"boşversene Lie. Sana neler yaptı hala peşinden mi gidiyorsun?" o haklıydı. Bir süre daha boş kapıya baktım ve tekrardan mattheo'nun yanına oturdum.
-3 gün sonra-
O günden sonra ne Tom'la bidaha karşılaşmıştım ne de mattheo ile konuşmuştuk. Birbirimize kızgın değildik. Sadece arkadaşlarımı biraz fazla ihmal ettiğimi düşünerek bu 3 günü onlarla geçirmiştim. Mattheo da bunu sorun etmemişti. Şuan balo için hazırlanıyorduk Elizayla. Eliza işini çoktan bitirmişti ama ben biraz uyuşuk davrandığımdan şuanda herşey aceleyle kalmıştı üstüme. Eliza da olabildiğince yardım ediyordu.
Sonunda benimde hazırlanmam bitince aynanın karşısına geçtik.
Rosalie:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Eliza:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Elizayla birbirimize baktık. "aman tanrım çok güzelsin!" aynı anda bağırdık ve el ele tutuşarak küçük çocuklar gibi zıpladık. Sonradan bu halimize gülerek aynada kendimize bakmaya devam ettik.
Kapı çaldı. Eliza açtığında Liam süper yakışıklı bir şekilde kolunu uzatmış bekliyordu. Evet elizayla liam beraber gidiyordu. Arkadaşça gidiyorlardı. Onlar odadan çıktığında bende mattheo'yu beklemeye başladım. Hala aynada kendime bakıyordum. Kapı çaldı ve yavaşça açıldı. Gelen kişiyi biliyordum.
Mattheo arkamdan sarıldı ve beni kendisine çevirdi. "çok güzel olmuşsun." ağzı açık bana bakıyordu. Kravatını düzelttim ve gözlerine baktım. "sende çok yakışıklısın." yaklaşarak dudağıma küçük bir öpücük kondurdu ve kolunu koluma dolayarak beraber çıktık.
Büyük salona girdiğimizde birçok göz bizim üstümüzdeydi. Gülümsedim. Etrafa bakınırken Tomla göz göze geldim. Gülümsemem yanındaki kızla sinire dönüşmüştü. Emmayla baloya gelmişti.
Mattheoyla elizaların yanına gittik. Draco da buradaydı. Mattheo birkaç içecek alacağını söyleyerek yanımızdan ayrıldı. "tanrım! Onun Emmayla geldiğine inanamıyorum." Hepsi birden toma döndü. Draco yanıma geldi."bence bilerek yaptılar." kafamı salladım. "şuanda resmen düşmanım olan kızla baloya gelmiş. Şaka gibi!"
Mattheo yanımıza geldi. İçecekleri masaya koydu ve benim baktığım yere baktı. Ona baktım. Gülümsedi. Beni elimden tutarak salonun ortasına, kimsenin olmadığı dans pistine çıkarmıştı. Çünkü daha şarkı bile yoktu. Mattheo beni kendinden uzaklaştırdı. Elimden tutarak kendine çekti ve belimden tutarak dudağıma yapıştı. Çok geçmeden bende karşılık verdim.
Bütün gözlerin üstümüzde olduğuna emindim. Çünkü etraftaki çoğu kişi alkışlamaya ve ıslık çalmaya başlamıştı. Bizim ayrılmamızla beraber şarkı başlamıştı ve dans pisti bi anda dolmuştu.
Gözüm istemsizce toma kaydığında kaşları çatılmış bize baktığını gördüm. Gözlerimi ondan çekerek mattheoya odakladım. Yanımıza bizimkiler gelmişti. Liam ağzı açık ikimizi gösterdi. "ne yani siz çıkıyormuydunuz?" diğerlerine baktığımda hepsinin yüzlerindeki ifadenin aynı olduğunu gördüm. Gülünmicek gibi değildi. Gülmemek için kendimi sıktım.
"bize ne zaman söylemeyi düşünüyodun acaba??" eliza kaşlarını yalandan çattı. "öğrenmiş oldunuz işte." omuz silktim.
--
devamını getircektimde daha yazmaya üsendim LDXISKXISMSSİ
