Herkese yeniden merhaba, umarım iyisinizdir ben biraz durgunum o yüzden böyle içimden yazmak geliyor.Yeni ve düzenlenmiş olarak karşınızda olan son bölümü sizlere yazıyorum umarım beğenirsiniz sizi seviyorum...
~Barlas'dan~: Onu ilk gördüğümde 16 yaşındaydım, küçük umutları olan bir kız çocuğuydu gözlerinden mutluluk akıyordu o zamanlar kitap okumayı seviyordu.
Yani galiba bilmiyordum onunla ilk karşıtığımda bir kitapçıda karşı karşıyaydık aynı kitapta ellerimiz birleşmişti Lavinia Şiiri
Bir kitabın beni böylesine küçük bir kız çocuğuna aşık edeceğini hayal etmemiştim.
Ellerimiz kitabın üstünde birleşince utancından çekti,bense onun kocaman siyah gözlerine hayranlıkla bakıyordum dudağının sol üstünde bir beni vardı. "Şey özür dilerim,yanlışlıkla oldu" tedirginlik ile dudağını ısırıyordu karşımda ki küçük kız çocuğu, bense gözlerine bakmaktan hiçbir şey diyememiştim.
"İyi misin?" Ellerini yukarıya kaldırıp sallayınca gözlerinin etkisinden çıktım.Kafamı sağa sola sallamıştım kendime gelmek için,"e-efendim?" Hayatımda ilk defa bir insanın karşısında kekelemiştim "kitabı alabilir miyim?" hafifçe gülümsemişti "ne kitabı?" hala etkisinden çıkmadığım gözlerine bakarken bu sözlerim ile kahkaha attı, gülünce dudağında ki benin aksine sağ tarafında küçük bir gamzesi vardı.
Ben hayatımda ilk defa bir kız çocuğuna böylesine bir gamzenin yakıştığını gördüm.Ben onun gamzesine tutulmuştum."Üzgünüm gitmem gerekiyor, görüşürüz" rafta ki kitabı alıp iki adım atınca kafamı salladım sağa sola, gitmemesi lazımdı onu ya bir daha görmezsem? "sence görüşür müyüz?" birdenbire sorduğum soru ile başını bana çevirdi uzun siyah saçlarını örmüştü.
"Görüşmek ister miydin?" küçük olduğu halde bana böyle bir özgüvenle soru sormuştu.
"Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsan ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal"
Şiiri söylediğimi anlamıştı dudağının sol çaprazı yukarıya kalktı.
Elindeki kitabı gösterdi"İsmin ne senin?" bunu sorması ile adım attığı anlamına gelmişti."Bilmek ister misin kız çocuğu?" Sağ kaşı yukarıya kalktı
"Sana gitme demeyeceğim,
Ama gitme,Lavinia.
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme,Lavinia"
Dörtlüğü okuduğunda dudağımın sol tarafı kalktı,gülümsemiştim ona "Sen adını söylemek ister misin kız çocuğu?" başını sağa sola salladı "istemem ben ismimi yabancı bir insana söylemem" kalbimin çatladığını hissettim.Yabancı demişti"O zaman tanışalım ve yabancı olmayalım kız çocuğu" hala bir umut arıyordum onda "İsmim Barlas,Barlas Kaya" gülümsedi adımı söylemem ile "tanıştık o zaman barlas, adını gizleyeceğim söz veriyorum" arkasını dönüp adım attığında kolunu hafifçe tuttum "peki sen kız çocuğu,sen söylemeyecek misin ismini bana?" kaşlarını çattı ilk önce ama sonra yeniden kendi halini aldı.
Kararsız kalmıştı ya da söylemek istemiyordu bilmiyordum "Berra ismim ama soyadımı bilmene gerek yok, çünkü senin için sadece bu an'lık bir insanım" değildi.Olmamıştı kolunu elimden kurtarıp kitabı ödemeye gitmişti bense arkasından umutsuzca bakıyordum "seni bulacağım kız çocuğu" dudağımdan kalbim konuşmuş gibi kelimeler döküldü.
Raftaki kitabı alıp ödemeye gitmiştim, kitapçıdan çıktığımda birden bir ses geldi "Barlas!" ismimi ilk defa dudağından duyuyordum,ismim ilk defa bu kadar güzel gelmişti kulağıma. Üstündeki pantolon ile uzun kollu t-shirt ile bana doğru yürüyordu karşıma geldiğinde elindeki kitabı fark ettim Lavinia Şiiri Özdemir Asaf kitabı elime tutuşturdu aynı aldığım kitabı benim elimden çekti birdenbire, sonrada çekip gitti bir şey söylemeden.
Kitabı okuduğumda fark etmiştim sayfalarına not yazmıştı bir tanesinde "senin için sadece o an'lık birisi olarak kalmak istemedim." yazmıştı ama bilmiyordu ki zaten benim kalbimde o an'lık birisi olarak kalmamıştı aksine benim kalbimde imkansız bir aşk olarak kalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAZ GÜLÜ
JugendliteraturMahallesi'ndeki Kara Oğlan lakabı ile bilinen Araf Satıcı'ya küçüklüğünden beri aşık olan mahallenin Kara Kızı Berra Akgün Dayısının kanser olduktan sonra ailesini yiğeni berra'ya emanet etmesi, berra'yı ise çocukluğundan beri aşık olduğu adam'a ema...