19

869 47 25
                                    

Şuan slow şarkı çalıyo hepimiz dans ediyoduk. Mattheo belimdeki elini sıkılaştırdı ve beni kendine yaklaştırdı. "seni seviyorum." dedi. Konuşmak için ağzımı açıcağım sırada başkasının belimden çekmesiyle mattheoyla ayrılmıştık.

Kafamı kaldırdığımda yeşil gözlerle birleşti gözlerim. Tom kafasını mattheoya çevirdi. "bir süreliğine eşleri değiştirelim." göz kırparak tekrar bana döndü. Belimden yönlendirerek mattheolardan uzaklaştık.

"ne yapmaya çalışıyosun tom?" bişey demeden daha da yaklaştı bana. Yanaklarımın yandığını hissediyordum. "yaklaşma." dedim sesimin titremesine engel olamayarak. Kafasını eğerek yüzümün hizasına getirdi. "neden?" kalbim öyle hızlı atıyodu ki bi an duyucağını sanmıştım. "istemiyorum." kaşlarını kaldırdı ve sırıttı. "istemiyosun ha?" kafamı salladım.

Kafasını daha da yaklaştırdığında dudaklarımız birbirine değiyordu. Kendine engel ol. Kendine engel ol. Tomu hızlıca kendimden uzaklaştırdım. "sadece dans." dans etmeye devam ettik. Arada beni yine kışkırtmaya çalışıyordu ama buna engel oluyordum. Çok zordu.

Sonunda şarkıyı değiştirdiklerinde tomun yanından ayrılarak diğerlerinin oturduğu masaya gittim. Eliza elini alnıma koydu. "kızım kıpkırmızısın." Elizanın elini ittirdim. "bir şeyim yok." nefes aldım. "tomla dans etmektendir." mattheo yanıma gelirken konuştu. "ağzının içine düşüyodun resmen rosalie." ellerimi şakaklarıma koydum. Başım ağrımaya başlamıştı. "mattheo şuanda seninle tartışmak istemiyorum." ayağa kalktım. "nereye?" diye sordu Liam. "biraz hava alacağım." mattheo çoktan arkadaşlarının yanına gitmişti.

Bende kendimi bahçeye attım. İçeride daralmıştım. Elma ağacının altına oturdum. Bir süre sonra ileriden gelen tomu gördüm. "lanet olsun riddle! ne zaman beni salacaksın??" bağırdım. Cevap vermedi. Yanıma geldiğinde oturdu. "canım ne zaman isterse." omuzunu silkti. Parmaklarımla oynamaya başladım. Çünkü onunla burada yalnız olmak gericiydi. İçeride yaptıklarından sonra.

"benden korkuyormusun?" bunu kıkırdayarak söylemişti. Gözlerimi devirdim. Hangi ara belimden tutup beni kucağına çektiğini anlamamıştım. "tom napıyorsun?" çekilmeye çalışınca belimdeki ellerini sıkılaştırdı. "hiç. Konuşacağız." ellerini ittirmeye çalışıyordum ama ne kadar çabalasam da boşaydı. "yanında da oturabilirdim."

Beni kendine bastırınca ağzımdan ufak bi inilti çıktı. "yapma." sessiz ve titrek çıkmıştı sesim. Tom güldü. "mattheoyla olarak beni kıskandırabileceğini mi sanıyordun?" kafamı iki yana salladım. "emin misin." bir kere daha bastırınca elimle ağzımı kapattım. "kes şunu."

"soruma cevap ver." sert çıkan sesiyle konuştu. "tanrım! Evet." gülümsedi. Beni kendiyle beraber ayağa kaldırdı. Daha ne olduğunu anlayamadan sırtım ağaçla buluşmuştu. Tom son kez yeşillerini benimkilerle buluşturup dudaklarımızı birleştirdi. Zaman kaybetmeden karşılık vermeye başladım.

--

smut yok cunku yazmayı beceremiyom tşk öd bb
vote ve yorum yapin 😥

𝑬𝒏𝒄𝒐𝒖𝒏𝒕𝒆𝒓 ◈𝑻𝒐𝒎 𝑹𝒊𝒅𝒅𝒍𝒆Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin