Bölüm 7

209 79 15
                                    

Havuzdan çıkmıştım sinirle , bu adam sinirimi gerçekten çok bozuyordu. Ona neydi ki resmen benim çevremle olan ilişkime karışıyordu. Kimden öğrendiğini sorduğumda ise Demir hocayı arayıp sorduğunu söylemesi üzerine gerçekten sinirlenmiştim. Demir hoca ile arkadaş olduklarına bile inanamıyordum. Onun gibi katı birisinin bir arkadaşı olması ve özellikle Demir hocayla olması inanılır gibi değildi.

Nisayı aradım , belki onların yanında kafam dağılır diye. Çok geçmeden açtı fakat ses tonu bir değişikti.

"Efendim Feride?" Feride mi? Bu kız her aradığımda efendim kicibe? Demesi gerekmiyor muydu?

"İyi misin Nisa?" Derin bir nefes aldığını işittim.

"Aa iyiyim canım neden soruyorsun?" Eninde sonunda öğrenirdim zaten o yüzden aceleye gerek yoktu.

"Hiç , yok birşey neredesiniz yanınıza geleceğim."

"Şey , şuan Emir yanımda değil. Bende voleybol dersindeyim."

"İyi de sen voleyboldan nefret edersin neyse ya şuan bulaşamam sana.Sonra konuşuruz , bende eve geçiyorum.Haberin olsun , sonra görüşürüz." Deyip telefonu kapattım. Bu işin içinde birşey vardı emindim... Hemen eve gitmek istemiyordum , bundan dolayı biraz dolaşarak yeni yerler keşfettim. Muğla gerçekten çok güzel bir şehirdi , herşeyimdi bu şehir benim. Biraz daha dolaştıktan sonra sitenin içinden evim olan binanın önüne gelmem ile birlikte yukarıdan üstüme patates atılması bir oldu. Sadece omuzumun kenarına gelmişti Allah'tan. En önemli soruya geliyorum kim attı bu patatesi? Tabii ki de Lucifer han.

"Luci, sen attın değil mi lağğnn? İn aşağı konuşacağız. İn lan aşağı!" Diyerek balkonlarına doğru baktım. Bana bakarak sırıtıyordu sırık.

"Sana bir merhaba partisi hazırladım. Görmek ister misin?" Daha cevap veremeden üstüme sanki bir manav yağdı. Patates , soğan , patlıcan , domates...Güç belayla kendimi binaya attım. Ben şimdi ona gününü gösterecektim. Bu çocuk başıma belaydı yemin ederim , her sabah annemden babamdan önce bu çocuğun yüzünü görüyordum. Birkaç gün tatile gitti diye rahatlamıştım , ama her gidişin bir dönüşü vardır maalesef.

Hızlı adımlarla merdivenleri çıkıyordum. Her zaman olduğu gibi gidip Elif ablaya yani annesine şikayet edecektim. Ne zaman asansöre binsem bu çocukla karşılaşıyordum. Hadi insan gibi davransa her neyse "Yine mi sen sırık? Sabah seni görerek güne başlamak istemiyorum artık." Sanki babasının asansörü. Ya da ne zaman beni balkonda görse ne görürse bana atıyordu. Ama ben birşey den çok çok emindim. Emin olduğum şeyde bu çocuğun kesinlikle hasta olduğuydu.

6.katta oturuyorlardı , yani bizden 2 kat daha üstte. Tam bizim kattan yukarı çıkacaktım ki annem kapıyı açtı. " Feride,nereye gidiyorsun annem?" Son anda kurtulmuştu Lucifer. "Geldim anne , dalmışım." Deyip eve girdim. Odama geçtim ve üzerimi değiştirdim , saçımı tam kurutmadığımdan dolayı saçları kuruttum biraz ve ders çalışmaya niyet ederek çalışma masama oturdum.

...

Biraz ders çalıştıktan sonra annemin yanına gittim. " Noni , bir kahve içeriz değil mi?" Dedim anneme seslenerek. "Evet, Noni içeriz." Hemen kahve karışımını hazırladıktan sonra makineyi çalıştırdım. Bu sırada telefonumu elime alıp Instagram'a girdim biraz. Biraz daha dolaştıktan sonra Mert hocanın hesabı önüme düştü. Herkese açıktı hesabı ve fotoğrafları vardı.

 Herkese açıktı hesabı ve fotoğrafları vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
YüzücüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin