卍Tokyo Revengers 💚 Erik Çiçeği 💚Baji x Oc (DÜZENLENİYOR)

💚Seni Sevmeyi Durduramadım

Ume:

(Ume) - Kei ye şunu ! Çıldırtma beni!

(Baji) - Beni öldürsen bile onu yemem!
Ceset gibi kokuyor!

(Ume) - Hayır,brokoli gibi kokuyor ve sen bu brokoliyi yiyeceksin!

Kei birkaç gündür hastanadeydi. Giderek iyiye gidiyor durumu ama her yemek yeme saatinde onunla tam bir savaş veriyoruz.

Ayağı kalktım ve Chopstick ile haşlanmış küçük brokoli parcasını kei'nin iyice ağzına yaklaştırarak yedirmeye çalıştım ama o iyice geriye doğru eğilerek kaçmaya çalıştı.
Daha fazla eğilemeyince:

(Baji) - Ne biçim arkadaşsınız lan siz ?! Chifuyu, aval aval bakma da bir şey yap!

öyle bir bakış attım ki chifuyu-kun'un benden korktuğu belliydi.

(Chifuyu) - Ü-ü-üzgünüm Baji-san benim bir acil telefon araması yapmam gerek.

Yalandan telefonunu kurcalayarak giderken ben kei'nin ağzına brokoliyi sokmak için hala mücadele ediyordum.

(Baji) - Chifuyu, gitme!... (ume'nin ağzına kadar getirdiği brokoliyi tutan elini tutup ittirmeye başalar) Bari siz bir şey yapın!

Kei elimi bir yandan engelliyordu ama ben diğer elimle yüzünü bana çevrebilmiştim.

Resmen birbirmize karşı direnç uyguluyoruz şuan. Hasta olmasına rağmen de o kadar kuvvetli ki... bıçak yaralarını görmesem bıçaklandığına inanmayacağım.

(Mitsuya) - sen de ne abartın. Alt tarafı bir brokoli. Ye gitsin.

(Baji) - ÇOK GÜZEL GÖZÜKÜYOR ORDAN HERHALDE (bir yandan da Ume ile mücadele eder) GEL BENİM HAKKIMI SEN YE! BEN SEVE SEVE VERİRİM HAKKIMI SİZE!!

(Mitsuya) - Kalsın dostum. Midemi seviyorum.

(Mikey) - Ehehe ~bence de kalsın. Ume'nin gazabından nasiplenmek istemeyiz.

(Ume) -(yüzünde korkutucu bir ifadetle) gazap?

Mikey-kun gözlerini kaçırarak:

(Mikey) - biz gidiyorduk zaten... çete toplantısı vardı... D-değil mi ken-chin?

(Draken) - ah... evet! Biz gidelim.

Hepsi ışık hızıyla odayı terketti.

pes edip geri çekildim ve derince iç geçirip kei'ye bakarak:

(Ume) - 5 yaşında, 20 çocukla baş etmek seninle baş etmekten daha kolay Keisuke Baji!

Kei bakışlarını kaçırdı. Sanki hiçbir şey olmamış gibi.

brokoliye baktım ve kokladım.

Tamam, hakkı var. Gerçekten hiç hoş bir kokusu yok. Bende sevmem Ama bunu yemek zorunda. Sağlığı için.

Tadı ne kadar kötü olabilir diye düşünerek Kei'ye yedirmek uğruna mücadele ettiğim brokoliyi yiyecektim ki Kei benim elime tuttu. sert değildi. Şaşırdığım için Chopstick brokoliyle beraber düşmesine sebep oldu. Şaşkınıkla ona dönüp:

(Ume) - Sen ne-

(Baji) - Sen onu yedikten sonra ben seninle öpüşeceğim bir de, öyle mi?! Sakın o çirkin şeyi ağzına süreyim deme yoksa çok kötü olay çıkartırım!

(Ume) - Üfff sana da iyilik yaramıyor. Berber yersek daha az iğrenirsin diye düşündüm.

(Baji) -saçma, daha az iğrenmem. haşlanmış şeyleri ağzıma sürmediğimi biliyorsun ayrıca.