Hyunjin'den:
Felix gideli üç saat olmuştu. Sürekli durmadan arıyordum ama açmıyordu. Jisung'u arayıp Felix'in orada mı olduğunu sorduğumda bir saat önce çıktığını söyledi.
Telefonu kapattım ve dışarı çıktım. Felix'in arabası kapıdaydı. Hızla etrafa bakmaya başladım. Yoktu. Ardından yanıma bir tane adam geldiğinde anlamsız bakışlar attım.
"Merhaba, siz Hwang Hyunjin olmalısınız?"
"Evet, benim?"
"Sizin sevgiliniz vardı. O'nu bir adam tarafından şu tarafa götürüldüğünü gördüm."
Adamın gösterdiği tarafa baktım. O taraf en tehlikeli taraftı. Kafamı salladım ve o tarafa doğru koşmaya başladım.
Her yakınlaşmam da yerde yatan kırmızı montlu birisini görüyordum ve O'nun Felix olmaması için içimden her türlü duayı ediyordum.
Sonunda yaklaştığımda yer de yatan üstü komple kan olmuş ve gözleri kapalı olan Felix'i görmem ile başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü.
Hızla nabzına baktım. Yavaş atıyordu. Hemen ambulansı aradım. Hastane buraya yakındı fakat şimdi arabayla götürmeye kalksam ev buraya çok uzaktı.
Ambulansın gelmesi 7-8 dakika iken, araba ile gitsem 15-20 dakika sürerdi. Bu yüzden hemen ambulansı aradım.
Biraz sonra ambulans gelince Felix'i aldılar ve ben de O'nlar ile gittim.
"Baya uzun süre bu şekilde kalmış, çokta kan kaybetmiş. Ölmemesi bir mucize!"
Gözyaşlarımı sildim adamın dediklerini dinlerken. Ağlamaktan şişmiştim artık. Kendimi iyi hissetmiyordum.
Bir anda doktorların bir şeyi kontrol etmesi ile hızla O'nlara baktım.
"Yeon hızlanmamız lazım! Ölme riski çok yüksek!"
"Yara çok derin! Eğer kapatmazsak ölecek! Kanama tekrar başladı!"
Doktorlar bıçak saplanmış olan yere sert bir bant yapıştırdılar. Ardından Felix'e kalp masajı yapmaya başladılar.
"O, i-iyi mi?"
Hıçkırıklarım arasında konuşuyordum. Erkek olan doktor bana kısa bir bakış attı. O bakış, sanki umutsuzmuş gibiydi.
Gözyaşlarım tekrar artmaya başladığında ambulans durmuştu. Hastaneye gelmiştik. Felix'i ambulanstan indirdiler ve hızla hastaneye girdiler.
Ameliyathane'ye gidiyorduk. Kapıda beklemekten nefret ediyordum! Ama mecburdum. Felix'i ameliyathane'ye aldılar ve beni kapıda bıraktılar.
Yandaki sandalyeye oturdum ve kafamı ellerim arasına aldım. Kendimi bok gibi hissediyordum.
Telefonumun çalması ile arayana baktım. Jisung arıyordu. O'da endişelenmişti baya.
Arama
JisungHyunjin
"Efendim Jisung?"
*Sesim o kadar boğuktu ki, kendi sesimi tanıyamamıştım.*Jisung
"Hyunjin! Neler oluyor?"Hyunjin
"Jisung, Felix'i bıçaklamışlar."Jisung
"NE!"*Jisung'un ağlama ve hıçkırık seslerini duymaya başlamıştım.*
Minho
"Hyunjin, benim Minho. Neredesin sen?"Hyunjin
"Bizim evin oradaki hastanedeyim.
Minho, kendimi iğrenç hissediyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tᴀᴋɪɴᴛɪʟɪ Üᴠᴇʏ| HyunLix
Fanfic"Benimsin, sadece benim." "Seninim ve sadece sana aitim sevgilim..." . ⚠︎: Argo, Şiddet, Cinsellik, Küfür vb.