🌈Medya: Yusuf🌈
EVİMİZ
Gözlerimi yavaş yavaş açtığımda olduğum yere bir göz attım. Ailem, ben ve doktor vardı. 'Aa ben deliriyorum. Bu sülale ne lan!' herkes kahkaha attığında içimden değil de dışımdan konuştuğumu anlamıştım. "Kızım bak bunlar abilerin ve ikizin" her birine baktığımda iki çocuk bana duygusuzca bakıyordu.
"En büyük abin Demir 29 yaşında, ikinci abin Emre 27 yaşında, üçüncü abin Ali 25 yaşında, dördüncü abin Yusuf 22 yaşında, beşinci abin Ege 21 yaşında, altıncı abin Efe 19 yaşında ve son olarak Pamir ikizin. Çocuklar Peride kardeşiniz biliyorsunuz zaten..." Ege'ye baktığımda gözlerini devirmişti. Pamir ise beni her hareketimle inceliyordu.
"Ali bey ne zaman çıkabilirim?" Ali abime döndüğümde tebessümle yanıtladı "Şimdi taburcu işlemlerini halledip evimize gidebiliriz" mecburen onlarla gidecektim yoksa benim saçımdan tutup zorla eve götürürler diye korkuyordum. "Tamam" dediğimde Melek hanıma baktığımda gözlerinin ışık saçtığını görmüştüm. "Şey Kemal bey"
"Efendim kızım?"
"Benim eşyalarım diğer evde kaldı"
"Merak etme eşyalarını adamlar aldı ve eve getirdiler. Odanda çoktan hazırlandı."
Kemal babaya baktığımda minnet dolu gözlerimle teşekkür ettim. Ali abim taburcu işlemlerini halletmişti. "Telefonum?" Ali abim telefonumu cebinden çıkarıp bana uzattı. Telefonum sarj edilmişti. Hemen telefonumu açtığımda Barandan 637 arama 1098 mesaj vardı. Ana ekranıma tekrardan Baranın araması düşünce hemen açtım.
"KIZIM SEN NEREDESİN!"
"SEN GERİZEKALI MISIN NEDEN AÇMIYORSUN TELEFONU?!"
"BİR DAHA İLK AÇIŞTA AÇMAZSAN ÇOK KÖTÜ BOZUŞURUZ!"
Ağzımdan bir hıçkırık çıktığında Baran susmuştu. Demir bey elimden telefonu aldı ve Barana sövmeye başladığında dışarı çıkmış orada konuşuyordu. Ali abim beni kucağına aldı ve odadan çıkardı. Hastaneden çıktığımızda siyah bir arabaya bindirdi ve beni arka koltuğa oturtup emniyet kemerini taktı. "Çocuk değilim ben! Kendimde takabilir hatta yürüyebilirim" dediğimde Ali abimin kötü bir bakış atmasıyla yutkunmuştum.
"Hatırlatayım ayak bileğin burkulmuştu ve bunun anlamı hep kucağımda gezeceksin." Ali abim kapımı kapatıp şoför koltuğuna oturduğunda Demir ile Emre bey de gelmişti. Önde iki araba vardı. O arabalarda ailem sürüyor arkada da 3 araba ise korumalarla doluydu. "Neden koruma var?" Demir bey konuşmaya başladı. "Aşiret olduğumuz için bir sürü düşmanımız var. Ondan bizi kollamaları gerekiyor." dediğinde anladım anlamında kafamı salladım.
Birkaç dakika kestirmek için gözlerimi kapattığımda kafam Demir bey'in omzuna düştü. Omzu yastık gibi olduğu için rahatımı bozmadım. Birkaç dakika sonra ise rüyalar aleminin içine düşmüştüm.
Gözlerimi yavaş yavaş açtığımda havada olduğumu gördüğümde kollarımı hemen bir boyuna sardım. Lan beni Demir bey tanışıyormuş ya, neyse her yerimde ağrıyordu zaten. Kafamı Demir bey'in göğsüne yasladım. Çok güzel kokuyordu. Odun gibi kokuyordu şerefsizz! Gözlerim eve kaydı. Oha ev değil şato aq. İçeri girdiğimizde ton ton bir teyze bizi karşıladı. "Hoş geldin evine küçük hanım. Ben Zehra nine burada çalışıyorum" dediğinde gülümseyerek hevesle kendimi tanıtmaya başladım. "Merhaba ton ton nine. Bende Peri" dediğimde odadaki herkes kahkaha atmaya başladı.
Demir bey ise kulağıma doğru "Seni odana götüreyim güzelim" dediğinde korkmuştum. Ya beni döverse? Demir bey'in kucağındayken üçüncü kata çıkartmış beni bir kapının önünde indirmişti. Ve kapıyı açmamı bekledi. Kapıyı açtığımda odanın güzel manzarasıyla karşılaştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAL AİLEM Mİ?
Teen FictionOkumadan önce yeni hikayeme de bir şans verirseniz çok mutlu olurum. ~YATILI OKUL *BOOKİSH_PAWS "ANNE!" dedi küçük güzel yeşil gözlerinden yaşlar akan kız. "Anne," dedi umudunu kaybetmeye başlarken. "Anne saklanma korkma benden!" diye bağırdı orman...