Şuan iksire devam etmek için kütüphanede mattheo ile buluşmuştuk. Mattheo yerde oturmuş beni izliyordu bense elimdeki kitaptan iksire ne yapabileceğime bakıyordum.
"beni izlemeyi bırakıp yardım mı etsen?" dalmış bir şekilde konuştu. "hmhm." ayağa kalktı ve yanıma geldi. Baktığım sayfaya baktı. "ne yapacağız?"
aslında çoktan yapmam gerekenleri bitirmiştim. Sadece beni izlemesi rahatsız etmişti. Yere oturdum. Aynı şekilde karşıma oturdu. "bitmişti zaten dimi?" kafamı salladım. Gülümsedi. Bir süre sessizce oturduk.
"tomla kardeş misiniz?" içimi yiyip bitiren soruyu sordum. Çünkü yalansa mattheo doğruyu söylerdi.
Kafasını salladı. Ofladım. "neden bana söylemedi ki bunu?" ensesini kaşıdı. "benden pek haz etmiyordu. Kardeşi olduğumu hiçbir zaman kabullenmedi." anladım dedim.
-1 ay sonra-
(zaman atladım çünkü aklıma yazıcak bişey gelmedi)Evet 1 ay boyunca hiçbir şey değişmedi. Tomla yüzümüze bile bakmıyorduk. Eliza ve dracoyla aram daha iyiydi. Aslında bişey değişti. Mattheoyla aram iyiydi. Zamanımın çoğunu onunla geçiriyordum. Eliza liam ve draco her ne kadar bundan şikayetçi olsa da mattheoyla takılmak bana iyi geliyordu. Şuan dumbledore'un duyuru yapmasını bekliyorduk. Herkesi toplamıştı.
"3 gün sonra herkesin beklediği yule ball olucak." salonda ses yükseldi. "eşsiz gelmeyin." diyerek de eklediğinde sonunda yemekleri yemeye başladık. "yavaş ye Ross. Önünden kaçırmıyorlar." dedi liam gülerek. Eliza da katıldı. Onları umursamadan yemeye devam ettim.
Eliza heyecanla konuştu. "alışverişe çıkalım mı ross?" ağzımda dolu yemek vardı. Hepimiz ağzımdaki yemeğin bitmesini bekledik. "siz liamla çıkın ya. Benim geçen sene aldığım bir elbisem var." Kafasını salladı.
Saat geç olmuştu. Herkes odalarına girdiğinde ortak salondan çıktım. Astronomi kulesine gittim. Her zamanki gibi mattheo buradaydı. Beni bekliyordu. Beni görünce gülümsedi. Yanına gittim.
"naber" yanıma gelerek ellerini belime doladı. "iyi" aynı şekilde bende kollarımı boynuna sardım. Yere oturduk. "Lie." kafamı ona çevirdiğinde ne ara bu kadar yakınlaştığımıza şaşırdım. Yutkundum.
"efendim matt?" aramızdaki mesafeyi biraz daha kısalttı. "benimle baloya gelmeye ne dersin?" gülümsedim. "olur." bi anda dudaklarımda hissettiğim sıcaklıkla gözlerim istemsizce kapandı. Ona karşılık vermeye başladım. Açılan kapıyla birbirimizden ayrıldık.
--
herşey biraz hızlı gelişti biliyorum sorry😞👍🏻
vote atmayı unutmayin bays