Bölüm 18

191 65 35
                                    

Etrafı ters görmeye başlayınca midemin bulantısı ile yüzümü buruşturdum.

"Bırak beni!" Deyip sırtına vuruyordum. Fakat o sanki hiç sırtında beni taşımıyormuş gibi rahat ama bir o kadar da seri bir şekilde okuldan çıkmaya çalışıyordu. Kapının önünde beden hocasını görünce konuşmama dahi izin vermeden.

"Onu ikna edeceğim sadece." Deyip , umursamazca yanından geçmişti.

"Bak bağırırım. İndir beni!" Bu sefer sırtını ısırdım. "Ahh!" Diye inledi.

"Bağır bakalım neler oluyor? Ayreten sen vampir misin?" Bağırmamı istiyordu demek? Hay hay.

"İMDATTT!! BENİ KAÇIRIYOR BU MANYAK HERİF!! YARD-"

"Kes sesini!" Fakat ben hâlâ bağırmaya çığlık atmaya devam ediyordum. Hızlıca okul kapısından çıktıktan sonra karşıdaki arabaya doğru ilerliyordu bende sırtında iken.

"Hadi oğlum neredesin?" Diye arabanın önünde durmuştu. Kısa bir süre sonra Mesut hoca elinde çantam ve hırkam , yanında ise sırıta sırıta gelen Nisa ile bize doğru ilerliyorlardı. Hadi Mesut hocayı anladım da Nisa'ya ne oluyordu? Pardon da ben burada kaçırılıyordum!? Yanımıza geldiklerinde sinirle Nisa'ya doğru baktım.

"Kızım manyak mısın sen? Görmüyor musun kaçırıyor beni." Hâlâ gülüyordu...

"Ya Feride abartma. Sadece konuşacaksınız , hem Mert hocaya zorluk çıkartmasaydın , böyle birşeye kalkışmazdı." Gözlerim irice açıldı.

"Pisliksin kızım sen. Hele bir kurtulayım mahv-" dememe bırakmadan Mesut hocanın açtığı arabaya beni bindirdi. Hemen ardından çantamı ve hırkamı alarak arabaya bindi. Mesut hoca ve Nisa hâla gülümseyip konuşmaya devam ediyordu... Benim bu arkadaşım kesinlikle ağır bir vakaydı...

...

Bir yamacın hemen yanındaki eski ama bir o kadar da bakımlı bir yere geldik...

Bir yamacın hemen yanındaki eski ama bir o kadar da bakımlı bir yere geldik

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Issız fakat güzel bir yerdi. Arabadan indikten sonra Mert hoca da indi. Tahmin ettiğim kadarıyla eskiden bir restoranttı. Kafamı çevirip ona baktığımda derin bir iç çektiğini gördüm. Etrafa uzunca baktıktan sonra başını bana doğru çevirdi , gözleri mi dolmuştu?

"Geçelim mi?" Demesine karşılık " Ne kadar da kibarsın ya keşke beni buraya zorla getirmeden önce de sorsaydın!" Bu söylediğimi görmezden gelerek restoranın önüne doğru yürümeye başladı ben de onu takip ettim mecburen. Dışarıda duran bir masaya oturduk. Daha önceden burayı bildiği açıktı , bende etrafı incelemeye başladım. İnsan gerçekten burada asla yaşlanmazdı , hatta hep genç kalırdı...

"Çok güzel değil mi?" Sadece bir anlığına ona cevap verdim.

"Evet , çok güzel." O konuşmamaya devam ederken ben dayanamadım.

"Beni neden buraya getirdin?" Bakışlarını bana çevirdi , uzunca gözlerime baktı.

"Biliyor musun? Ben annem ile burada yaşıyordum." Yaşıyordum...

YüzücüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin