25

207 17 5
                                    

Yatağa oturarak ayaklarımı sallamaya başladım. Oda ilk yardım çantasını alıp yanıma geldi. Önümde diz çökerek malzemeleri ayarladı. Hala ismini bilmedigimi fark ederek konuştum.

"rosalie ben." gülümseyerek cevap verdi. "Luka bende." pamuğa biraz ilaç dökerek bana yaklaştı. Kalbim nedense hızlanmaya başlamıştı. Çok yakındı. Fazlasıyla. Pamuğu yavaşça kaşıma sürttü. Etrafındaki kanı da temizleyip yara bandı yapıştırdı. O an gözlerim istemsizce dudaklarına takılmıştı. Dolgun çok güzel dudakları vardı. Elini yanağımda hissettim. Gözlerimi hemen yeşillerine çıkarttım. Burnumun dibindeydi.

Kalp atışları sanki mümkünmüş gibi daha da hızlanmıştı. Gözlerimiz yavaşça kapanmaya başlamışken hızlıca başımı iki yana sallayarak geri çekildim. "özür dilerim bunu yapmamalıydım." güldü. "beni mi beğenmedin." kafamı salladım. "sevgilim var."

Bir an yüzü düştü ama tekrardan yüzüne gülümsemesini taktı. "sevgilin olmasa şaşırırdım zaten." yaptığı imayı anlamıştım. Yanaklarımın anında kızardığına emindim. İçten içe göz devirdim. Tom bana uzun süredir iltifat etmiyordu. İltifat etmeyi bırakın tartışmasız geçen bir sohbetimiz bile yok. Ayağa kalktım ve kitaplarımı alıcağım sırada benden önce davranarak kitapların bir kısmını aldı. Kalanlarını ise ben aldım. Kapıyı zorlanarak da olsa açmıştı. Neredeyse düşüyordu. Onun bu haline gülerek odadan çıktık.

"rosalie?" hızlıca kafamı önümde duran bedene çevirdim. Tom. Aynı zamanda benim odamdan çıkıyordu. "sen napıyorsun burda?" dişlerini sıktığını fark etmiştim. Soruma cevap vermeden 2 adımda yanımıza gelerek Luka'yı ittirdi ve elindeki kitapların düşmesini sağladı. Luka da bir an sendelese de dengesini kaybetmemişti. Tam yumruk atıcağı sırada luka'nın önüne geçtim. Havada kalan eliyle şaşkın ve sinirli bir ifadeyle bana bakıyordu. Elini indirdi, indirdiği gibi kolumdan sıkıca tutarak odama doğru ilerletti.

Odaya girdiğimiz gibi asasını çıkardı ve bir şeyler fısıldadı. Sanırım sessizlik büyüsü yapmıştı. "seni tam 1 saattir burada bekliyorum ve sen o çocukla mı beraberdin!" sinirle tısladı. "şakamı yapıyorsun? Sadece bana yardım etti." dedim elimle kaşımı göstererek. "sana her yardım edenin odasına mı gidiyorsun?" ortam iyice gerilmişti. Bir şey yapacağından korkuyordum. Bana hiçbir zaman dokunmamıştı ama kavga ettiğimizde çok korkutucu oluyordu.

"sen ciddi misin şuan." eline geçen lambayı yere fırlatarak üstüme doğru yürüdü. "şaka yapar gibi bi halim mi var amına koyim!" istemsizce gözlerim dolmuştu. 1 sene önceki tom şuan karşımda olsaydı kavgayı hemen kesip sarılırdı ve ağlamam geçene kadar beni bırakmaz sürekli özür dilerdi. "sen çok değiştin." dedim gözümden bir yaşın akmasını engelleyemeyerek. "asıl sen değişiyosun rosalie."

"tüm yaz yanımda bile değildin! Sana ihtiyacım vardı ama sen hiç yanımda olmadın. Tek başımaydım tom! Şimdi gelip de bana degismekten bahsedemezsin!" bir şey demedi. Ne diyebilirdi ki zaten? Haklıydım. Hızlıca kapıya ilerledi. Kapıyı çarpıp çıkmasıyla irkildim. Göz yaşlarım benden bağımsız akmaya başlarken bende yere çöktüm. Dizlerimi kendime çekerek kafamı içine gömdüm ve kendimi sardım. Artık onu tanıyamıyordum bile.








ne yani toxic bi ilişki olmicakmii

ayrı kalın biraz puahaha

𝑬𝒏𝒄𝒐𝒖𝒏𝒕𝒆𝒓 ◈𝑻𝒐𝒎 𝑹𝒊𝒅𝒅𝒍𝒆Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin