🌸Medya: Baran🌸
BULDUM!
Bacaklarım ve sırtım acı verici bir şekilde odama doğru ilerledim. Babam her zaman ki gibi gene deneyleri için gözüme bir damla sıkmış ve beni kemerle sırtıma ve bacaklarıma vurmuştu. Babam güvenlik görevlisi bile olsa kötü işlerle uğraşan bir adamdı. Penceremin önüne oturdum ve pencerenin önünde duran sigara kutumu ve çakmağımı alıp yaktım.
Karşımdaki kırmızı evi izliyordum. O evde en yakın arkadaşım Baran oturuyordu. İkimizde birbirimizden hoşlanıyorduk. Ve bunu ailem öğrendikten sonra ne yazık ki ailem artık onunla görüşmeme izin vermiyorlardı.
Pencereden gökyüzüne doğru baktım. Tek istediğim şey ölümdü. Büyük bir dumanı içime doğru çektim ve havaya doğru üflediğimde dumanı keyifle ve tebessümle izledim. Dumanı ve külü kendime benzetirdim. Kapım sert bir şekilde açıldığında ne olduğunu anlamadan koluma bir şey enjekte edilmiş beni mayıştırmıştı. Gene babamın saçma sapan deneylerinden biriydi. Ağzımdan kanlar akmaya başladığında hiçbir şey olmamış bir ifade ile ağzımdan çıkan yerdeki kanlarıma bakıyordum.
İçerden abimin sesini duyuyordum. "PERİ!" diye bağırmasıyla abimle göz göze geldiğimde kahkaha atıp kanlı ellerimle ona el salladım. "Baba bu çok fazla!" dediğini duymuştum abimin. Kulağım çınlamaya başladığında gene bayılıp gözlerimi açtığımda hastanede olduğum çoktan kendini belli etmişti. Abim beni hastaneye götürecek sonra eve bırakıp kendi odasında takılacaktı.
Abime döndüğümde bana acırmış gibi bakıyordu. "İyiyim ben..." dememle ağzımdan daha fazla kan çıktığında ruhum çekilmiş gibi hissediyordum. "PERİ!" abimin son dediği cümleden sonra cehennem karanlığı beni kucaklamıştı...
(DEMİR'İN ANLATIMIYLA...)
Onu bulmama Perimi bulmama çok az kalmıştı buna inanıyordum. Emre ile ben onu bulmak için tamı tamına 13 senemizi harcamıştık ama buna değerdi. Ben koltukta uzanmışken Emre ise benim yerime geçmiş Perimin konumunu bulmaya çalışıyordu. Onun yaşadığını ikimizde biliyorduk çünkü ilk yaptığımız araştırma onu bulduğumuzda 1 dakika sonra konumunu tekrardan kaybetmiştik.
Onu nereye sakladılarsa iyi bir şekilde saklamışlardı. "BULDUM!" diye bağırdığında gözlerim irice açılmış hızla ayağa kalkıp Emre'nin yanına gitmiştim. "Bizim hastanede ne işleri var? Özel hastaneye yetecek kadar paraları var mıymış?" Emre'nin kafasına bir güzel tokat atmıştım. "Gerizekalı onu düşüneceğine kıza bir şey olmuş mu olmamış mı ilk önce onu öğrensek mi?" Emreden onay mırıldamaları çıkmıştı. "Hadi çabucak hazırlan da gecikmeden çıkalım." dememle Emre hızla odadan çıkmıştı. Ben ise sadece üzerime uzun siyah kabanımı geçirmiştim. Cebime takip cihazını takmıştım. Oraya gittiğimde bir yolunu bulup bu takip cihazını ona takacak onun ev adresini daha kolay bir şekilde bulacaktım.
Emre ile aynı anda odalarımızdan çıkıp asansöre doğru ilerledik. "Ali abimi aradım biraz onları oyalamasını istedim o yüzden hızlı olmamız lazım." dediğinde ona tebessüm edip saçlarını karıştırdım. O da Peri'yi bulmak abi ve kardeş sevgisi hissetmek, hissettirmek istiyordu. Emre ile birbirimize Peri kaçırıldıktan sonra çok bağlandık.
Arabaya seri adımlarımızla yaklaştık ve kapıları açıp hızla arabaya bindik. Ben sürücü Emre ise bilgisayarı açık olan konum cihazı ile yolcu koltuğuna oturmuştu. Hızla hastanemize doğru sürmeye başladığımda kalbimde garip bir heyecan vardı.
Hastaneye geldiğimizde hızla içeriye girdik. Emre ise kafeteryada oturacağını söyleyip yanımdan ayrılmıştı. Hemşireye doğru ilerledim ve "Peri hanımın oda numarası nedir?" diye sorduğumda tebessümle yanıtımı cevapladı "Bunu Emre beye söylemiştim ama unutmuş olmalı 2708 oda numarası ve Emre bey sizin için doktor önlüğü ayarlamamı ve odaya rahatlıkla girmeniz için giymenizi istedi." dedi göz kırparak. Vay! Şerefsiz Emreee... Doktor önlüğünü ve steteskobumu boynuma geçirdim ve odaya doğru yönelmeye başladım. Kapıyı tıklatıp içeri girdiğimde bir adamla karşılaştım ama onu umursamayarak Peri'ye döndüm.
Güzel yüzlüydü. Aynı annemin küçüklüğüne benziyordu. Onu bitkin görmek beni bir tık üzmüştü. "Merhaba Peri hanım sırtınızı açar mısınız? Kalp sesinizi dinlemem gerekiyor." dememle hızla başını sağa sola doğru salladı. "OLMAZ!" diye bağırdığında garipsemiştim. "Ama kalp ritminizi nefes alış verişlerinizi dinlemem gerekiyor." . "Olmaz dediysem olmaz." biraz düşündükten sonra "Atletinizin üzerinden yapabilir miyim?" dediğimde bu sefer onaylamıştı.
Ona doğru yaklaştım ve tişörtünü sıyırıp çıkardım. Küçük vücudu titriyordu. Çok üşümüştü benim pamuğum... Steteskobu boynumdan çıkardım ve sırtına koyup kulağımla dinlemeye başladım. Çok güzel atıyordu küçük kalbi. Cebimden takip cihazını çıkarıp atletine yapıştırdım. "Bu kadardı." dememle üzerini giyinecekken kolları ve omuzlarındaki morluklar dikkatimi çekmişti. Olsun ilk önce bana güvensin sonra ona bir güzel hesap sorardım.
Hızla kafeteryaya indiğimde gözlerim Emre'yi aradı. Emre'yi gördüğümde hızla yanına yaklaştım ve masanın yanına geldiğimde bir sandalye çekip yanına oturdum. "Kız çok güzel anneme çok benziyor." Emre'nin gözlerinin parıldadığını görmüştüm. "Neyse şimdi Ali'yi arada taburcu etsinler ki bir an önce ev adresini öğrenip DNA testi yaptıralım." Emre konuşmadan hızla telefonunu çıkardı ve Ali'yi aradı.
"Alo."
"Alo... Abi?"
"Paşam sen Peri hanımın taburcu işlemlerini halledebilirsin işimiz bitti."
"Abi sabahtan beri soruyorum anlatmıyorsun neden?"
"Anlatamam zaten yakında göreceksiniz."
"Off abi yaa!"
"Abilere of denmez."
Telefonun Ali'nin suratına kapatması ve küçük kavgaları beni gülümsetiyor mutlu hissettiriyordu. "Abi hastaneden çıktılar." hızla bilgisayardan Peri'nin konumuna bakmaya başladım. Hassiktir... Bunlar Mardin'in en ıssız ormanına gidiyorlardı. Ormanın içinde bir kaç ev vardı ve orada bir sürü cinayetler oluyordu...
SUPRİSEEE!!!!
AYYY BEĞENDİNİZ Mİ?!!!!!!!!!!!
Valla ben beğendim
MÜQ BENCEEEEEE
Haydi bakalım ileri bölümlerde ne olacak bakalım
Üvey ailesi Peri'yi vermeyecek mi?
Peri onlarda kalmak istemeyecek mi?
Ne olacak diğer bölümde görüşürüz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAL AİLEM Mİ?
Teen FictionOkumadan önce yeni hikayeme de bir şans verirseniz çok mutlu olurum. ~YATILI OKUL *BOOKİSH_PAWS "ANNE!" dedi küçük güzel yeşil gözlerinden yaşlar akan kız. "Anne," dedi umudunu kaybetmeye başlarken. "Anne saklanma korkma benden!" diye bağırdı orman...