2 Hafta Sonra:
Felix'ten:
Bavullarımız hazırdı. Ve şu an evden çıkacaktık. Kore'ye gidiyorduk diğerlerini ziyarete. Bir taksiye bindik ve havaalanına gittik. Uçağın kalkmasına yirmi dakika vardı.
Valizleri verdik ve uçağa bindik. Sadece oturmak istiyorduk. Bir anda Hyunjin'in telefonunun çalması ile arayana baktı.
"Felix bir baksana uçakta kimse var mı?"
Ayağa kalktım ve uçağa baktım. Kimse yoktu.
"Kimse yok sevgilim."
Hyunjin dudağımı öptü ve telefonu açarak hoparlöre verdi.
"Efendim Jack?"
"Merhaba Hyunjin, görüşmeyeli uzun zaman oldu."
"Ne istediğini söyle."
"Şimdi biliyorsun ki sözleşmenin bitmesine iki hafta kaldı. Şimdi sana teklif sunmadan önce şunu söyleyeyim. Felix'le sevgili olduğunuzu biliyorum."
İkimiz hızla birbirimize bakarken, Hyunjin hızla beni kendine çekti ve saçımı öptü.
"Bunu cebe attım. Şimdi sözleşme konusuna geliyorum. Biliyorsun iki hafta sonra sözleşme bitiyor ve büyük ihtimalle işten ayrılacaksın. Bu benim için önemli değil. Her neyse, sana teklif sunacağım. Teklifim de şu; eğer bana bu hafta içinde hesabıma 500.000 dolar atarsan, seni direkt işten çıkarır, sözleşmeyi iptal ederim."
"Beni kandırmadığını nereden bileceğim?"
"Hyunjin, cidden sıkıştım ve para lazım. Bunu sadece sen yapabilirsin. Eğer parayı verirsen Felix ile seni sonsuza kadar bırakacağım."
"Düşünmem gerek."
"Ve şunu unutma Hyunjin; Felix'le sevgilisin. Unuttum sanma. Eğer parayı vermemeye kalkışırsan, o güzeller güzeli sevgiline elveda edersin."
"Düşüneceğim dedim!"
Hyunjin telefonu kapattı ve hızla bana döndü.
"Sence vermeli miyim güzelim?"
Saçımı okşarken konuşmuştu. Gözlerimi kapattım ve gelen güzel hisle beraber kafamı Hyunjin'in göğüsüne attım.
"Bilmiyorum Hyun, düşünmeliyiz.
"Bizi komple bırakacağını söyledi. İki hafta beklemeden direkt kurtulabiliriz bebeğim."
Kafamı kaldırdım ve uçağa baktım. Hâlâ kimse yoktu. Kolumdaki saate baktığımda daha on dakika vardı. Kimse kolay kolay binmezdi.
Kalçamı kaldırdım ve Hyunjin'in kucağına oturarak, kendimi kasıklarına kadar itmemle kasıklarımız buluştu. Ellerini ensesine attım ve ense saçlarıyla oynamaya başladım.
"Eğer ikimiz de mutlu olacaksak, neden vermeyelim ki? Sonuçta, baban zengin ve sınırsız limitli kredi kartın var. İstediğin kadar harcarsın. Mutlu olmamızı istemez misin, sevgilim?"
Kendimden çok iddialı bir şekilde dememle ellerini kazağımın içine attı ve belimi okşamaya başladı.
"Haklısın güzelim, ikimizin de mutluluğu için. Hatta şimdi atayım parayı hesaba, şimdiden kurtulalım. Ne dersin?"
"Harika olur derim! Ve biliyorsun, geçen hafta yaptığın hatadan beri sevişmedik. Özgürlüğümüz adına bu gece sevişebiliriz."
Hyunjin hızla telefonu çıkardı ve banka hesabına girdi. Ardından kayıtlı olan ibana 500.000 dolar attı. Ve parayı attığını söyledi. Adam da artık özgürsünüz dedi ve telefonu kapattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tᴀᴋɪɴᴛɪʟɪ Üᴠᴇʏ| HyunLix
Fanfic"Benimsin, sadece benim." "Seninim ve sadece sana aitim sevgilim..." . ⚠︎: Argo, Şiddet, Cinsellik, Küfür vb.