20. Bölüm

1K 48 28
                                    

Zehirli kararlar

Alisya Özdemir
Sabah erkenden kalkmıştım. Buse ve Zühre uyuyordu. Telefonumu elime alınca saatin çok erken olduğunu farkettim.

Ayağa kalktım. Banyoya girip soğuk suyla duş aldım. Kendime gelmem gerekiyordu. O kadın adresimi nasıl bulmuştu? Benimle ne konuşmak istiyordu?

Kafamdaki soruların cevabı ondaydı. Banyodan çıktığım zaman ilk işim Saçlarımı kurutmak oldu.

Yaz mevsimindeydik ve hava sıcaktı. Üzerime siyah bir tişört ve altıma siyah kot bir şort giydim.

Siyah kıvırcık saçlarımı açık bıraktım. Telefonumu arka cebime soktum ve evden sessiz bir şekilde çıktım. Zühreye mesaj attım.

Kime: zührem
Aşkım günaydın. Sen bunu okurken ben çoktan evden çıkmış olacağım.
Ailem hakkında kimseye bir şey anlatma. İstemiyorum...
Bir arkadaşımla kahve içeceğim. Ne zaman gelirim bilmiyorum.

Kendime çok yükleniyordum. Plan kurmaktan başka bir şey yapmıyordum. Amacım intikam almaktı.

Her şey güzel gidiyordu istediğim gibi... Ama bir sorun vardı.
Korku aynen bu duygumu aşamıyordum. Onlar bana bağlansın diye her şeyi yaptım. Bu uğurda onlara bağlanacağımı tahmin edemezdim.

Ben kalpsiz biriyim. Onları istesem şimdide üzebilirdim ama duruyordum. Niye? Belkide doğru zamanı bekliyordum. Onlara karşı duyduğum sevgiyi içime gömecektim.

Onlara karşı duyduğum tek şey nefret olacaktı.
Kafeye gelip oturdum. Saat çok erken olduğu için etrafta hiç kimse yoktu.

"Hoşgeldiniz!" Diye nazik bir ses duydum. Kafamı çevirdiğimde şirin bir kız yanıma gelmişti. Çok kibardı.

"Ben şimdilik bir şey istemiyorum. Arkadaşımı bekliyorum." Dedim.

"Tabii efendim."

Garson kız bana gülümseyip gitmişti. Bende telefonumla uğraştım. Sinan mesaj atmıştı.

Kimden : Sinan Polat
Sen bu adama ne yaptın? Bizimle zaten fazla konuşmuyordu. Şimdi senin yüzünden hiç konuşmuyor.

Dudaklarım alayla kıvrıldı.

Siz:
Sadece grubu terk ettim. Bana yaşattığı şeyleri unutmayacağım!

Siz:
Sinan ben artık yokum. Kendinize iyi bakın.

Bu sahte bir veda. Gerçek vedamı kaldırmayacaksınız.

"Merhaba!" Duyduğum sesle kafamı kaldırdım.
Hülya denen kadın karşımda duruyordu. O gece sarhoş olan babam bu kadına zorla dokunmak istemişti. Herkes babamın suçlu olduğunu söylüyordu. Ben inanmıyordum.


Ben bir kalabalığa savaş açmıştım.
Ben babamdan ve kendimden emindim.

Benim babam zorla bir kadına dokunacak bir adam değildi. Kafası yerinde olsun olmasın böyle bir şey yapmazdı.

ACI KANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin