Herkese yeniden merhaba, 2. bölümün düzeltilmiş halidir bazı karakterlerin isimlerinde değişiklik olacaktır.Sizi seviyorum
~İmkansızsın,biliyorum buna rağmen o cephede savaşmak için hazırım .~
Biliyordu berra onların aşkı imkansızdı,ama buna rağmen o sevmişti gönlünü kaptırmıştı.Dayısı yüzünden,ailesi yüzünden imkansızdı ama berra bu imkansız adı verilen yıkılmayan hayatının ortasında olan duvarı yıkmak için savaşıcaktı.O aşkı için, sevdiği adam için savaşacaktı ,kendisi için savaşacaktı.Belkide dayısı'nın bakış açısı daha geniş olsaydı onların aşkı imkansız olmayabilirdi ama Rabbi'de bununla sınıyordu kendisi biliyordu sonunda çektiğim cefa, çektiği sınanış bitecekti oda sevdiği ile birlikte mutlu bir hayat yaşayacaktı. Uçaktan indikten sonra valizlerini almaya gitmişlerdi "Kızım sen dayının yanına git,biz kızkardeşin ile birlikte valizleri alıp geliriz" annesi kızkardeşine söyledikten sonra valizlerini beklemeye başlamışlardı "bebeğim,sen niye durgunsun böyle bugün?" merakla sordu annesi endişeleniyordu kaç yaşında olursa olsunlar kızları hep ilk gün ki gibi sevip,korkucaktı başını endişe etmesin diye iki yana salladı berra " bir şey yok annecim,hem sen hep böyle panik mı olucaksın? bak 24 yaşında bir kadınım ben ne olacak bana?" valizlerin gördüğünü gören berra konuyu değiştirmek için " bak valizlerimiz geldi hadi sen dayımın yanına git ben alıp geliyorum" annesi yanından ayrılınca kendi kendine sordu karşılıksız bir aşka,bir imkansızdan vazgeçmek bu kadar zor olmamalıydı onun için bu düşüncelerden kurutulup valizleri aldı.Çıkış kapısına geldiğinde ilk önce baktı bundan sonra ne olacak diye? halbuki bir şey olmayacak sanki savaşa gidiyor hanfendi! iç sesinin böyle anlarda ortaya çıkıp ta her şeyi haklı söylemesi ona göre sinir bozuydu, dayısının yanına gittiğinde elini öpüp sarıldı "nasılsın kara kız" dedi kara kız... bu kelimeyi ilk duyduğunda anneannesi söylemişti aklına gelen anı ile gülümsedi...
2004/Gaziantep
Yazarın anlatımı ile:"Anneanne! nerdesin?" bağırmıştı küçük berra anneannesini özlemişti onun için çok değerliydi anneannesi onun yaşam ağacıydı, anneannesi onun geldiğini duyduğu gibi " Berra'm güzel yavrum, kara kızım" diyip hemen sarıldı berra bu kelimeyi garipsemişti, ama sonra sormak için aklının kenarına not etti evin oturma salonuna geçti herkes sonrasında yemekler yenildi,sohbetler edildi, çayları içtiler o akşam berra anneannesi ile yatmak istemişti yer yatağında uzanırken"anneanne?" soru soracaktı biliyordu ayşe hanım, hayatında hiç bu kadar meraklı bir kız çocuğu görmemişti anneannesi " efendim güzel kızım?" sorusunu hemen cevaplamak istedi çünkü küçük torunu onu rahat bırakmayacaktı " kara kızın anlamı ne? neden bana böyle seslendin hiç böyle seslenmemiştin?" ardı ardına soruları sormuştu küçük berra, ona göre herşeyin içinde bir şey vardı.Ona göre dünya bir kitaptı ve kapağını açtığında her kelimesinde bir gizem taşıyordu.Ayşe hanımın gözünün önünde hemen kocası Mehmet bey canlandı, toruna ilk kez bu kelimeyi mehmet söylemişti ilk gördüğü anda söyleyi vermişti ,ilk kucağına aldığında " benim kara kızım,benim kucağıma mı gelmiş? mis kokulu kızım, canım feda olsun ikinize" demişti keşke demeseydi 1 hafta sonra mehmet'ini , canını, herşeyin toprağın altına koymuştu mehmet bey ile birlikte kalbini ve aşkını da toprağın altına koymuştu ayşe hanım, torunun sorusuna cevap vermek istedi " kara kızın bir anlamı yok güzel kızım, kara kız deden seni ilk kucağına aldığı zaman söylemişti.Seni kucağına aldığı zaman nasıl heyecanlıydın aynı şekilde dedende heyecanlıydı, o seni ilk kucağına aldığında gülümsemiştin gözlerin sipsiyah dünyayı tanımaya çalışıyorsun, tüm saflığın ile gül kokun ile yani güzel yavrum,deden hayatında ilk defa bir torununa böyle bir isim vermişti seni her gördüğünde kara kızım demişti sonrasında vefat etti kara kızım ama o seni hep sevdi ve sevecek buse ile seni hiç ayırmadı sana "kara kızım" diyorsa buseye "beyaz kızım" diyordu siz onun en değerlisiydiniz onun kalbiydiniz" berra bu söylenenler ile birlikte duygulanmıştı bir yaş aktı usulca yüzünden, anneannesi'nin eline düştü "ağlıyor musun güzel kızım sen?" berra hemen inat ederek " hiçte bile!gözüme toz kaçtı ağlamıyorum hem ben böyle şeylere ağlamam!" biliyordu ayşe hanım içten içe torunu bu yaşta bile dışarıya duygularını yansıtmasada bir tek anneannesinde duyguları açıktı bir tek ona bebekti...
~Şimdiki Zaman~ :
Berra bunları arabada düşünürken mahalleye girmişlerdi sokağın başında büyük yazılarla ÇİÇEK MAHALLESİ yazıyordu çiçek mahallesi onun çocukluğunu vermişti fakat aynı zamanda çocukluğunun en güzel zamanlarını da elinden almıştı...
Araba'nın durması ile inmişti anneannesi bekliyordu torunlarını dört gözle ilk kimin ineceğini biliyordu ve yanıltmadı da torunu onu "Berra'm, yavrumu kara kızım gelmiş" hemen sarıldı berra onu pamuklara sarmasını, bugün ki sıkıntısını içinden söküp almasını diledi sadece.Hepsi teker teker sarıldıktan sonra içeriye geçtiler sofrayı gördüğü anda hemen katmer'e parmağını uzatmıştı ki yengesi eline vurarak uyardı " berra kızım anneanneni biliyorsun,bak sonra herkese patlıyor" hemen yüzü düşmüştü"ya yenge! ama lütfen bak sabahta bir şey yiyemedi?-" lafı yarıda kesilmişti çünkü anneannesi gelmişti" ne dedin yavrum? sabahta mı bir şey yemedin? niye yemiyorsun kızım sen? al kara kızım şunu ağzına at damak tadın yerine gelsin" berra bir şey diyemeden anneannesi'nin elleriyle yaptığı katmeri ağzında bulmuştu ağzında ki koca bir dilim katmer ile konuşmaya çalıştı"conom ononem olone soğlok" demişti ama anlayana? anneannesi "afiyet olsun benim güzel kızım bak bundanda ye hadi " berra'nın katmer'i yutmasıyla anneannesi beyran çorbasını ağzına kaşıklayarak vermişti son kaşığıda içeriğinde "anneanne doydum vallahi yeter midem şişti" ayşe hanım hemen kızgın bir surat ifadesiyle "sus bakayım al bundanda ye, hem sen niye böyle zayıf kalmışsın o ellere gidince bişey yemedin böyle zayıf oldun" diyip nasihatler vermişti ardından herkes yemeğe başlamıştı...Yeniden merhabalar 2. bölümün düzenlenmiş halidir, eğer bir yerde hata varsa veya beğenmediğiniz yerleri bana söyleyin lütfen sizi seviyorum...🌹🌑🫀
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAZ GÜLÜ
Teen FictionMahallesi'ndeki Kara Oğlan lakabı ile bilinen Araf Satıcı'ya küçüklüğünden beri aşık olan mahallenin Kara Kızı Berra Akgün Dayısının kanser olduktan sonra ailesini yiğeni berra'ya emanet etmesi, berra'yı ise çocukluğundan beri aşık olduğu adam'a ema...