Kalbimin Sesi Nerede?

45 3 0
                                    

Herkese yeni bir bölüm ile merhaba, umarım beğenirsiniz sizi seviyorum...🌑🫀🌹

1 Hafta sonra Berra'dan:
Önümüzdeki bir hafta çok çabuk geçmişti,ve dayım kanserden kurtulmuştu bunu öğrendiğim gün o kadar dua etmiştim ki umarım bir daha karşılaşmazdı, bugün doğum günümüzdü buse ile benim doğduğum iki insanın hayatının başladığı gündü onun ile geçirdiğim bunca zaman o kadar özeldi ki bir daha dünyaya gelsem buse gibi bir ikizimin olucağı için minnet ederdim rabbime o hem çok neşeli, hem kırılgan,hem naifti umarım ileri zamanda onu bu dünya incitmezdi.Sabah erkenden hazırlıklar başlamıştı annem bir mekan tutmuştu ailece daha rahat olabilelim diye, uyandığımda buse başımda bıkmış bir şekilde bağırıyordu "güno!  aslında şuan sabah değil bil istedim öğlen 4! kalk kız doğum günümüz bugün 12 den sonra 25.Yaş günümüz olucak! hazırlan hemen!" kolumdan tutup kaldırdı beni hemen, gülümsedim sadece sonrasında banyoya doğru adımlayarak hemen kısa bir duş aldım mayışmış bir şekilde banyodan çıkıp üstüme siyah çizgili sıfır kol bir crop giyip altıma ise kısa yırtmacı olan bir etek giymiştim,kemer takıp odadan çıktığımda aşağıya inmeye başladım ayakkabımı giyip evden çıktım, doğum günü mekanına gitmeden önce kuaför'e gitmem lazımdı taksiyi çağırıp beklemeye başladım.Omzumda birden bir kol sarıldı sonra araf'ın neşeli sesi geldi kulağıma "günaydın doğum günü kızı!sana hediyeni vermek için sabırsızlanıyorum çok beğeniceğine eminim" kararlılık ile gözüme bakıyordu bende gülümsedim "beğenirim tabi, önemli olan sevdiklerimin yanımda olması hediye değil" sonra gözlerime bakıp güldü derin bir nefes aldı "neyse ben seni tutmıyayım mekana geçicekler birazdan süslemek için haberin olsun" o sırada taksi gelmişti başımı sallayıp kuaföre gitmiştim taksi söylediğim kuaförün önünde durunca ücretini verip taksiden indim.Üstünde beyaz renkli bir tabela ile yazılı olan kuaför'e girdim sonrasında istediğim saç modelini gösterdim kadın hemen bana baktı "ay bu çok güzel bir model hem yüzünüze de yakışır, hemen malzemeleri hazırlayayım biraz bekleyin lütfen" gülümseyip teşekkür ettim sonrasında kadın gerekli malzemeleri alıp saçlarımı yapmaya başladı telefonuma gelen arama ile elime aldım ekranda güneş'in yazısını görünce gülümseyerek açtım "Ayy benim bebeğim bugün mü doğmuş? Doğum günün kutlu olsun canım benim! İnşallah para ve aşkın olduğu bir yıl geçirirsin!" neşeli gelen sesi ile kahkaha attım "Teşekkür ederim bebeğim! seninde öyle bir yılın olsun, napıyorsun" telefondan kahkahası geldi ardından hemen kesildi "ha ha ha! ne kadar komik! başımda bir adet asker ağabeyim ve onun çetesi varken aşk? gülmeyimde kıçım kırılmasın berra!" bu sözlerine karşılık güldüm"ne var canım? bence sen çok abartıyorsun alperi, öyle kısıtlayıcı bir ağabey değil" telefondan güneşin şaşırmış sesi geldi"hığğ! ağabeyim? benim kan bağımın olduğu ağabeyim? ay pararel bir evrende misiniz acaba hâkime hanım? söyleyin benide getirsinler" gülmeden edemiyordum "ay neyse ağabeyini boşver sen nasılsın napıyorsun?" oflayarak cevapladı sıkıntılı bir ses ile "nabak canım ya biz senin gibi değiliz,doktorum ben kızım anam olacak zalım karı beni burdaki hastahaneye doktor olarak gönderdi! gurbet eller çok zor yavuklum" şive yapa yapa konuşmasıyla yine kahkaha attım bende onun gibi şive yaparak konuştum bu sefer "beni çok mu özledin yavuklum? ah bir bilsen! sensizde zaman geçmiyor anam beni başkasına verecek eğer sen gelmezsen!" telefondan bir kahkaha sesi geldiğinde bende güldüm,ikimizin kahkahaları birbirine karştı benimkisi yine de azdı çünkü şuan bir kuafördeydim o yüzden sesimi kısık tutuyordum.Saçımı yapan kadın bittiğini belirterek saç spreyi sıkıp"çok güzel oldunuz hanımefendi,bu saç size çok yakıştı ayrıca saçınız uzun olduğu için ayrı bir güzel durdu" evet saçım kalçamın hizasındaydı yaşıtlarıma göre de uzun bir saçtı ve güzeldi, gülümseyerek "teşekkürler o sizin güzelliğiniz"diyip oturduğum sandalyeden kalktım ve ücreti ödeyip çıktım güneş ile konuşa konuşa mekana gelmiştik "neyse baby ben kapıyorum ! malum yavuklumun başlık parası için çalışmam gerek!" bıkmış bir ses ile bunları söylüyordu gülümseyip "görüşürüz canım teşekkür ederim,seni seviyorum" telefonu kapatıp mekanın arka odasında saçlarıma dikkat ederek elbisemi giydim, diğer günlere tezat bugün renkli giyicektim çünkü hem araf için hazırlanıyordum hemde doğum günüm için, üzerimdeki elbisem yaz renkleri olan bir elbiseydi önü kısa arkası ise süzülüyordu, üstü korse detaylı ince askılı bir elbiseydi, altıma ince topuklu beyaz topuklu ayakkabımı giydim.Odadan çıktığımda her yer hazırlanmıştı ve davetlilerin hepsi burdaydı,sohbet ederek vakit geçirmiştik ardından saat 11:55 olunca  her yerin ışıkları kapatılmıştı ben araf'ı arıyordum ve şuana kadar yoktu, içime sıkıntı düşmüştü pastaları üflememize daha çok vardı neyse ki diyerek çıktım arkamdan buse'nin soru bağıran sesi gelmişti "Berra! nereye? pasta üflenicek!" hızlı adımlarla çıkarak, arkamı döndüm ve gülümsedim buse'ye "benim için en önemli kişi şuan burda yok! onu aramaya gidiyorum hemen geliceğim!" kapıyı açtım ve hızlı adımlarla her yeri aramaya başladım ön bahçede yoklardı davetlilerin bazıları cafe de hava almak için oturmuştu ama geri gelmişlerdi belki ordalar diye oraya da baktım ama orda da yoklardı sonunda aklıma gelen yer ile oraya gittim bir tek yer arka bahçeye bakmamıştım belkide hediyemi orda vericekti bana? nefes nefese kalmış bir şekilde gülümsedim ve hızlı adımlarla arka bahçeye gittim mekanın duvarından sonra adımlarımı yavaşlattım sonunda ise durdum gülümsemem soldu, ayaklarımı yere mıh gibi durduran görüntüye baktım daha çok baktım kalbime onlarca giren hançerin cam kırıklarının acılarını hissediyordum.Neden kalbimin atışını hissedemiyordum? sol gözümden yaş aktı bu benim sol tarafımda olan hayata tutunmamı sağlayan kalbimin ilk çığlığıydı sonra sağ gözümden bu ise benim hayatımın yanlışı olan adamın ismini haykırıyordu  en sonunda sessizce hiç durmayan yaşlarım geldi Araf benim çocukluğumdan itibaren tek aşık olduğum,tek güvendiğim kalbimi açtığım adam.Aysun en yakın arkadaşım olan, sırtımı yasladığım, herşeyi ile onun yanında durduğum kadın şimdi ise ikisi bir dudaklarını birleştirmiş öpüyorlardı birbirlerini en güvendiğim adam ile en güvendiğim kadın tarafından ihanete uğramıştım...
Mekandan sevinç çığlıkları gelmeye başlamıştı ve de en büyük doğum günü hediyem olmuştu bahsettiği beğeneceğimi umduğu doğum günü hediyem ve görüntüsü bu muydu? Buydu! dedi kalbim haykırdı adeta,dudaklarımdan ismi döküldü seslice "araf" gözleri arkada umutsuzca ağlamış olan bana döndü, sonrasında dudakları durdu yakalanmaktan olsa gerek aysundan ayrıldı aysun anlam veremeyerek arkasını döndü ikisi karşımdaydı bir daha hiç bir insana güvenmeyeceğimin kanıtı olan o iki insan karşımda durup bana bakıyorlardı ,panik olan bir ses ile "berra yanlış anladın bizi,bak sandığın gibi bir şey yok aramızda" yavaş adımlarla tükenmişlik ile yanlarına geldim önce gamzesine baktım, uğruna herşeyi vereceğim o gamzesine sonra kahverengi gözlerine ölüp bittiğim o kahve gözlerine gülümsedim "doğum günü hediyem?" duraksadım kelimeler boğazıma dizildi. Bir tarafım "Sessizce çekip git pişmanlığı ile kalsın" dedi bu sağ tarafımın sesiydi.
Bir tarafım ondan "Acını al! kalbin acıyor sende onun kalbini acıt!"bu ise sol tarafımın çığlığıydı.
Bir taraf sesdi,bir taraf çığlık "doğum günü hediyem,en yakın arkadaşım ile öpüşüp bana ihanet mi etmen? söyle!" konuşucaktı ki ben sesim ile onun konuşmasını kestim çaresizlik ile söyledim aklımın hiç bir tarafında araf'a hislerimi bu şekilde itiraf edeceğimi hissetmemiştim "ben sana aşıktım! 10 Yıl! Dile kolay 10 yıl!" gözlerinde ki şoku gördüm elim ile onları gösterdim "bu muydu karşılığı? kalbimin her saniyesinde araf diye bağırmasının karşılığı bu muydu?" bağırdım sol tarafımın çığlığıydı "Söylesene! senin için deli olduğum her günün acısının karşılığı böyle mi olucaktı! sana aşk ile, güven ile bakan gözlerimin karşılığı bu muydu?" araf ise bunu söylememin şaşkınlığını atamamıştı "berra" dedi sadece ismimi söyledi,sonra bir ses kesti onun lafını ve bir ses kalbimin bir daha atmamasını sağlayacak o cümleyi söyledi "biz birbirimizi seviyoruz!"elleri araf'ın ellerini bularak birleştirdi üsten bakıp "sende aramızdan çekilsen iyi olur! şayet 1 hafta sonra sözleneceğiz biz araf ile!" gözlerim inanmamak istercesine araf'a döndü gözlerim haykırdı onun kahve gözlerine "söyle söyle ki sana inanayım, eğer söylemezsen bir daha hayatım boyunca inanmayacağım sana"
Hiç bir şey söylemedi baktı anlamadı ne olduğunu, baktım anladım kalbimin öldüğünü bu sözlerden sonra ne sağ tarafımın sesi geldi ne de sol tarafımın çığlığı başımı salladım sessizce, kabullenmişlik ile "siz bana hayatımın dersini verdiniz,bende o dersi anladım" derin bir nefes aldım acımasızlık ile kelimelere döküldü dilimden "sana son kelimelerimde bunlar olsun Araf Satıcı! cenaze araban önümden geçse bile bakmam,ne ölün ölüme ne dirin dirime! Benim hakkım sana helal olsun sırf ahirette senin gibi bir insanı görmiyeyim diye ama! kalbimin ne sevdası ne de hakkı sana helal değildir!"gözünde pişmanlık ve sözlerimin ağırlığı ile baktı sağ tarafta olan aysunun gülümsemesini gördüm "sana da söylüyorum aysun dilerim ki aynı acının bin mislini Allah sana yaşatır! Yüreğin öyle bir kan ağlasın ki gerçek acı neymiş görürsün!Ve dilerim ki bana yaşattığının aynısını sen yaşa!" sonra ikisine dönerek yüreğimde ki acımasızlık ile söyledim "ahım sizin peşini ne öbür dünyada!Ne de bu dünyada bırakmasın!"arkamı döndüm ve aksayarak yürümeye başladım adam arkasından baktı kaybettiği kadına, kadın bir daha bakmadı kalbinin celladı olan adam'a sesizce yürüdüm ağlamaktan akmış bir makyaj ile doğum günü mekanına girdim annem ve buse beni görünce paniklediler "kızım noldu sana böyle?" gözümü anneme değdirdim sonra buseye baktım çaresizlik ve tükenmişlik ile yalvararak söyledim"kalbim öldü buse" buse ne dediğimi anlamadı sonra bana sarıldı  saçlarımı sevicekti ama ben onu engelledim,bir daha kimse sevmesin saçlarımı sadece onun dokunduğu ile kalsın istedim, buse beni yürüterek mekanın yanıda ki cafeye getirdi su alıp yanımdaki sandalyeye oturdu ellerini ellerime sardı ama kalbimin acısı geçmedi"bebeğim benim noldu sana böyle?" ağlamaktan şişmiş gözlerim ile baktım "araf ile" duraksadım bir süre buse sabırsızca "ee noldu?" hıçkırıklarım ardı ardını kesmiyordu sonra isyan ettim bu duruma"araf ile aysunu öpüşürken gördüm! Sözleniceklermiş 1 Hafta sonra!" buse'nin gözleri şok ile açıldı kekeledi ilk başta ama sonra düzeltti kendisini "b-berra ne diyorsun bir tanem kim söyledi bunu?araf'ı dinledin mi?"  hala yapmadığına inanıyordu başımı salladım iki tarafa " hayır sadece baktı, baktı ve kabullendi gözlerinde gördüm! beni sevmediğini aysunu sevdiğini! inanmak istemedim, konduramadım yapmaz dedim sevdiğim adam o benim 10 Yıldır sevdiğim adam dedim!" sonra sesim çaresizliğimi kanıtlarcasına çıktı"yaptı" duraksadım yutkunmaya ihtiyacım vardı. Yapamıyordum.
"Öyle bir yaptı ki bu hayatta kimseye güvenemiyceğimi bana kanıtladı ikiside" sarıldı bana gözleri doldu ben artık burada kalamazdım, yapamazdım gözlerimle onların aşklarını çekemezdim bir anda buseden sonra  tek dayanağım olan güneş aklıma geldi Şırnağa gidicektim! hemde en acil uçak ile yoksa yapamazdım burda kendisi kabullendi bu durumu ben öldüm ama o görmedi şimdi ise burda kalmamın bir anlamı yoktu buseden ayrılarak yüzüne baktım kararlılık ile "buse ben Şırnağa gidicem yapamam burada" yüzüme şok ile baktı inanmadığı için tekrar etti "Şırnağa mı? Ne diyorsun berra? bir anda annemi,beni,babamı" durdu bunu demek istemediği belliydi sonunda pişman olucağını bileceği halde söyledi"anneannemi bırakıp gidicek misin?" sinir ile bağırdım ona "sakın! bunu yapma! anlamıyorsun kalbim acıyor ve ben onların aşkını görüpte mahvolmak istemiyorum annem beni anlar hem yabancının yanına gitmiyeceğim güneşin yanına" duraksadım yutkundum "askerî lojmana gideceğim" gözlerini açtı "askerî lojmana mı!?" beni burda ikna edemeyeceğini anladıktan sonra başını salladı derin bir nefes aldı"tamam bir tanem anlıyorum seni, kalbinin acısını da, gidersin kalırsın kafanı dağıtıp gelirsin ben annemi alıp buraya geliceğim burdan bir yere sakın ayrılma " gelmeyecektim buraya benim kalbimi bin parçaya bölmüş olan şehre bir daha adım atmayacaktım buse yanımdan ayrılınca boş boş baktım etrafa bu kadar mıydı? ona olan sevgim, güvenimi bile bile böyle mi yapmıştı? toparlayamazdım ben bir daha,bir daha buraya adımımı atamazdım burda ki her bir karış toprak bile onu hatırlatıyordu annem hızlı hızlı yanıma gelip oturdu sarıldı endişe ile "kızım bir tanem benim noldu? niye ağladın sen böyle bir günde?" her şeyi açıklayacaktım araf'a nasıl aşık olduğumu,onun için nasıl deli olduğumu...
Ve nasıl ihanete uğradığımı.
Annem sonunda panik ile karşıma oturdu.
"Anne lafımı bölme lütfen sadece beni dinle,ben" derin bir nefes aldım kalbimin acısını bastıramadım ama yinede söyledim"araf'a 10 yıldır aşığım!" gözleri mutluluk ile açıldı gözlerine baktım dolu dolu mutlu olma anne çünkü kızın acı çekiyor sonrasında nefes aldım,alamadım almaya çalışarak devam ettim "her bir hücrem onu seviyordu bugüne kadar onu sevdim, bugüne kadar çünkü az önce aysun ile 10 yıl boyunca hayatımın pişmanlığı olan adamı dudak dudağa gördüm "gözlerine hüzün çöktü şaşırarak baktı"kalbim acıdı, öldü anne benim kalbim her bir hücrem öldü bir daha toparlanamaz şimdi sen bana söyliyeceksin araf'a sordun mu? diye sordum anne baktı sadece bana kalbimin,ruhumun acısını görmesine rağmen baktı"gözümden yaş geldi yutkunmaya çalıştım zorlanarak yutkundum "ben sana 10 yılımı burda anlatamam sadece söylüyorum benim duygularım çocukça bir duygu değildi! sonra aysun benim kalbimi acıtacak cümleyi söyledi bana 1 hafta sonra sözleneceğiz dedi" daha da açıldı gözleri ama devam ettim sağ tarafımın sesini duyurmak için devam ettim "ben onların aşklarına bakıp kendimi mahvedemem o benden vazgeçti herşeyi ile vazgeçti madem onun için kolaydı benim içinde kolay olucak,olmak zorunda zor toparlanırım ama olucak" sonra derin bir nefes aldım ve kararımı söyledim "ben Şırnağa zeynep ablaların yanına gidiceğim,askeri lojmana" daha da açıldı gözleri sonra anlamak istercesine baktı nefes alıp verdi sakinleşmeye çalıştı ve söze girdi "anneciğim ben seni anlıyorum kalbinin acısını da,bir anda böyle bir ihanete ne sen nede kalbin hazırdı,ne senin ne buse'nin duyguları benim için çocuk oyuncağı değil sizde aşık olucaksınız seviceksiniz söylemiştim sana ben seninde buseninde arkasındayım hayat bizim istediğimiz gibi yolunda ilerlemiyor sen araf ile evlenme hayali kuruyordun değil mi? bir aile kurmayı düşünüyordun?" gözlerime baktı "ben senin yanındayım söyle güzel kızım" dedi söyledim başımı salladım bitmişlik ile "evet" dedim başını salladı haklı olduğunu belirterek  ellerimi tutup konuşmaya devam etti "işte buda en büyük kanıt " elini sol tarafıma götürdü "burdaki acı kolay bir acı değil, senin ruhun acıyor,kalbin acıyor" durdu bir süre nefes alıp devam etti " çocukluğun acıyor hepsi bir bütün oluncada buna yürek acısı denir" kafasını salladı kararıma saygı duyarak."Sen zeynep ablanın yanına git ben ihsan amcan ile konuşacağım lojmanda bir yer ayırtabilirse gidersin tamam mı güzel meleğim?" başımı salladım sonra iki tarafınada buse ile beni alarak sardı "her ne olursa olsun ben sizin arkanızda olucağım,sırdaşınız olucağım bana bir şeyler anlatmaktan korkmayın " bir süre durduk böyle sonra ayrılıp"bekle burda ben zeynep ablanı arıyayım" başımı salladım telefonu alarak yanımdan uzaklaştı bir süre sonra yanıma gelerek " ihsan amcanın lojmanda yanında ki ev boşmuş hakim olarak oraya gidebilirmişsin ama adliye ile lojman arasında biraz varmış kabul ettiğine emin misin?" başımı salladım burdan gidecektim"tamam o zaman ben uçak bileti alayım,az önce baktığımda saat gece 3 de olduğunu gördüm olur mu birtanem?" sonra aklına bir fikir gelerek buse'ye baktı"ben seni orda tek bırakamam berra,busede sen ile gelse olmaz mı birtanem? içim rahat etmez en azından bir süreliğine kalıcaksınız zaten?" mahcup bir tavır ile baktı derin bir nefes aldım başımı salladım"zaten buse doktor en azından lojmanda kalabilir diye düşünüyorum?" gülümsedi başını sallayarak uçak biletini aldı buse yanıma gelip sarıldı "hadi biz bavulumuzu hazırlayalım güzelim" anneme dönüp söyledim "anne teşekkür ederim,burdaki misafirlere partinin bittiğini söyler misin?" ikimize birden bakıp yeniden sarıldı "ne demek teşekkür etmek? siz benim kızımsınız! her zaman dik durucaksınız hadi siz eve gidin ben hallederim teyzen ile" başımı sallayıp buse ile taksi tutup gitmiştik başımı cama yaslayıp düşündüm ben kimin ahını almıştım ki böyle kalbim acıyordu? her şeyi bu kadar çabuk kabullenmemeliydim ama o benden vazgeçmişti benim yapabileceğim bir şey yoktu araba durduğunda geldiğimizi anladım arabdan hemen inip yukarıya çıktım, ayağımda ki beyaz ayakkabıları indirdim buse ise ayakkabılıkta ki ayakkabıları bir poşete koydu burda bırakmak istemediği için koyuyordu odaya girip yüzümde ki makyajı sildim saate baktığımda gece saat 01:30 gösteriyordu daha da hızlanıp üzerimde ki elbiseyi çıkarıp valize koydum, bugün giydiğim üstümü yeniden giyip hem benim hem buse'nin valizini sırayla indirmeye başladım buse geldiğimi görünce "valizimi bırak berra içine ayakkabıları koyucam sen git ben geliyorum giyinip" başımı salladım ve aşağı indim taksici zaten kapının önünde bekliyordu valizi verip beklemeye başladım,ortalama beş dakika sonunda buse de giyinip valizini alıp gelmişti,taksici hemen elinden alıp bagaja koydu "nereye gideceksiniz bacım?" buse hemen adamı yanıtlayarak "Havalimanı ağabey" adam ön koltuğa oturup kemeri taktı ve gaza yüklenerek havalimanına sürdü bu sırada gözlerimi sadece kapatıp yolun bitmesini bekliyordum araba ortalama 45 dakikanın sonunda durunca gözlerimi açıp camdan baktım, insanların sevdiklerine sarılışını izledim sonra gülümsedim arabadan inidiğimde taksi ücretini ödüyordu buse,biri siyah birisi pembe olan bavulları bagajdan alıp taksinin sağ tarafına geçtim buse parayı ödedikten sonra bavulunu alıp yürümeye başladık.Havalimanına girip  görevlinin yanına gittik sekreter kadın ince sesi ile konuştu "iyi akşamlar biletinizi veya online mesajınızı görebilir miyim?" buse online mesajı gösterdikten sonra biletlerimizi aldık o sırada bavulları görevliye verdim ve her şeyi halletikten sonra uçağın bulunduğu salona yürümeye başladık bilete baktığımda C9 salon gösteriyordu duvarda yazan C9 yazan yeri gördükten sonra yürüdük ve salon alanına geldik sonrasında beklemeye başladık, buse kolunu bana sarıp teselli cümleleri kuruyordu ama yüreğimin acısını bastırmıyordu tarih 19/08/2022 Bugün benim doğum günümdü ve sevdiğim adam tarafından ihanete uğradığım gündü... on beş dakika sonra uçağın anonsu yapıldığında yürüdük ve uçağa girdik ikimizin koltukları yan yana olduğu için oturduk yanımızda bir genç kadın oturdu,başımı cama yaslayarak dışarıya baktım sonunda tüm kontrolleri yapmış olucaklar ki anons verip uçak havalandı bitiyordu ben ve araf'ın aşkı bu kadardı...
Adam kadının kalbini terk etti,Kadın çocukluğunu terk etti...

Umarım beğenirsiniz Sizi seviyorum...🌑🌹🫀

YAZ GÜLÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin