-bu bölümde benim için çok anlam var. Son aşağı tarafları dikkatli okumanızı tavsiye ederim.
Felix'ten
Gözlerimi araladım yavaşça, yine gördüm o bütün mükemmelliği ile beni izleyen bedeni. Gülümsedim, ardından dudağına yasladım dudaklarımı.
Kıkırdadı, karşılık verdi. Her sabah yaptığımız için klasikleşmişti artık. Eli hemen saçıma gitti ve okşadı.
"Günaydın sevgilim."
"Günaydın bebeğim."
Hyunjin'in vücudunda ve benim vücudumda dün akşamdan kalma izlere baktım. Sürekli böyleydi fakat bu sefer işleri yükseltmiştik.
"Ağrın var mı?"
Yatakta hareket ettim, bir şeyim yoktu.
"Hayır, iyiyim."
Hyunjin gülümsedi ve burnunu burnuma sürttü. Çok seviyordum bu hareketi, bu yüzden sürekli yapardı.
Kollarımı boynuna sardım ve O'nu üstüme çektim. Üstüme ağırlığını vermeden yattı ve boynumu öptü.
"Çok aşığım sana, çok, çok, çok..."
Her "çok" demesinde boynuma öpücükler konduruyordu ve ben de gıdıklanıyordum.
"Ben de sana çok aşığım, her şeyden çok aşığım hem de. Bu saate kadar sana hep sevgilim olarak baktım ama bundan sonra sana sadece eşim gözüyle bakacağım."
Hyunjin gülümsedi ve kafasını kaldırarak dudağıma minik bir hediye bıraktı. Ama ben bu minik hediyeyi büyütmeye başlamıştım.
Dudağımı öptüğünde dudağını dişlerim arasına alıp hafiften çekiştirmeye başladım. O'da bu hareketi seviyordu.
Dudağımı öpmeye başladığında hızla karşılık vermiştim bu beni büyüleyen dudaklara. Dudaklarım bu mükemmel dudaklara her değdiğinde çıldırıyordum.
Hyunjin sesli bir şekilde dudağımdan ayrıldıktan sonra alnıma öpücük bıraktı.
"Hadi kalkmalıyız, bugün Fransa'ya gidiyoruz."
"Ne! Bu kadar erken mi?"
"Bebeğim, iki haftadır buradayız. Artık gitmeliyiz."
Haklıydı. Ama burayı özleyecektim. Çocukları ve burada yaşadığım anıları özleyecektim. Ama elimden bir şey gelmiyordu, sonuçta yine gelebilirdik.
Yataktan kalktım ve Hyunjin'in kolundan tutup kaldırmaya çalıştım. Eh, tabi ayı gibi olduğu için kalkamadı.
"Kaldır şu koca götünü! Hadi artık hazırlanmamız lazım."
"Ama yemek?"
"Sonra yeriz, hadi kalk!"
Yataktan kalktı ve beni kucağına aldı. Bacaklarımı beline sardım ve kafamı boynuna gömdüm.
Kokusunu içime çektim derince. Mayışmıştım. Çok güzel geliyordu bana kokusu. Aşıktım her şeyine.
"Çok çabuk mayışıyorsun."
"Çünkü kokun beni mest ediyor."
Kıkırdadı ve boynumu öptü. Villa da olduğumuz için eşyalarımız burada değildi. Sadece üç beş parça kıyafet getirmiştik rahat olmak için.
Damatlıklar burada kalsada sıkıntı değildi. Korumalar onları toplayacaktı zaten. Biz ise sadece evimize gidip eşyalarımızı toplayacaktık ve diğerleri ile vedalaşıp, çıkacaktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tᴀᴋɪɴᴛɪʟɪ Üᴠᴇʏ| HyunLix
Fanfiction"Benimsin, sadece benim." "Seninim ve sadece sana aitim sevgilim..." . ⚠︎: Argo, Şiddet, Cinsellik, Küfür vb.