Ume:
4 yıl sonra:
(Ufak bir açıklama... ume de baji de 18 yaşına geldiler bunu yapamadaki asıl amaç size gelecek bölümde çok güzel bir süprüzimin olması... ehehehe)
(Ume) - KEİ! KALK ARTIK ÇILDIRTMA BENİ!
(Baji) - (mızmız ve uykulu bir şekilde) beş dakika daha...
çekiştiriyordum ama bir türlü kalkmıyordu.
(Baji) - gitmek istemiyorum...
(Ume) - teyzem de öyle söylüyordu zaten. Bıraklım da baji okula gitmeyip uyusun.
Kei hiçbir şey umurunda değilmiş gibi sırtını dönüp yatmaya devam etti.
(Ume) - Teyzem olmayınca salıyorsun herşeyi ama ben buna izin vermeyeceğim. Kalk!
Kei'yi yatağından zorla kaldırmaya çalışıyordum. Kolunu sıkıca tutup çekiştirdim ama o intala kalkmıyordu.
(Baji) - bir günden bir şey olmaz ume... lütfen.
(Ume) - çok şey olur aptal! Geç kalacağız hadi.
Kei tekrar bana döndü ve başucundaki saate uzanıp ofladı...
(Baji) - saat daha altı. Ne kadar erken olduğunun farkında mısın?
(Ume) - ancak uynadığın için olabilir mi acaba!
Kalk hadi! Bak bu hafta son zaten. Sonra tatil! O zaman bolca uyursun. hadi! danışmanlık randevumuz da sensei ile, hadi!Kei tekrar gözlerini kapadı.
Kei'nin bu sefer bacağından çekip yere düşürümeyi planladım. Ancak uyanır artık. çekiştirecektim ki benim bileğimi tutup kuvvetli bir şekilde kendine çekti ve yatağa düşmemi sağladı.
Ben daha ne olduğunu anlamadan kollarını sıkıca bana sarmıştı ve bacağını da benim üstüme atınca büsbütün harektaiz kalmıştım.
Çenesini başımın üstüne yaslayıp mayışık bir tonda:
(Baji) - beraber uyuyalım...
(Ume) - okula kim gidecek?...
(Baji) - ume lütfen... okul sekizde. söz veriyorum, saat yedide kalkacağım. Hem okulun kapanmasıma bir hafta kalmış. Bırak keyfini çıkaralım beraber.
Onun ısrarına daha fazla karşı çıkamayıp:
(Ume) - söz verdin... tamam mı?
Başıyla onayladı. Ben de çok geçmeden tekrar uykuya dalmıştım.
Bir süre sonra:
Sensei benim notlarımı inceliyordu.
(Öğretmen) - ben senin yerinde olsaydım kesinlikle edebiyat alanından ilerlerdim. Bu konuda yetenekli olduğunu bariz bir şekilde notların gösteriyor.
Sensei bir süre daha notlarıma göz gezdirdikten sonra:
(Öğretmen) - ama senin istediğin şey de önemli... hayalini kurduğun bir meslek var mı?
Yüzümde bir tebessüm oluşmuştu.
"Bence sana öğretmenlik çok yakışır. Bir çok öğretmenden daha güzel ders anlatıyorsun"
Tereddüt etmeden:
(Ume) - aslına bakarsanız ben öğretmen olmak istiyorum sensei. Uzun süredir bunun hayalini kuruyorum.
(Öğretmen) - harika... o halde seni bir edebiyat öğretmeni yapalım. Ne dersin?
(Ume) - evet, çok isterim!
![](https://img.wattpad.com/cover/320641911-288-k755018.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
卍Tokyo Revengers 💚 Erik Çiçeği 💚Baji x Oc (DÜZENLENİYOR)
FanficTerk edilmiş bir arazide, hurda arabalarla dolu bir yerdeyim. Etraf Karanlıktı ancak çevremdekileri çok iyi seçemesemde ne olup olmadığını görebiliyordum. Buradan bir an önce kurtulmak için koşup duruyorum. Ama ne yaparsam yapayım aynı yerde dönüp...