandı.
"Babam ölürken çok acı çekmiştir." Dedi ağlayan sesiyle. Bedeni titremeye başladı. O artık yoktu değil mi? Gidip sarılamazdı! Kokusunu içine çekemezdi. Genç kızın kalbi sıkışıyordu. Zühre elinde bir bardak suyla genç kızın yanına geldi.
"Kuzum su iç." Sesi şefkatli bir tonda çıkmıştı."Nefes alamıyorum... Onun cesedini gördün mü?" Deyip hıçkırıklar içinde ağlamaya başladı.
Babasına vedası böyle mi olacaktı?
"Bir insan bir insana nasıl bunu yapabilir! Aklım almıyor!" Diye bağırdı. Etrafında bulduğu bütün eşyaları yere fırlatıp kırdı.
Zühre arkadaşının koluna girip onu yatağına oturttu. Elini tutup destek olmak istedi.
"Akif abi o gün çok ilaç içmiş. İçkiyi de alınca kafası hepten gitmiş." Dedi. Alisya sinirli bir şekilde arkadaşına baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACI KAN
Romance+18 içerir! "Ne yapıyorsun?" "Soyunuyorum!" "Ne saçmalıyorsun" "Arabanda biraz sevişmeyelim mi?" *** Polisler tarafından aranan tehlikeli bir çete! Aynasızlar... Onlar mükemmel denecek kadar zekiydiler. Onlara göre herkes eşit olmalıydı. Kendi olu...