Bölüm 19

153 63 7
                                    

Gözlerim hiçbir şey görmeyince , bir an hayal gördüm zannettim. Ama hayır , hayal değildi. Resmen...

"Gerizekalı Mesut , Allah belanı versin." Diyen Mert hocaya karşılık;

"Aptal Nisa , Allah senin de belanı versin." Hâlâ bakmaya çalışıyordum fakat Mert hoca beni kendisine doğru çevirdi ve gözlerimi açtı. İkimizde bu salaklar yüzünden bir anda kızarmaya başladık...

"Hâlâ oradalar mı?" Benden gözlerini zar zor alıp tam karşıya çevirdi bakışlarını. Sırtım  dönük olduğundan görmüyordum.

"Evet... Ama devam etmiyorlar."

"Nasıl yani?" Kahkaha attı.

"Şuan bir tane adam elinde sopayla Mesut ve Nisayı kovalıyor. Hatta bir tane kadın çantasını fırlattı." Şaşkınlıkla arkamı döndüm.
Gerçektende kovalanıyorlardı. Arkalarından "Ahlaksızlar!" Diye bağırıyordu , birkaç kişi. Hak etmişlerdi doğrusu. Biz gülerek onları izlerken , konudan saptığımızı fark edince gülmeye son verdik. İkimiz de durunca Mert hoca derin bir nefes aldı ve gözlerimin içine baktı. "Kararın nedir?"diye sordu.

"Döneceğim," dedim mutlu olmuşa benziyordu açıkçası gözlerinin parladığına o an şahit oldum.

"Sevindim senin adına."

"Teşekkür ederim." Biraz durdu , diyeceği şeyi düşünüyordu.

"Biliyorsun , ben senin antrenörün olarak devam etmeyeceğim..."

"Biliyorum..." Derin bir nefes aldı.

"Eda öğrencim olmak istiyor." Ne? Şaka mıydı söyledikleri?

"Siz ne düşünüyorsunuz?" Lütfen hayır desin , lütfen...

"Benim için bir mahsuru yok. Senin içinde probl-"

"Benim için ne problemi olacak? Siz kendi kararınızı vermişsiniz zaten. Neyse benim gitmem gerek , size iyi günler." Deyip masadan kalkmış hemen ardından cafeden ayrılmıştım.

Sinirim bozulmuştu. O kızın amacı başarı veya kariyer değildi , tamamıyla Mert hoca olan duygularıydı. Bakışları tam da bunları anlatıyordu. Mert hoca da salak değilse bu bakışlarını anlamıştır diye düşünüyordum , öyleyse neden kabul ediyordu?

...

Şimdi ise Emir'in  dedesinin evinde toplanmış , depresyona girmiştik. Nisa yine her zamanki gibi Mesut ile kavga etmiş , Emir ise babasının onu sarhoş bir şekilde yakaladığından evden atmasından , ben ise Mert hoca yüzünden , depresyondaydık.

"Abi nedir bu çektiğim?" Diyen Nisa'ya baktım.

"Aga anlaşamıyorsan ayrıl , bu kadar kolay." Dedi Emir , elimle +1 işareti yaptım. Hemen mızmızlandı.

"Beni aldattı." Dedi nutellasından bir kaşık daha alırken. Şok olmuş bir şekilde baktım, bunlar daha dün öpüşmemişler miydi?

"Nasıl yani?"

"Birkaç kızla mesajlaşmasını yakaladım. Ayreten onu ziyaret etmeye gittiğimde odasında tanımadığım kızlar vardı..." Vay be , şerefsiz.

"Üzülme ama görmen iyi olmuş , hem ne mal olduğunu anladın."

"Böyle olmamalıydı ama Feride..." Haklıydı , bu şekilde de olmamalıydı. Ama o adam da birşey vardı , görür görmez sezmiştim.

"Sen ne yaptın peki?"

"Herşeyi öğrendiğimi söyleyince inkar etti. Bende tokat atıp , terk ettiğimi söyledim."

"Vaaay , müq bir tepki." Diye Nisanın omuzuna vurdu emir.

"Eee sizde ne var ne yok?" Dedi Nisa. Emir hemen atladı.

"Ne olacak? Peder beni çakırkeyifken yakaladı." Allah'ım tam bir felaketti.

"Peki ya sonra noldu lan?" Diye sordu Nisa.

"Annem bayıldı , babam beni dövmeye kalkıştı. Fakat annemi görünce hemen bu kararından vazgeçti. Gecenin devamında ben ayıldıktan sonra evden attılar , bende dedemin evine yerleştim." Emir'in babası alkol kullanımı konusunda çok sertti. Nefret ederdi alkolden , birde Emir'in sarhoş olduğunu görmüşse...

"Fero , senin neyin var?" Gerçekten benim neyim vardı? Neden üzgündüm ben?

"Bilmiyorum." Gözlerini devirdiler...

"Ben senin neyin olduğunu biliyorum." Dedi Nisa , sanki senin ilacın bende gibi bakıyordu gözlerime.

"Neyim varmış?" Sırıttı adice.

"Neyin olacak? Mert hoca , senin sorunun. Tabi adamdan ayrı kaldın. Bir anda duyguların belirginleşti." Gözlerim irice açıldı.

"Ne duygusu lan? Yok benim bir duygum falan." Kafasını evet evet dercesine salladı.

"Sen onu benim külahıma anlat." Dedi Emir , hadi ama sende mi dostum?

"Yok artık , ne saçma sapan konuşuyorsunuz?" Herhangi bir duygum olamazdı ona karşı. Bir kere çok zıttık birbirimize karşı , gerçi birbirimizi daha çok tanımıyorduk. Kendisi hakkında pek birşey bilmiyordum , tabi annesi dışında. O da benim hakkımda herhangi birşey bilmiyordu bence.

"Yaa bu Abdullahmoonyedekhesap denen şerefsiz yine Instagram'dan mesaj atmış , sevgilin var mı diye yazmış , gerizekalı." Dedi Nisa isa. Fakat ben çoktan hayalhaneme dalmıştım.

"Merak etme bebeğim , yarın okulda onu haşlayacağım..."
...

Eve gitmek için yola çıktığımızda kulaklığımı takıp kafamı arabanın camına yasladım. Neden sürekli onu düşünüyordum ki? Neden sinirli ve kırgındım? Neden o kızı dövmek istiyordum? Ve onu düşününce karnımda oluşan bu tuhaf histe neydi? Telefonumun ekran çubuğuna bildirim düştü , gördüğüm isim ile kalbim hızlıca atmaya başladı. Yavaşca mesaja tıkladım.

/Mert Hoca/

*Eda'nın öğrencim olmasına kesin olarak karar verdim. Bunun nedeni Eda'nın iyiliği için değil , bazı şeyleri içimde kararlaştırmam için yapacağım...

Acaba bu kararlaştırmak istediği konu ne? Bence anladınız... Biraz kısa oldu fakat fırsat buldukça atmaya çalışıyorum.

Umarım beğenirsiniz. Oy vermeyi unutmayın. Good night 🌙

YüzücüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin