Beni orada bırakıp dışarı çıktığında sadece ne ara bu hale geldiğimi bilmiyordum. evet önceden çok güzel hayatım yoktu ama bu kadar acı ve korku yoktu.
Büyük bir sesle açılan kapıya baktığımda Aras elinde ip, bıçak gibi şeylerle geliyordu. Korkuyla ona baktığımda kahverengi gözleri daha da koyulaşmıştı sanki.
Korkuyordum çok.
Hızla ayağa kalktığımda kaçacaktım ki saçlarımda ellerini hissetmem bir oldu.
'Bırak! Canım acıyor.' dediğimde güldüğünde
'Ben sana sözümden çıkmayacaksın demedim mi? Benim dediklerim olacak demedim mi? Dersini verelim de akılda kalıcı olsun karıcım'
Bir sandalyeye bağladığında hala direnmeye çalışıyordum ama nafile...
'Şimdi ufak bir sorum var:' dediğinde ağlayarak ona baktım.
'Ağzını bağlayayım öyle mi bağırırsın, böyle mi kalsın?' diye sırıttığında ona öfkeyle baktım.
Bu kadar kalpsiz olamazdı, imkansız.
'Ne istiyorsun benden! Ben sana hiçbir şey yapmadım!' dediğimde yüzüme yumruğu yemem bir olmuştu.
Babamdan da çok kez dayak yemiştim ama o bu kadar güçlü değildi.
Ağzıma gelen kan tadıyla ağlamam şiddetlendi, dizlerinin üstüne oturduğunda sırıtarak bıçağını tenimde gezdirmeye başladı.
'Yapma nolur yapma! Söz bir şey yapmayacağım bir daha'
'Yapamazsın zaten.' dedikten sonra bacaklarıma derin bir çizik attığında koskoca depoda sadece benim çığlıklarım vardı.
Çok sızlıyordu.
Telefonu çaldığında arayana bin defa şükrettim.
'Ne var?'
'Bensiz olmuyor mu?'
'Tamam'
bu verdiği cevaptan işkencemin biteceğini anladım ama sevinemedim bile. Canım çok acıyordu.
Bana döndü,
'Bak Melek, bunlar hiçbir şey. Sakın bir daha bana karşı çıkma.' diyerek beni bağladığı sandalyeden kurtardı.
Ama ben bacaklarımın üstüne basamıyordum. O da bunu fark etmiş olacak ki sinirle nefes alıp saçlarımdan tutarak sürükledi.
'BACAKLARIM ACIYOR BIRAK' kaç kere bağırsam da nafile. Bacaklarım yere sürtmeyle daha çok acıdı. Arabaya bindiğimde eve bırakacağını anladım.
'Akşama hazır ol.' dediğinde ona baktım
'Annemlere gideceğiz. Tanışacaksınız.' deli miydi bu?
Karşı çıkamazdım şu an korkuyordum.
Eve geldiğimizde hizmetçi sayesinde odama kadar çıktım o da gitmişti.
Gidişi olsun da dönüşü olmasın.
Yatağıma oturup bacaklarıma baktığımda gözlerimden tekrar yaşlar akıyordu. Çok acıyor.
İlk yardım çantası bulduğumda yavaşça bacağıma pansuman yaptım, bu işi hallettikten sonra yüzümdeki morluğu kapatmam lazımdı. Masanın üstündeki her şey bunları düşünerek mi ayarlanmıştı...
Masadaki makyaj malzemeleri ile kapatıp derin bir nefes aldım.
Aklıma gelen düşünce ile hemen aşağı inip hizmetçi ablayı aradım.
Mutfağa girdiğimde oradaydı.
'Abla, makas var mı?' dediğimde şaşkınca bana baktı
'ne yapacaksın kızım makası?'
'Acil.' dediğimde mutfaktan çıkıp 3 dakika sonra geldiğinde elindeki makasla gülümseyerek teşekkür edip odama çıkmıştım.
Makyaj yaptığım masaya oturup aynada kendime baktığımda saçlarımı önüme aldım.
Göğsümün altındaki saçlarımı çeneme kadar kestim.
Saçlarımı kestim ki bir daha çekemesin.
Çok sevdiğim saçlarım yerdeydi, olsun.
------------------------------------------------------------
Ne kadar çok oy ve yorum gelirse bölüm o kadar hızlı gelir.♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefretten Aşka *TAMAMLANDI*
Teen Fiction'Sen bana muhtaç olduğunda Aras. İşte bende o zaman gideceğim.'