11

2.1K 157 369
                                    

Felix ile ikimiz hazırlanıp dışarı çıkmaya karar verdik. Sonunda hazırlanıp otelden çıktık. Bugün ev bakacaktık. Sonsuza kadar otelde yaşayamazdık.

Felix yine koluma girmiş bir şekilde yürüyordu. Ben bundan mutluydum. Çünkü ne kadar Felix'e "Sevmiyorum." desem bile O'nu hem seviyor, hem de kıskanıyordum.

Sonunda bir kaç evin oraya geldiğimizde bize yardımcı olan adam evleri gösteriyordu. Benim için sorun yoktu. Ama Felix'in bu tür şeylerde çok dikkat ettiğini biliyordum. 2-3 ev daha gezdikten sonra hem benim için güzel, hem de Felix için güzel olan bir evdi.

Sitedeydi ve dublexti. Felix'in en sevdiği evlerdendi. Bu evi tutmaya karar vermiştik. Yani, babam şirket sahibiydi. Zengindim. Felix'in annesinin paramız için evlendiğini de biliyordum. Ama umursamadım.

Eve eşya tutmamıza gerek yoktu çünkü ev zaten eşyalıydı. İkimizin de hoşuna gitmişti. İstesek başka eşyalar da alabilirdik. Ama gerek yoktu. Felix beğendiyse bana laf düşmezdi.

Evden çıktıktan sonra biraz dolaşmaya başladık. Bir cafe görünce oraya gittik ve bir yere oturduk. İkimizde telefonumuzla ilgilenirken, siparişimizi almak için garson gelmişti. Siparişleri aldıktan sonra kadın gitti.

Felix kendini çekmeye başladı. Sonra kamerayı bana tutup beni çekmeye başlamasıyla ben de O'na pozlar verdim.

"Aşırı güzel oldu."

Gülümsedim ve telefonda gezmeye devam ettim. Siparişlerimiz geldikten sonra içeceklerimizi içmeye başladık. Klasik ben, americano.

Telefonda gezmeye devam ederken Instagram'dan bildirim geldi. lee.lixie sizi bir hikâyesine etiketledi. Hemen bildirim bastım ve hikayeye baktım.

Gülümsedim ve Felix'in elini tutup okşadım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Gülümsedim ve Felix'in elini tutup okşadım. Felix benim hayatıma çok şey katıyordu. Bundan 5 yıl önce ne baba sevgisi, ne de anne sevgisi görüyordum. Ama şimdi beni seven arkadaşlarım ve bir sevdiğim vardı.

"Hyunjin, iki dakika tuvalete gelsene."

"Neden?"

"Yemin ederim çok sıkıldım. Biraz öpüşelim de keyfimiz yerine gelsin."

"Felix, yoruldum. Olmaz diyorum sana."

"Off, iyi be!"

Felix elini elimden çekip kahvesini içmeye devam etti. Bana karşı dik-dik bakıyordu.

"Sadece bir kere, lütfen."

"Felix, şimdi seni otele götürür, orada bir güzel öperim görürsün."

Felix bana gözleri dolu bir şekilde bakmaya başlamıştı. Hey, ne demiştim ki? Felix kahvesini aldı ve çıkışa doğru ilerledi. Ben de masaya parayı bıraktım ve Felix'in peşinden gitmeye başladım.

"Felix, güzelim durur musun?"

Felix bu sefer koşmaya başlamıştı. Ben de O'nun gibi koşmaya başladım. Sonunda yakalayınca O'nu yanımızdaki banka otutturdum.

Tᴀᴋɪɴᴛɪʟɪ Üᴠᴇʏ| HyunLixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin