9.Bölüm İntikam

59 11 0
                                    

Merhaba arkadaşlar❣️

Umarım okudukça karakterlere ısınmışsınızdır. Bora için üzüldüğünüzü biliyorum. Bora'nın her zaman bir çıkış noktası vardı ama bu bölümlerde o çıkış noktasını bulamadı.

Bölümleri kısa kısa yazmayı seçtim bence böyle daha güzel oluyor.

İyi okumalar

Bam bam bam

Oturduğum sandalyede öyle büyük acı çekiyordum ki tarifi yoktu. Kendimi parçalamak istiyordum.

Bora tam karşımda gözlerimin önünde kendini kalbinden vurmuştu. Bir an bile düşünmedi. Tetiği çekti. Bu kadar kolay mıydı ölmek onun için.

Adamlardan biri ağzımı açtı. Bağırdım, ağlıyordum, çığlık attım. "Çözün beni seni öldüreceğim çözün beni" ben böyle bağırırken Orhan Güneş kahkaha atıyordu.

"Bu çocuk tam bir aptalin teki, senin için hiç düşünmeden kendini vurdu"

Bora'yı kameradan hâlâ görebiliyordum. Hiç
hareket etmiyordu Ölmüştü. Aklımı kaybetmiştim ne dediğimi bilmiyordum. Çırpınıyordum ipimi çözmeye çalıştım. Olmuyordu öyle sıkı bağlamışlardı ki ellerim hareket bile edemiyordu.

Orhan Güneş kamerayı kapattırdı.

"Hayır kapatma, kapatma onu görmek istiyorum kapatma" diye bağırdım ama beni dinlememişlerdi.

Orhan Güneş odadan çıktıktan sonra adamlara yalvarmaya başlamıştım. Öyle kötü durumdaydım ki gururum umrumda değildi. Tek isteğim bir an önce Bora'yı bulup onu hastaneye yetiştirmekti. Belki ölmemiştir diye umut ediyordum.

"Lütfen çözün beni ne isterseniz yaparım yalvarırım bırakın beni gideyim lütfen"

Adamlar bana hiçbir tepki bile vermediler.

"O zaman beni de vurun. Öldürün beni ama Lütfen bu acıyla yaşatmayın ne olur yalvarırım size"

Adamlar yine bana hiçbir şey söylemediler. Adamlardan biri odadan çıktı. Odada sadece bir adam kalmıştı.

Yavaşça bana yaklaştı."sus sakın sesini çıkarma" dedi.

"Neden" diye sordum.

"Yakında anlayacaksın" dedi. Öyle sessiz konuşuyordu ki onu duymakta zorlanıyordum. Kimsenin bizi duymasını istemiyordu.

Biraz daha yaklaşıp önce elimdeki ipi sonra ayağımdaki ipi gevşetti. Açmadı ama gevşetti. Kaçmam için bana firsat vermişti.

"Çocuğu ben alacağım" dedi ve elimin arasına bir bıçak sıkıştırarak odadan çıktı.

O an anlamıştım. Bu adam Bora'nın adamıydı. Bora kurtulacaksınız derken bunu kastediyordu.

Kendini değil sadece bizi düşünmüştü. Kendimi asla affetmeyecektim ama buradan öylece kaçmayacaktım. Bora'nın intikamını alacaktım.

Orhan Güneş'in odaya girmesini beklemeye başladım. O süre zarfında sadece düşündüm. Olanları,olacakları, Bora'yı. Bora aklıma geldikçe ağlıyordum.

Bora'nın ölümü böyle olmamalıydı. Eğer Asel olmasaydı. Şuan kendimi burda öldürürdüm ama yapamadım çünkü Asel vardı.

Bir süre sonra kapı açıldı. İçeriye Orhan Güneş girdi. Ona öyle kinle öyle öfkeyle bakıyordum ki gözüm dönmüş gibiydi.

"Seni öldüreceğim" diye bağırdım.

"Beni öldürmek mi?" Gülmeye başladığında bende gülmeye başladım. Benim güldüğümü gördüğünde gülmeyi bıraktı.

Kış Güneşi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin