Yirmi Beşinci Bölüm

1K 48 1
                                    

Sabah çalan telefonuma uyandım. Bugünün ilk görevi arıyordu.
"Alo?"
"Saat 10.00da, Gençlik Park'ında." dedi ve kapattı.

Ben aklı olmayan insanlarla mücadele vakfı falanım da haberim mi yok? İnsan cevap vermemi bekler kapatmak için.
Saate baktım. 8.30. Ablam ve annem uyanmış kahvaltı hazırlıyordu. Babam ve Yankı abim çoktan çıkmışlardı. Yamaç abim salonda, Siraç abim uyuyordu.
Babamı aradım.
"Efendim sevgilim?"
"Baba dünkü herif aradı beni. Saat 10'da Gençlik Park'ında olacakmışım."
"Tamam ben abinle 1 saate gelirim eve."
"Anlaştık, görüşürüz."
"Görüşürüz kızım."

Odamın kapısından aşağı seslendim.
"Görev 1 başlamak üzere. Siraç abimi uyandırayım mı?"
"Uyandır!" dedi ablam.

Hemen yan odaya abimin yanına geçtim.
"AAAAABBBBİİİİİİİİİ!"
"Bağırma horoz gibi başımda çilli!"
"Ben horozsam sen nesin? Lord Farquaad mı?"(Shrek'te Fiona'nın başına bela olan garip şapkalı prens)
"Seni ısırırım bak!"
"Abi ısırmayı falan unut da kalk kahvaltıya! Görev 1 başlamak üzere."
"Görev 1 ne?"
"Şu dosya mevzusu. Aradı enayi sabah beni. 10'da Gençlik Park'ında olacakmışım. Babamla Yankı abim de geliriz 1 saat içinde dediler."
"Ben de geleceğim."
"Kesin izin verirler gelmene abiş. Kabul et, bu işte senden daha iyiyim. Sen git uçak uçur hadi!"
"Gelip gelmeme mevzusuna babamlar geldiğinde bakacağız. Ama uçak uçurmama kimse laf edemez. Sırtıma çık çabuk!"

Abimin sırtına çıkmamla kendimi aşağı katta bulmam bir oldu. Şaka gibi biri...
Aşağıdakiler de Görev 1'in ne olduğunu anlamamışlar. Onlara da anlattıktan sonra sanki zaman su gibi akıp geçti.
Gitme zamanımız geldiğinde o kadar da gergin değildim aslında. Ben önden babamlar da fark edilmeden arkadan gelmişlerdi. Parka girdiğim gibi telefonum çaldı.
"Alo?"
"Gördüm seni, sana en uzaktaki çardağa bak. Orda oturuyorum, siyah şapkam var."
"Gördüm geliyorum."

Yüzüne kapattım. Kıssasa kısas kardom. Bizde işler böyle yürüyor.
Gidip karşısına oturdum. Dosyayı çıkarıp önüne koydum.
"Kimsenin görüp duymadığına eminim. Zarar vermeyeceksin di mi?" dedim.
"Şimdilik hayır ama başka isteklerim olduğunda da yapmazsan o zaman da hala aynı şeyler geçerli olur. Unutma, kimseye söylemek yok!"
"Tamam tamam, söylemeyeceğim zaten. Kimseye bir şey olsun istemiyorum. Salak değilim!"
"Aferin, serbestsin şimdi."

Koşar adım uzaklaştım. Bu adam sandığımdan daha enayi çıktı.
Eve gittikten ve herkese olanları anlattıktan sonra babamlar adamı altüst etmek için tekrar karakola geçmişlerdi. Umarım bir şey çıkar da boşuna uğraşmış olmayız.
Ben de odama çıkıp Çınar'a mesaj attım.

ÖZTÜRK AİLESİ (ABİLERİM) (texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin