Selam arkadaşlar🤍
Bora bu sefer gerçekten de vuruldu.
Sizce bunu Bora'ya kim yaptı?
Orhan Güneş yapmış olabilir mi?
Sizce Orhan Güneş depodan kaçtı mı?
Bora yaşayacak mı ?
Bu soruların çoğunun cevapları bu bölümde olacak ☺️
İyi okumalar🤍
2 saat sonra:
Bora'nın ameliyata girmesine tam 2 saat olmuştu ve hâlâ çıkmamışlardı. Arada hemşireler çıkıyor. Bize hiçbir şey söylemeden işlerini halledip geri giriyorlardı.
Gözlerimden akan yaşlar tükenmek bilmiyordu. Hâlâ ağlamaya devam ediyordum. Sedat kolunu omuzuma koydu.
"Havin ağlama artık. Bora iyi olacak."
"Peki neden hâlâ çıkmadılar?"
"Bilmiyorum ama zor bir ameliyat yapılıyor Havin uzun sürmesi normal aslında."
Sedatla konuşurken ameliyathanenin kapısı açıldı ve Bora'nın doktoru çıktı. Ameliyat bitmişti. İkimizde ayağa kalkarak doktorun yanına gittik.
"Durumu nasıl yaşıyor değil mi ?"
Sedat'ın sorusuyla doktor kafasını Sedat'a çevirdi.
"Zor bir ameliyat geçirdik. Çok kan kaybetmişti. Böyle bir ameliyatı atlatması için gerçekten mucizevi bir güce ihtiyacı vardı ve o bu ameliyatı atlattı ama.."
Sedatla hiç konuşmadan doktoru dinliyorduk. Doktor Bora'nın yaşadığını söylemişti ama cümlenin sonunda ama diyerek susmuştu.
"Ama. Evet doktor aması ne ?"
"Şuan komada ve hayati tehlikesi hâlâ var. Herşeye hazırlıklı olun. Ölmezse bile ömür boyu komada kalabilir."
Kendimi yere bıraktım. Doktordan duyduklarıma inanmak istemiyordum. Ölebilir diyordu. Ömür boyu komada kalabilir diyordu.
Ben dizlerimin üzerine çöküp ağlarken Sedat'ta yumruklarını duvara vuruyordu. Ameliyat kapısı açıldı Bora'yı çıkardılar ve bir odaya koydular.
...
3 gün sonra
Bora'nın ameliyatına tam üç gün olmuştu. Bora tam üç gün boyunca hiçbir tepki vermeden uyumuştu. Doktorlar odaya girmemize asla izin vermediler.
Üç gün boyunca doğru dürüst uyumamıştım. Arada gözüm dalıyor. Daha sonra anında uyanıyordum. Asel aradığında da Bora için bir başka yalan uyduruyordum.
Gamze'ye olanları anlatmıştım. Yanıma gelmek istemişti. Ben ise istememiştim. Çünkü Asel'i bırakabileceği bir yer yoktu.
Ağlamaya devam ederken pencereden Bora'yı izliyordum. Hiç hareket etmiyordu. Öylece yatıyordu. Keşke onun yerinde ben yatsaydım.
Keşke o kurşunlar bana isabet etseydi. Biliyordum o kurşunlar bana isabet etse ben dayanamazdın ölürdüm. Bora kadar güçlü değildim.
Ağlamaktan dolayı kendimde değildim. Bora ameliyata girdiği andan beri bizi gözetleyen adamı gördüm.
Hiç beklemeden adamın üzerine koştum. Sedat beni tuttu ama adama çok yakındım.
"Her kimin köpeğiysen ona söyle Bora ölmeyecek yaşayacak. Tamam mı yaşayacak ve onun intikamını ben alacağım. Sizi kendi ellerimle öldüreceğim. Şimdi git buradan." Diye bağırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kış Güneşi
RandomDaha çocuk yaşta hayatın zorluklarıyla yüzleşmiş ama asla pes etmemiş bir kadın ve neredeyse aynı zorluklarla karşılaşmış bir adam geçmişin ardında ki sırlarla karşı karşıya gelmekte. "Söz mü " dedi kadın. "Söz " dedi adam.