"Seni özledim Prenses."
🧜♂️🧜♂️🧜♂️🧜♂️🧜♂️🧜♂️🧜♂️🧜♂️🧜♂️🧜♂️🧜♂️🧜♂️🧜♂️🧜♂️
Yazar Bakış Açısı
"Karanlık sularda kaybolan bulanık geçmişim... çocukluğum ve gençliğim... beni yarı yolda bırakan ilk aşkım... beni sürgün eden babam ve umursamayan kardeşlerim... nefretimle kaynayın bu büyü içinde."
Elindeki son otu da kaynayan kazana atarken yanağından süzen birkaç göz yaşı da damlamıştı kazanın içerisine. Elinin tersiyle yüzünü silerken Hera'ya vermek için hazırladığı büyüyü koyacağı şişeyi açtı. Yanına gelen Okeanos kaşlarını çatıp "Ne yapıyorsun?" diye sorduğunda boş bakışlarını ona çıkardı.
"Seni ilgilendirmiyor."
"Burada yaptığın her şey beni ilgilendiriyor cadı!"
Kirke alayla gülüp kafasını iki yana sallarken "Kim için yapıyorsun bu zehri?" diye sorusunu yineledi Okeanos.
"Titanlar savaşında tarafsız kalan sen, şimdi kardeşlerinin yüzüne bakmaya utanmazken beni sorgular şekilde başımda dikilmeyi nasıl kendine hak görürsün?"
Okeanos mavi gözlerini Kirke'den kaçırırken "Geçmişte bazı hatalar yapıldı. Sonuçta onlarla birlikte ben de zindandaydım." demiş ve pullu derisinin yanık kısmında gezdirmişti elini. Kirke kazanın önünde eğilip kepçe ile şişeye iksiri doldururken derin bir nefes almış "Herkes bedel ödedi ama herkes aynı şeyleri hissetmedi Okeanos. Kimimizin geçmişi o kadar kirli ki hatırlanmasın istiyor, kimimizin geçmişi ise o kadar özlem dolu ki hatırlanmadığı her dakika acı çekiyor." demiş ve Krios ile geçmişte aralarında olan tartışmaya gönderme yapmıştı.
Titanların düşüşünde her tanrı Zeus'un yanında olmadığı gibi her titan da Krios'un yanında olmamıştı. Kronos zaten öncesinde çocuklarını yuttuğu için büyük bir cezaya çarptırılmıştı. Bu yüzden titanların savaşının büyük çoğunluğunu Krios yönetmişti. Bunu kimse bilmezdi çünkü herkese unutturulmuştu. Krios'un, Kronos'tan bile güçlü olduğunu bir zamanlar herkes görmüştü. Öyle ki çok korkmuş ve onu lanetlemek istemişlerdi. Kendi titan kardeşleri dahi onu lanetlemek üzerine yemin içmişlerdi. Fakat sonra savaş patlak vermiş ve ona ihtiyaç duymuşlardı. Krios son kanına kadar savaşsa da kadersel döngüye yenik düşmüş, asasını ve yıldızlarını teslim etmek zorunda kalmıştı.
Olay bundan ibaret olabilirdi. Krios sadece tanrılara karşı yenilmiş olarak tarihe geçebilirdi ama titan kardeşleri Krios'un güçlerine ziincir vurmakta çoktan karar kılmışlardı. Savaşın sonlarına doğru yenileceklerini anlayan titanlardan bazıları savaşta yenilmenin de verdiği sinirle onun güçlerini lanetlemek adına Mnemosyne ile görüşmüşlerdi. Onu anıların işkencede ne kadar tehlikeli olabileceği hakkında ikna etmişler ve herkese anılarını unutturmaları yönünde bir akıl vermişlerdi. Bu titanlar arasında Okeanos, Koios, Theia ve Tethys vardı.
Planlarına göre Mnemosyne Krios'un hafızasını silip güçlerini ona unutturduktan sonra Mnemosyne'yi oyalayıp kendi hafızalarını kurtaracaklardı ama işler planladıkları gibi gitmemişti. Mnemoysne en güçlü titanı en sona saklamıştı. Başta Theia'dan başlayarak tüm titanların hafızalarını sildikten sonra sıra Krios'a gelmişti ki o da savaş esnasında yarım yamalak bir silim olmuştu. Bakıldığında Krios işin özünde Zeus'un işkencelerinden korunmak için değil de kardeşlerinin kıskançklardından dolayı lanetlenmişti. Fakat bunu Krios bilmiyordu. Hafızası yerine gelen 4 kumpasçı titan dışında kimse hatırlamıyordu. Kirke'nin bir şeyler bildiğini sezen Okeanos yerine huzursuzca kıpırdanmış ve boğazını temizleyerek ağız aramaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HELENE
Fantasy"Sence bu bina yeterince yüksek mi?" Terasın duvarında korkusuzca ayakları üzerinde duran çocuğun yere bakan gözlerinin aksine bakışlarını gökyüzüne çevirdi kız. "Yıldızlara dokunmak için mi?" Yanında hiçbir şey söylemeden oturan kıza çevirdi gözl...