Bölüm 21

132 37 4
                                    

"Şu kapıyı açar mısın?" Dedi anahtarı cebinden çıkartırken. İlerleyen zaman sonucunda nihayet Mesut'u evinin önüne getirebilmiştik. Mert hoca onu tabiri caizse bir ceset gibi taşıyordu , ben ise kapıyı açmaya çalışırken mırıldanmaları duyuyordum.

"O bana geri gelecek! Ben Mesut'um! Anladınız mı Lan!!" Hâlâ vazgeçmiyordu pislik herif. Bana kalsa çoktan onu orada bırakıp gitmiştim. Fakat Mert hoca rica edince bırakamamıştım. Sonunda kapı açılınca derin bir nefes alıp kenara çekildim.

"Geçin." Kafasını olumlu anlamda salladı. Eve geçtikten sonra hemen Mesut'u koltuğa doğru fırlattı. Fakat Mesut'un canı acımış olmalı ki "ahh!" Diye inledi. Bende bu yaptıkları aklıma tekrardan geldiği için "Beter ol!" Diye tısladım. Sanırım Mert hoca bunu duymuştu , olsun duysun.

"Birşeyler içmek ister misin?" Dedi sanki kendi evindeymiş gibi. Onun da bu rahat hallerinden rahatsız oluyordum. Kaşımın bir tanesini yukarı doğru kaldırdım , bu "ciddi misin?" Anlamındaydı benim için...

"Peki... Sen beni arabada bekle , bende şunun üzerine örtecek birşey bulayım." Deyip araba'nın anahtarını bana doğru fırlattı. Anahtarı alıp evden hızlıca çıktım , bunu yaptığıma inanamıyordum...

Arabaya geçtiğimde , soğuk olan havanın nedeniyle ürpermeye başladı bedenim. Telefonuma baktım , Nisa mesaj atmıştı.

#İyi misin?" Hepsi onun yüzünden geliyordu başıma. Ama o iyi olacaksa gelsin...

"İyiyim , geleceğim birazdan..." Yazıp mesajı göndermiştim. Az sonra evden Mert hoca çıktı , yorgun olduğu hatta günlerce uyuyamadığı çok belliydi. Arabanın etrafından dolaşıp kendi kapısını açtı ve arabaya bindi. 1 saniye sonra o alışılagelmişin dışında olan koku ciğerlerime nüfsetti...

"Hava çok soğuk , bu aralar dengesiz hava. Dikkat et kendine..." Deyip bana doğru dönüp  yüzüme odaklanmıştı. Sonra kısa süre içerisinde kendisini toparlamaya çalıştı.

"Yani biliyorsun ki yarışma zamanları geliyor , hasta olursan kötü olur." Sadece nedeni bu değildi bence...

"Birşey olmaz bana , bünyem kuvvetlidir." Deyiverdim bir anda. Bu dediğime güldü,

"Senin bünyen mi kuvvetli?" Deyip daha da gülmüştü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Senin bünyen mi kuvvetli?" Deyip daha da gülmüştü.

"Evet?" Diye sorarcasına baktım.

"Tamam , öyle olsun."

"Öyle zaten." Önüne döndü ve bana son bir bakış atıp arabayı sürmeye başladı. Dayanamayıp içimde kendini yiyip bitiren sorunu ona sordum.

"Mesut , hep böyle mi kalacak?"

"Mesut mu?" Gözlerimi devirdim , ne dememi bekliyordu ki?

"Bu yaptığı saçmalıklardan sonra ona saygıyla hitap edeceğimi düşünmüyorsunuzdur?" Bir saniye konuşmadı hemen ardından ,

YüzücüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin