Onuncu Bölüm

1.4K 65 1
                                    

"Abi çok üşüyorum."
Üşüyerek uyandım. Muhtemelen uyumamın üstünden çok geçmemişti ki hala salondaydık.
"Bebeğim üstünü örttük ama-
"Ateşine bak abi." dedi Yamaç abim Yankı abimin sözünü keserek.

Alnımda hissettiğim el, içimin titremesine sebep oldu.
"Masal yanıyorsun sen!"
"Abla, çabuk gel!" diye bağırdı Siraç abim.

Ablam odadan çıkana kadar Yamaç abim çoraplarımı, Yankı abim de üstümdeki tişörtü çıkarmıştı bile. Ablam telaşla salona girince de,
"Ne oldu!?" dedi.
"Masal'ın ateşi var." diye cevap verdi Yankı abim.

Ablam gelip elini alnıma koyduğunda içimin yine aynı şekilde titrediğini hissettim.
"Masal kalk, ılık bir duşa sokayım seni hadi ablacım."

Hareketlenmediğimi gören Yankı abim beni kucağına alıp üst kata banyoya götürdü. Ablamla beni içerde bırakıp kapıyı kapattı.
Duştan çıktığımda ablam tişörtümü ve çoraplarımı giydirmemişti. Üstümde sadece atletim ve altımda da şort pijamam vardı. Banyodan çıktık ve karşımızdaki manzara, yüzlerinde telaşla bizi bekleyen üç tane abiydi.
"Hadi gel odaya geçelim." dedi ablam.
"Bu gece Yamaç abimin yanında yatsam olmaz mı?" dedim yorgun sesimle.
"Olur tabii ki bebeğim." dedi Yamaç abim de.
"Ama önce ateşine bakalım." diye konuştu ablam merdivenlerden inerken. Ateş ölçeri almaya gidiyordu.
"Biz seni odamda bekliyoruz." dedi Yamaç abim de arkasından.

Ben Yamaç abimin odasına geçip yatağına yattım. Herkes yanıma gelince,
"İyiyim, bir şeyim yok. Böyle bakmayın bana." dedim.
"Önce ateşin ölçülecek sonra odalara dağılırız ancak." dedi Siraç abim ateşime alnımı öperek bakarken.
"Ve düşmüş gibi duruyor." diye devam etti.

Ablam ateş ölçeri getirip ateşimi ölçtüğünde 37.8 çıktı.
"Normale yakın, böyle kalırsa sorun yok ama çıkma ihtimali de var dikkat et gece uyurken Yamaç."
"Yes şef! Masal benim himayem altında aklınız kalmasın. Bir şey olursa haber veririm zaten." diye cevap verdi Yamaç abim ablama.

Herkes odalara dağılınca ben de Yamaç abimin göğsüne yattım.
"Abi yarın beni 6.30da kaldırır mısın?"
"O niyeymiş?"
"Okula yarın erken gitmem gerekiyor."
"Yarın okula gideceğini nereden çıkardın?"
"Gitmeyecek miyim?"
"Hayır, hastasın bebeğim. Yarın evdeyiz."
"Sen de mi evdesin?"
"Ben de evdeyim."

Aklıma telefonumun hala şarjda olduğu geldi. Hemen Siraç abime bağırdım.
"SİRAÇ ABİ, TELEFONUMU ŞARJDAN ÇIKARIR MISIN?"
"Hallediyorum hemen fındık kurdu." diye cevap alınca Yamaç abime döndüm.
"Bağıracak kadar enerjim var bence okula da gidebilirim."
"Bir işler karıştıyorsun yine ama üstünde durmayacağım. Yarın abi tatili. Şimdi uyu bakalım. Yoruldun ateşle boğuşurken."
"Üstümüzü örtsek olur mu?"
"Ateşin tekrar çıkabilir, ben gece boyu bekleyeceğim seni ama ince bir şey örtebiliriz."

Abim üstümüze pike örttü.
"Uyuman için bir şey anlatmamı ister misin? Küçükken yaptığımız gibi."
Kafamı 'evet' anlamında salladım. Önce başımdan öptü, sonra da gülümsedi.
"Bir varmış, bir yokmuş..."

ÖZTÜRK AİLESİ (ABİLERİM) (texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin