2.10 (FİNAL)

1K 33 10
                                    

"O zaman aralarında Savaş'a karşı en inatçı ben olduğum için bunu da ben anlatacağım." dedi Siraç abim. "Bir gün eve dönüyorum, Yankı abim evleneli 2 sene olmuş. Masallar üniversite 3.sınıf. Bir telefon geldi."

10 SENE ÖNCE

(Siraç'ın Ağzından)

"Alo?"
"Siraç Masallar kaza yapmış, hastanedeyiz."
"NE!? Hangi hastanedesiniz!?"

Koşa koşa gittim.
"Nasıl olmuş? Kafayı yiyeceğim, iyi di mi?"
"Bilmiyoruz, bekliyoruz işte. Masal kullanıyormuş arabayı. Ama soldan gelen bir araba ışıklarda durmadığı için yandan vurmuş. Abimle babam arabayı buldular, şoförünü sorguya falan aldılar." dedi Yamaç abim.
"Umarım sağ çıkmaz o sorgu odasından." dedim içime konuşarak. "Çünkü eğer Masal'a bir şey olursa onu ben öldüreceğim."
"Siraç sakin ol, annemi daha da kötüleştiriyorsun." dedi ablam. "Beklemekten başka şansımız yok. Dua edin sadece. Ayrıca Savaş da arabadaymış."
"O nasıl?"
"O iyi, biraz dinlenmesi gerekiyor dedi doktor sadece. Kolu kırılmış ama riskli değil."
"İyi bari."

Ne kadar süre geçti inanın bilmiyorum ama tam delirmek üzereydim ki doktor çıktı odadan.
"Nasıl durumu?" diye sordum hemen.
"İyi ama fazla darbe almış. Bir kişi girebilir yanına şimdilik."
"Bir sorun yok değil mi?" diye telaşla irdeledim.
"Hayır gayet iyi."
"Oh! Ben gireceğim, zıttını duymak istemiyorum. Siz babamlara haber verin." dedim ve doktorun peşinden gittim hemen.

Odaya girdiğimde Masal'ı öyle görmek nasıl içimi acıttı tahmin edemezsiniz. Yüzü yaraydı, bileği kırılmıştı, gözleri çok yorgun bakıyordu. Beni görünce daha iyi hissetmeye başladığına eminim.
"Abi!?"
"İyisin di mi Masal? Bir yerin ağrıyor mu?"
"Abi!"
"Masal çok mu ağrın var abim? Ağrı kesici yaptıralım hemen dur." deyip dışardaki hemşirelere seslenecektim ki Masal engelledi.
"ABİ! Ben iyiyim, Savaş nasıl?"

Gözleri dolmuştu saniyede. Merak ettiği tek şey oydu şu an. Canı acıyordu biliyordum. Ama bu Masal'ın umrunda değildi. Kendisine olan şey gerçekten umrunda değildi, sadece onu merak ediyordu.
"İyi, emin ol senden çok daha iyi."
"Abi o da beni merak ediyordur, haber verin."

Masal cümlesini bitirdiğinde Savaş girdi odaya. Tek kolu alçılıydı. Yanağında bir sıyrık vardı. Aslında onun da hali çok iyi değildi ama kalkıp buraya gelmişti. Masal'ı gördüğü gibi bakışları duygusallaştı. Beni görmedi bile.
"Masal ağrın var mı?" dedi benim gibi.
"Ben iyiyim, seni iyi gördüğüm için çok daha iyiyim."
"Kendini suçlamıyorsun di mi? Senin suçun değildi olanlar."
"Biliyorum ama sana bir şey olsaydı affetmezdim kendimi."
"Ben de."

Beni umursamadan alnından öptü Masal'ı. Normalde orada sinirden delirmem gerekirdi ama olmadı. Masal için o kadar endişelenmişti ki, bakışları 'ben dokunmaya kıyamıyorum şu geldiği hale bak' diye bağırıyordu.
Savaş'ın ailesiyle de iyiydi aramız bayağı. Savaş'tan çok Masal için endişelenmişlerdi.

ŞİMDİ

"O gün Savaş'ın gözünde de, Masal'ın gözünde de aşkı gördüm. Savaş benim gibi davranıyordu ona. Herkesten saklamak istiyordu. Ailesi bizden farksızdı. O gün bu aileden başka kimseye emanet edemeyeceğimi anladım Masal'ı. Eğer illa zarar alacaksa bile en az zararı bu ailede alacağından emin oldum. Sonra sesimi bile çıkarmadım. Hatta Savaş'ın sevilecek bir sürü yanı olduğunu fark ettim." dedi abim Savaş'a göz kırparken. Ve yukarıdan iki tane bağırma sesi geldi. Doğu ve Batı'ydı bu bağırışların sahipleri.
"ANNNNNEEEEEE!"
"BAAABBAAAAAA!"

ÖZTÜRK AİLESİ (ABİLERİM) (texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin