Bölüm 22

121 29 14
                                    

Odama geldiğimde bavulumu zor bela kenara koydum. Hemen ardından valizimden kıyafetlerimi alarak , hızlıca bir duş almak için banyoya ilerledim. Ve bir güzel duş alıp rahatladım. Bu sırada ısrarla çalan telefonum, kimin aradığının habercisiydi.

/Haramların Efendisi/

Her ne kadar yeni ayrılmış olsak da ne yalan söyleyeyim , özlemiştim onları. Yüzüme yayılan gülümseme ile gelen çağrıyı açtım. İlk başta arkadan gelen çığlık sesi ile yüzümü buruşturdum. Emir...

"Allah belanı versin , kızım senin! Ulan şerefsiz , ucundan alacağım diyordun! Bu nasıl uç lan!" Anlaşılan Nisa , yine kuaförlüğe girişmişti ve ilk mağduru Emir'di.

"Alooo!! Oğlum siz yine ne yapıyorsunuz?" Nisa benim sesimi duyduğunda şaşkın coşkulu bir ses bahşetti.

"Feride?" Herhalde nasıl telefonda olduğumu düşünüyordu.

"Ben aradım , ben." Emir Nisa 'nın merakını  cevaplandırdıktan sonra benimle konuşmaya başladı.

"Nasılsın Fero?" Dedi ağlamaklı sesiyle.

"İyiyim bebeğim , sen?" Bu dediğimi bekliyormuşcasına;

"Hiç iyi değilim... Nisa saçıma tükürdü resmen! Ayy salaklık bende gerçi ne diye bu salağa saçımı teslim ediyorsam..." Nisa Emir'in bu sözlerine kızmış olacak ki telefonun diğer ucundan adım kadar emin olduğum şekilde Emir'in üstüne atladı. Allah'ım resmen boğuşuyorlardı.

"Düzgün konuş benimle gerizekalı! Sanki elini kolunu mu bağladım ben senin? Kendin de istedin."

"Kör hasan bile senin yaptığından daha iyi yapardı , keriz." Beni unutmuşçasına resmen kavga ediyorlardı...

"Heyy! Tamam lan , ne kadar kötü olmuş olabilir ki? Bir fotoğraf at bakayım." Onaylayan bir ses aldıktan sonra telefonuma bildirim geldi.
                

"Attım bak."

"Tamam , bakıyorum."

"Oğlum..." Diye başladım.

"Ne oldu , çok kötü olmuş değil mi?

İnanılır gibi değildi ama güzel olmuştu bence. Nisa ve böyle şeyler...

"Güzel yapmış , anlattığın kadar kötü değil..." Bu söylediğim cümleden sonra nisa telefonu aldı eline.

"Ya bitch , teşekkür ederim. Biliyorsun 10 parmağımda 10 marifet. Sen buraya gelince sana da öğretirim , merak etme." Cidden de öğretirdi. Fakat ben kendi saçımdan başka bir saça dokunamazdım , iğrenirdim işte.

"Ver kız şu telefonu!" Deyip Nisa'nın elinden telefonu aldı Emir.

"Yalan söyleme Fero ya. Şu aptalı öldürmeyeyim diye yapıyorsun değil mi?" Görmese de başımı salladım.

"Yok lan , ne yalanı? Kötü olsa söylerdim." Nisa hattın ucundan bana seslendi.

"Aslında rahat dursaydı kaşına birde çizik atacaktım..." Bu dediğiyle kahkaha attım , cidden yapardı... Emir üzüldüğünü belli edercesine mırıldandı.

"Fero , beni bırakmayacaktın bu vicdansızın eline. Bu beni mahvedecek..."

"Üzgünüm , Emircim. Fakat ben gelene kadar onun suyundan gitmelisin... Ben gelince seni ondan korurum."

"DUYUYORUM!!" Diye cırladı Nisa. Sinirlenmesi için bilerek yapmıştım. Ahh benim bu arkadaşlarım. Biraz daha konuştuktan sonra kapı çalındı , telefonu kapatıp , kapıyı açtım. Gelen Mert hocaydı ,

YüzücüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin