Silahı kafama dayadığımda tetiği çekip buradan uzaklaşmalarını söylüyordum. Tetiği çekip kaderime boyun eğecektim ki, içinde mermi yoktu.
Bir kaç kez denememe rağmen olmuyordu, ölmeyi bile beceremiyordum!
'MELEK' Arasın sesini duyduğum sırada koşmaya başladım, arkamda korumalar da geliyordu ki arasın durdurduğunu gördüm, ama o peşimdeydi.
Daha hızlı koşmaya çalışıyordum ama yağmur önümü görmeyi engelliyordu.
'MELEK! BEN YAKALARSAM KÖTÜ OLACAK' dediğinde istemsizce durdu ayaklarım.
Haklıydı.
Ben ondan kaçamazdım ki. O Aras Yiğiter'di. Sinirden güldüğüm sırada Aras gelmişti, kolumu tutacakken kendimi geri çekmiştim.
'Dokunma bana katil!'
'Melek, bir şey bilmeden konuşuyorsun, sus !'
'Ne bileceğim Aras ne ? ABİMİ ÖLDÜRDÜN, SEN K A T İ L S İ N '!
Yüzüme yediğim tokatla yere düşmüştüm, yağmur yüzünden çamur olan üstüme baktım.
'Sen busun işte anca gücün bana yetiyor değil mi ? '
Beni elimden tutup kaldıracağı sırada kendimi geri çektim.
'Eve geç konuşacağız' ağlıyordum, hala mahkumdum ona. İstemiyorum onu.
'Bırak beni gideyim, istemiyorum seni' dediğim anda kolumdan tutup yüzüne yaklaştırdı beni,
'Seni yeni bulmuşken bırakır mıyım ben? Asla. 1 Hafta sonra evleniyoruz, karım olacaksın. Melek Yiğiter olacaksın!' Yiğiter kelimesini bastırmıştı.
Eğer evlenirsem hiç kurtulamazdım, bırakmazdı beni. Gene de düşünecektim bir şey.
Kolumu çekip önden gitmeye başladım, eve gireceğim sırada o gıcık korumaya baktığımda başını eğmişti.
Hepsi onun köpekleriydi.
Beni geçip koltuğa oturduğunda yanına gittim, dışarı çıkacaktım.
'Dışarı çıkmak istiyorum ben' dediğimde kafasını kaldırıp bana bakıp alttan gülüş yolladı.
Kolumdan tutup kucağına oturttuğuna kalkamadım, elleri belimi sıkıyordu.
'İzin vereyim de kaç değil mi?, Olmaz.'
'Senden izin istemiyorum. Haber veriyorum sadece' kahkaha attığında yüzüme yaklaşıyordu,
'Haber verdin öyle mi?'
'Evet' güldüğü suratı kaskatı kesilmişti,
'Ben izin vermeden tuvalete bile gidemezsin, anladın mı?'
'Senin iğrençliğine başka kelimeler bulamıyorum artık! Ben senin malın mıyım'
'Hayır, karımsın.' keyifle sırıttığında gözlerim dolmuştu.
Ben sevdiğim bir adamla evlenmek istiyordum, böyle değil.
Telefonu çaldığında fırsattan istifade kalkacaktım ki tek eliyle de izin vermiyordu.
'Ne var İrem?' İrem?
'Tamam'
'Gelirim yarın.'
'Tamam'
kullandığı 4 cümle sonunda konuşması bitmişti.
'Aras, ben seni SEVMİYORUM! Tamam mı? Sevmeyeceğim de, git kendine seni seven birini bul. Ben sevdiğim adamla evlenmek istiyorum.' dediğim gibi kalkması bir olmuştu.
Alnındaki damarlar belirginleşince korkmaya başlamıştım, kolumdan tutup merdivenlere yöneldiğinde kendimi geri çekmeye çalışmıştım.
Ağlıyordum sadece.
Odasına geldiğimizde yatağına atmıştı resmen, kalkacağım sırada üstüme geldiğinde ağlamam artmıştı,
'Bırak yemin ederim susacağım!'
'Susmayacaksın karıcım, bu gece hiç susmayacaksın.'
'Hayır! Hayır aras sen bu kadar ileri gidemezsin hayır!'
'Sevdiğin adam tek ben olacağım Melek'
'Evleniyor musun? Unutulmaz bir gece mi yaşayalım sevgilim?' artık önümü göremiyordum ağlamaktan.
Neden ben? Neden...
//////////////////////////////////////////////
Keyfim olmadığı için bölüm gelememişti. Kusura bakmayın.
Oy ve yorum♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefretten Aşka *TAMAMLANDI*
Teen Fiction'Sen bana muhtaç olduğunda Aras. İşte bende o zaman gideceğim.'