Bölüm 13

176 70 30
                                    

Müdür'ün odasından sonra kendimi Ensar hocanın odasında bulmuştum. Kimin burada olmamın etkisinde bulunduğu biliyordum. Mert Ege Demir...

"Olmaz Feride, şuan gerçekten mümkün değil. Bırakamazsın , bir kere yarışma tarihleri açıklandı ve kaydın çoktan Mert tarafından yapıldı." Sinirleniyordum artık.

"Tamam , o zaman kaydı geri alsın."

"Olmaz diyorum kızım , lütfen zorlama. Bak Mert ile biraz anlaşmazlık olmuş aranızda öyle duydum. Ama ikinizde küçük çocuk değilsiniz , aranızı düzeltebilirsiniz." Anlaşmazlık falan değildi aramızdaki sorun. Tamamen kendisi , bana karşı olan söz ve davranışlarıydı.

"Düzeltmek istemiyorum ben. Artık kendisi ile her hangi bir muhattabım olsun da istemiyorum. Anlayışlı olun lütfen..."

"Biraz daha düşün , eğer bu kararından dönmezsen ilerde çok pişman olursun." Yavaşça ayağa kalktım.

"Teşekkür ederim herşey için , size olan saygım sonsuz. Hoşçakalın..." Deyip odadan çıkmıştım. Artık onunla konuşmam gerekiyordu , bu saçmalıklara son vermesi lazımdı. Kapıyı çalmadan odasına girdim , Eda ile oturmuş gülerek birşey konuşuyordu. Sinirlerim katlandı resmen.

"Ooo , kimler buradaymış?" Dedim ruhsuz bir şekilde. Mert hoca odasına geleceğimi beklememiş ki bir an şaşırdı.

"Fer-" kendisine hiç bakmadan eda'ya baktım.

"Mükemmel , kendi antrenöründen daha çok benim antrenörüme sulanıyo- ah pardon konuşuyorsun ama şimdi müsaden olursa benim konuşmam gerek tatlım." Bu dediğimle kızarmıştı , hiçbir şey demeden odadan çıktı. Eda odadan çıkar çıkmaz konuşmaya başladım.

"Bu ne saçmalık ya? Yeter! İstemiyorum diyorum. Neden anlamıyorsun? Kıt mısın sen?"

"Bence kullandığın kelimelere dikkat et , sen böyle kelimeleri kullanacak birisi değilsin. Ayreten kıt mıyım ben?" Deyip kendisi gösterip kahkaha atmıştı.

"Etmiyorum , ayreten istediğim kelimeyi de söylerim. Seni ilgilendirmez." Koltuğundan kalkıp yanıma doğru geldi.

"Vaaayy , senli konuşmalara da başlamışız. Neyse buna birşey demeyeceğim." Öfkeyle gözlerine baktım.

"Sen benimle dalga mı geçiyorsun? Bırak artık peşimi. Ne uslanmaz , utanmaz bir insansın sen ya." Güldü.

"Daha benim utanmaz halimi görmedin sen... Göstermemi ister misin?" (🙀) Deyip bir adım daha yaklaştı.

"Ben sana gösteririm var ya...Yaklaşma bana Allah'ın belası , pislik herif."

"Salak."

"Aptal."

"Beyinsiz." Bu kargaşa devam ettikten bir süre sonra durduk ne yaptığımızı anlamayarak bir süre birbirimize baktık.

"Bakıyorum da Ensar hoca ile konuşman iyi geçmemiş."

"Evet , geçmedi. Sayende buraya seninle konuşmaya geldim tamam mı? Dur artık , istemiyorum seni görmek , senin yüzünden zaten hayallerimi elimin tersiyle itiyorum. Şimdi de gelip onu bunu araya koyarak beni ikna edemezsin anladın mı beni?" Gözlerindeki ifade karardı , kendini zor tutuyordu...

"İleri gidiyorsun." Bu sefer de onun yerine ben güldüm.

"Evet , ileri gidiyorum. Tıpkı senin her zaman bana yaptığın gibi. Hatırlıyor musun? Ben boğulduktan sonra gözlerimi açtığımda bana yüzmeyi bilmediğimi söylemiştin. O zaman da ben sana bu kelimeyi söylemiştim. Şimdi anlıyor musun insan nasıl kırılıyor? Gerçi sen ve anlayış?" Kolumdan bir anda sertçe tutmasıyla bütün kanım ayak ucumda toplandı. Sinirlenince çok korkunç görünüyordu.

YüzücüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin