Daha çocuk yaşta hayatın zorluklarıyla yüzleşmiş ama asla pes etmemiş bir kadın ve neredeyse aynı zorluklarla karşılaşmış bir adam geçmişin ardında ki sırlarla karşı karşıya gelmekte.
"Söz mü " dedi kadın.
"Söz " dedi adam.
Bora'nın Havin'e evlilik teklifi etmesine sevindiniz mi?
Umarım sevinmişsinizdir 🤗
Bu bölümde Sedat'ın geçmişini öğreneceğiz.
İyi okumalar ❤️
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sedat Karahan
Havinler odadan çıkmak için ilerlediklerinde gözümü kapattım.
"Havin ışığı da kapat."
Havin ışığı kapatıp odadan çıktı. Bora ondan önce çıkmıştı. İkisi de odasına geçince gözlerimi açtım. Uyumak istemiyordum aslında. Çünkü her uyuduğum da aynı kâbusu görmek beni artık yoruyordu.
Ayağa kalkıp duvarın dibine oturdum. Her zaman yaptığım gibi ayaklarımı göğsüme kadar çektim. Oturmadan önce odanın kapısını da kapattım.
Bora da Havin de benden şanslıydı aslında. En azından anne veya babalarının katili değillerdi ama ben öyleydim. Hem annemin hem de babamın katili bendim. Evet annemi de babamı da ben kendi ellerimle öldürmüştüm.
Daha çok gençtim tam olarak 16 yaşındaydım. Orhan Güneş'in sattığı uyuşturuculardan kullanmaya başlamıştım. Sonra pişman olup bırakmak istemiştim ama beni kulanmaya zorlamışlardı.
Her gün kullanıyordum. Artık bağımlısı olmuştum. Kullanmadığım günler önüme gelen herşeye zarar verebilecek bir canavara dönüşmüştüm.
Bir gün yine uyuşturucu kullanmamıştım. Almak için param yoktu. Adamlardan istemiştim parasız vermeyiz demişlerdi. Elime bir silah verip git para bul demişlerdi.
O silahı aldığım ana günlerce lanet ettim. O kadar gözüm dönmüştü ki tek çıkış noktam o uyuşturucuydu gibi hissediyordum.
Silahı alıp ilk olarak eve gittim. Annemin de babamın da parası vardı. Amacım hiçbir zaman onları öldürmek değildi ama yapmıştım.
Eve girip annemden para istemiştim. Vermemişti. Silahı onlara doğrulttum. Gözüm dönmüştü. Kendimde değildim.
Son kez " ver " diye bağırdım ama annem vermedi. Babamsa benden nefret eder gibi bakıyordu bana.
"Bana öyle bakma." Diye bağırmıştım. Babam ise bana hiçbir şey söylemeden bana aynı şekilde bakmaya devam etmişti.
Silahı babama çevirip " Bakma dedim sana." Diye tekrar ettim.
Babamsa bana inat öyle bakmaya devam ediyordu. Annemin yalvarma sesleri kulağımda çınlıyordu." Yapma yavrum o senin baban."
