26

166 11 0
                                    

Gözlerimi zorlukla açtım. O kadar ağırlaşmıştı ki hiç de açasım yoktu. Bugünkü derslere girmeyecektim. Tüm gün yatağımda yatıp ağlamak istiyordum. Saate baktığımda kahvaltının bitmesine az kaldığını gördüm. İnmeyecektim aşağıya.

Ayağa kalktım ve yanıma birkaç kıyafet alarak duşa girdim. Uzun ve sıcacık bir duşun ardından kendimi daha iyi hissediyordum. Tabi ne kadar hissedebilirsem. Kapıyı açacağım sırada içerden bir ses gelmesiyle irkildim. Birkaç dakika kapıyı açıp açmamak arasında kaldım. İlla çıkacaktım buradan.

Kapıyı açtım ve yavaş adımlarla odama girdim. Yatağımda oturup bana bakan luka'yı görünce rahatlamıştım. "oh sen miydin?" ayağa kalktı. "korkuttum mu?" aklıma dün yaşadıklarımız gelince kıkırdadım. Onun da aklına gelmiş olacak ki gülümsemişti. "dünkü şeyden sonra" duraksadı. Gülümsemem anında silinmişti. "kitaplarını getirdim." masaya koymuştu kitaplarımı. "teşekkürler."

"dünkü çocuk sevgilin miydi?" kafamı salladım. Dışardan bakıldığında kötü gözüktüğünün farkındaydım. Ama onu seviyordum. "yemeğe inmedin." dedi farklı bir konuya girerek. "aç değildim." dolabıma yönelerek içinden formalarımı çıkarttı. "eğer bugün dersleri ekebileceğini düşünüyorsan yanılıyorsun." histerik bir şekilde güldüm. "bugün slytherinlerle ortak dersimiz var. Onu ve abimi görmek istemiyorum."

Tek kaşı havalandı soru sorarcasına. Abim olduğunu yeni öğreniyordu. "abin mi vardı? Hiç bahsetmedin." omuz silktim. "hiç sormadın." bana uzattığı formaları elimin tersiyle ittim ve yatağıma girdim. Yorganı da kafama kadar çektim. Bir süre sadece beni izlediğini hissedebiliyordum. Sonrasında bir şey demeden odadan çıktı. Bende tekrardan kendimi uykuya bıraktım.

.
.
.

Akşam yemeği vaktine doğru karnımın ağrısıyla kalkmıştım. Gerçekten çok acıkmıştım. Bir süre tavanla bakıştıktan sonra kalkıp üstümü giyinmiştim. Elimi yüzümü yıkayıp saçımı rastgele bir topuz yaptım. Gözlerime baktım altları mosmordu. Çekmeceden bir kapatıcı alıp göz altlarıma sürdüm. Şeftali renginde bir ruju da dudağıma sürdükten sonra aynaya saçma salak hareketler yapıp bu halime güldüm.

Yemeğe geç kalmamak için bir an önce odadan çıktım. Yemek salonuna geldiğimde gözüm ilk önce slytherin masasına kaydı. Draco yanındakilerle sohbet ediyordu. Çok da mutlu görünüyordu. Toma döndü gözüm bu sefer de. Oda bana bakıyordu. Bir anda kalp atışlarım hızlanmıştı. Yeşilleri koyulaşmıştı. O kadar belirsizdi ki surat ifadesi. Pişman mıydı? Hiç sanmıyorum. Seviyor mu? Artık emin bile olamıyorum.

Düşüncelerimden ayrılmamı sağlayan birinin bana fena çarpmasıydı. Bunu beklemediğim için dengemi kaybetmiş yere düşmüştüm. Başımı hızlıca arkama çevirdim. Bir kız grubuduydu. Tanımıyordum hiçbirini. İçlerinden bir tanesi hafif eğilerek sırıttı. "ay çok pardon canım. Görmemişim." hepsi gülerek ayrılırken göz devirmeden edemedim. Tam kalkacağım sırada yanımda bana elini uzatan harry'i fark ettim. Arkasında da ron ve hermione vardı. Elini tutarak ayağa kalktım ve üstümü düzelttim.

"iyimisin?" dedi elini omuzuma atarken harry. "evet." omuzumdaki elinden kurtularak kendi masama doğru yürüyordum ki kolumdan tuttu. "niye böyle yapıyorsun rosalie?" durdum ve gözlerimi kısarak üçüne de baktım. "yazın hiç yazmadınız."

"durumlar çok karışıktı. Yazmayı çok istedik." kafamı salladım. Devam etti konuşmaya harry. "özür dileriz rosalie." en azından herkes bırakmamıştı beni. "kim benimle ağzına sokabildiği kadar tavuk sokucak şimdi?" dedi ron dudaklarını büzerek. Beklemediğim için bir anda patladım. Çoğu kişi bize baksa da umrumda değildi. Diğerleri de gülümsedi. "affettin yani?"

Tekrardan kafamı salladım. "affettim." harry kolunu omuzuma attı ve beraber gryffindor masasına geçtik.

𝑬𝒏𝒄𝒐𝒖𝒏𝒕𝒆𝒓 ◈𝑻𝒐𝒎 𝑹𝒊𝒅𝒅𝒍𝒆Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin