Susan kelimeler

48 3 0
                                    

Herkese yeni düzenlenmiş bir bölüm ile merhaba, umarım beğenirsiniz yazım yanlışları var ise özür dilerim, sizi seviyorum...🌑🫀🌹

~Berra'dan~:
İnsan ölümün kıyısındayken bile sevdiğinin kokusu ile kurtulabilir miydi? nefes alabilir miydi? ben onun kokusunda hayatımı bulmuştum o benim gölgemdi, her zaman birbirimizin yanında olacağımıza söz vermiştik.O her zaman sözünü tutmuştu her şartta yanımda olmuştu bende onun yanında olmuştum,biz birbirimizin sözünü beraber tutmuştuk bizi engellemeye aşkımızı engellemeye kalkan kadere birlikte göğüs germiştik ama bunlar sadece benim içindi araf hiç bir zaman benim aşkım için, aşkımız için çabalamamıştı hangi insan onu çocukluğundan beri seven, üstelik sessiz sedasız  seven insanı duyabilirdi? ama hissedebilirdi değil mi? ben ona aşkımı her koşulda hissettirmiştim,o ise sadece benim aşkıma sağır, kör,dilsiz olmayı tercih etmişti.Gözlerimi beyaz tavana bakarak açmıştım başım ağrıyordu kolumdaki seruma bakmıştım ilk önce sonrasında ise tek kişilik koltukta dirseğinden yaslanarak uyuyan araf'a burdaydı, tüm gece üstü açık mı uyumuştu? ağır ağır düzelttim kendimi ayaklarım soğuk fayansa bastığında ürpermiştim.Üzerimdeki battaniye'yi elime alarak araf'ın üzerine örtücektim fakat her zaman tüy gibi hafif olan uykusu yine beni yanıltmamıştı, gözlerini sıçrayarak açtı ben görüş açısına girince kaşlarını çattı kızgınlık ile "sen niye ayaktasın berra?" elimdeki battaniye ile ona baktım çaresizce "üstü açık uyumuşsun,battaniye'yi üzerine örtücektim fakat uykun beni yanıltmadı" gözlerinde ki kızgınlık gitmişti."Neden bana söylemedin uyandığını? ya birşey olsaydı sana?" gözlerimi devirdim sadece panik atağım tutmuştu birşey olmamıştı her zaman oluyordu,"alt tarafı battaniye'yi üzerine örtücektim araf, ölmedim ya kurşuna dizilmedim ya?" ayağa kalkarak elimdeki battaniye'yi aldı hafif bir şekilde kolumdan tutarak yatağa oturttu " geç otur bakalım küçük cadı, keşke her şeye böyle dilin uzun olsaydı da herkes için iyi olurdu" kaşlarımı çattım çok mu konuşuyordum? aksine o fazla konuşuyordu ağzımı açıp bir şey söyleyecekken doktorun içeriye girmesi ile susmuştum.İçeriye gülümseyerek elinde bir belge ile girdi elindeki benim testlerimdi,"hastamız uyanmış geçmiş olsun Berra Hanım, Nasıl hissediyorsunuz?" sadece ağrım vardı başımda onun dışında yoktu bende doktora bunu söyledim başını salladı gülümsemesi gitmişti bir anda ciddi olmuştu "Berra Hanım bu gibi yada buna benzer krizleri hep  geçiriyor musunuz?" başımı iki yana salladım hayır dercesine "sadece bazen oluyor,panik ve korku hissedince geçiriyorum fakat ciddiye almamıştım şimdiye kadar"doktor başını iki yana salladı ve tembih edercesine uyardı"efendim nasıl ciddiye almamak? geçirdiğiniz kriz yüzünden ölme ihtimaliniz bile var farkında mısınız? bence bundan sonra artık ciddiye almalısınız, şükür edin ki yanınızda ki beyfendi sizi sakinleştirmiş" başımı ağzımı şaşkınlık ile aşağıya eğdim ölme ihtimalim mi vardı? ya araf beni sakinleştirmeseydi nolucaktı? onu bende bilmiyordum "peki doktor bey, bundan sonra ciddiye alırım merak etmeyin" elindeki dosyaya baktı bu sefer kafamı yukarıya kaldırdığımda araf'ın bana endişe ve acımış gibi baktığını gördüm acımasın bana,bana kimsenin acımasını istemiyordum."Çıkış işlemlerinizi yapıp gidebilirsiniz, geçmiş olsun tekrardan" araf doktora teşekkür ederek odadan çıkardı bende duvara bakıyordum o sırada,"berra giyinmen için dışarıda bekliyeyim mi?" başımı iki kere yana doğru salladım "saol araf ,zaten gerekeni yapmışsın teşekkürler" gülümseyerek bana cevap verdi gülümseyince dudağının sol yanında ki gamzesi belli oluyordu ve çok güzel oluyordu gülünce"ne demek lafımı olur? ben çıkış işlemlerini halledeyim sende giyin" elindeki çantayı uzattı" bu arada,burada serpil ablanın sana getirdiği kıyafetler var giyin sen " kapıdan çıktığında bende bana verdiği çantadan kıyafetleri giyinmiştim. 10 dakika sonra kapıdan çıktığımda araf bekliyordu,birlikte hastaneden çıktık.

YAZ GÜLÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin