Tᴀᴋɪɴᴛɪʟɪ Üᴠᴇʏ| HyunLix

13

Sinemaya gidecekken kararımız değişmiş, bowlinge girmiştik.Hepimiz bowling alanına geldikten sonra parayı verdik ve hepimiz sırayla topları atmaya başladık. Ta ki, Hyunjin ve yanında bir tane çocuk ile gelene kadar.

"Ahh, cidden mi!"

Hafif bağırarak söyledikten sonra, Hyunjin bizi görmüş ve yanımız da bowling yerine geçmişlerdi. Atma sırası bana gelince elime bowling topunu aldım ve attım.

Tabiki sadece 3-4 tanesini vurmuştum. Umutsuz bir şekilde WooSan ikilisine döndüm.

"Gün ışığım, üzülme. Gel beraber deniyelim."

San yerden kalkıp bowling topunu aldı ve yanıma geldi.

"Bak şimdi, bowling topunu aldıktan sonra biraz eğileceksin. Ardından kafanı kaldıracaksın ve gözlerini ayırmayacaksın. Sonra topu atacaksın."

San topu attı ve hepsi yıkılmıştı. Cidden büyülenmiştim.

"Woaw! Güzel atıştı."

"Hadi sen de dene."

Kafamı salladım ve bowling topunu alıp, San'ın anlattıklarını uyguladım. Ardından topu attım. Hepsi devrilince yerimde zıpladım ve San'a sarıldım.

"Teşekkür ederim!"

"Önemli değil gün ışığım."

San saçımı öpünce gülümsedim ve San'dan ayrılıp, beni parçalayacakmış gibi bakan Wooyoung'a karşı kahkaha attım.

"Görüşeceğiz Lee!"

San ile birbirimize bakıp kahkaha attık. Ardından Wooyoung topu aldı ve attı. Hepimiz sonunda topları attıktan sonra, yere oturduk ve sohbet etmeye başladık.

Biz güzelce sohbet ederken yanımızda oyun oynayan Hyunjin ve o çocuk vardı.

"Hyunjin! Aşkım vuramıyorum! Bana biraz yardımcı ol, lütfen! Benim ne eksiğim var şu eski sevgilin olacak gerizekalıdan?"

Bana karşı dediğini biliyordum. Hızla ayağa kalktım ve çocuğa doğru yürümeye başladım. WooSan ikilisi beni tutmaya çalışırlarken, ben O'nları görmezden gelerek hızla çocuğun yanına gittim.

"Kelimelerine dikkat et! Yoksa ben sana dikkat etmeyi öğretirim!"

"Sana ne oluyor be! Sen Hyunjin'in eski sevgilisi değil misin? Hyunjin'e bakmaktan vazgeç! Yoksa o gözlerini oyarım!"

Büyük bir kahkaha patlattım ve ardından ciddiyete dönüp, çocuğa sert bakışlar atmaya başladım.

"Öncelikle, benim sevgilin de gözüm yok, sevgilinin ben de gözü var. Bu yüzden ilk önce sen kendi sevgilinin gözlerini oy. Ve, beni ve bizi rahatsız etme."

Hiçbirini umursamadan geri arkadaşlarımın yanına oturdum ve sohbet etmeye başladık. Tabi O'nlar ile konuşurken çocuğa sert bakışlar atmayı ihmal etmiyordum. Çocuk benim dediklerimden sonra Hyunjin ile kavgaya tutuşmuştu ama kısa sürede bitmişti. Komiklerdi.

Ardından telefonumun çalması ile arayana baktım. Kai arıyordu. Kai kim? diye sorarsanız, Huening Kai, benim kuzenim. Ayağa kalktım ve bana meraklı gözlerle bakan ikiliye karşı konuştum.

"Kuzenim arıyor. Hemen geleceğim."

İkili kafasını salladı ve sohbete geri döndüler. Ben de beni görebilecekleri ama duyamayacakları kısma geldim ve telefonu açtım.

Arama
Kai'm<3

Felix
"Efendim birtanem?"