Gözlerimi kırpmaya halim olmadığından sadece bana gelen adama baktım. Arkasında da 4 adam geliyordu.
O bana sert sert bakan adam emir verircesine 'Kalk!' dediğinde sadece suratına bakıyordum. Vücudumu soğuktan hissetmiyordum.
Sinirle nefes alıp kolumdan tutup bir anda canım acımıştı. Babamdan da sert sıkıyordu kolumu. Ama ağzının payını verecek halim yoktu.
Belimden ve kolumdan sertçe tutarak adamlarına kapıyı işaret ettiğinde kapıyı kırdıklarında görüş alanıma babam girmişti.
Hemen kapıyı geldiğinde gülümsedi. 'Hoş geldiniz Aras bey.' dediğinde iğrenerek bakıyordum yüzüne. Biraz daha kendime geldiğimde kollarından çıkarak babamın arkasına sığındım.
'Napıyorsun lan sen! Geç kocanın yanına' dediğinde adının Aras olduğunu öğrendiğim adımın ayaklarına fırlattığında sırıttığını gördüm.
Adamları babama siyah bir çanta verdiğinde Aras,
'Tüm para bunun içinde, bir daha karşımıza çıkmayacaksın.' dediğinde babam sırıtarak kafasını salladı. Ayağa kalktığımda tekrar kolumdan sürükleyerek arabaya doğru götürüyordu beni.
'Baba! Baba nolur verme onlara beni! '
'BABA!'
suratıma kapıyı kapattığında ağlamam artmıştı. Arabaya bindikten sonra bana sert bakışlarını yolladı.
'Bu evde zor nefes alacaksın Melek Yiğiter.' diyerek sırıttı.
Korkularım daha da arttı. Tüm yolculuk boyunca aklımda
zor nefes almak ve yiğiter kelimleri dönüp duruyordu. Benimle evlenmezdi değil mi?..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefretten Aşka *TAMAMLANDI*
Teen Fiction'Sen bana muhtaç olduğunda Aras. İşte bende o zaman gideceğim.'