Ume :
Bizim çete üyeleri önümüzde, kedi aralarında şakalaşırken Emma-chan ve ben de arkalarında sohbet ederek yürüyorduk. Emma-chan beni hina-chan ile tanıştırmıştı. Oldukça tatlı ve güler yüzlü bir kızdı. Onunla buluşmamızda dönüyorduk. Emma-chan, hina-chan ile beni sürekli tanıştırmak istediğini zaten söylerdi. Eve dönerken bizim serseri ekiple de karşılaşınca beraber eve dönüyorduk.
(Pah-chin) - PEH-YAN! RAHAT DUR! İBNE KILIKLI!
peh-yan-kun her zamanki gibi pah-chin ile uğraşıyordu.
(Draken) - Bir rahat durun! Bir de sizinle uğraşmayayım!
Mikey-kun yolun yarısında uyumamaya başlayınca Draken-kun onu sırtında taşımaya başlamıştı.
(Draken) - Mitsuya! Şunlara bir bak ya!
(Mitsuya) - kızların yanında küfürlü konuşmayalım lütfen!
(Baji) - Takıldığın tek mevzu bu mu cidden Mitsuya?
(chifuyu) - Baji-san! Geçenlerde bahsettiğim mangayı okudunuz mu?
(Baji) - Ah! Evet cidden çok iyiydi! Devam serisi ne zaman gelecek?
(Mikey) - (uyuşuk bir şekilde) canım doryaki çekti... Doryakiii~... (horlar)
(Draken) - Mikey, hiç sırası değil...
(Pah-chin) - PEH-YAN! GEL LAN BURAYA! (peh-yan'ı kovalamaya başlar)
Biz onların bu karmaşık ama komik hallerini sadece kıkırdamak izliyorduk. Herkes ayrı bir dünya...
Kei chifuyu-kun ile sohbet erken bir anlığına dönüp bana bakmıştı. Hiç kimse görmeden bana tek gözünü kırpınca gülümseyerek karşılık verdim. O da gülümseyip tekrar chifuyu-kun ile sohbetine dönmüştü.
Ekipten şimdilik kimseye çıktığımızdan söz etmeyeceğini söylemişti. Sadece chifuyu-kun'a söylemiş. Neden söylemek istediğini tam mânâsıyla çözemesem de çok takılmadım. Herkese duyurmak gibi bir dedim yok sonuçta. Ama Emma-Chan'a söylesem fena olmaz... O benim yakın arkadaşım sonuçta.
(Ume) - Emma-chan, sana bir haberin var.
(Emma) - Ne haberi?
(Ume) - Söyleyeceğim ama aşırı tepki vermek yok... Söz mü?
(Emma) - O derece büyük bir haber mi?
(Ume) - Söz mü dedim!?
Emma-chan koluma girip bana iyice yaklaştı ve kulağını benim ağzıma yaklaştırırken söz verdi.
(Ume) - Kei ve ben çıkıyoruz.
(Emma) - NE!-
Ben bağırmasıyla refleks olarak elimi Emma-chan'ın ağzına bastırdığım da bizimkiler şaşırmış bir şekilde bize baktığın farkettim. Emma-chan elimi ağzından çekip utanarak ;
(Emma) - Ehehehehe... Şeyyy... Çok istediğim bir çanta vardı ama mağazada kalmamış.... Ehehe... Ehehehehe.
Herkes tekrar önüne dönünce emma-chan koluma heyecanla tekrar sokuldu.
(Emma) - (fısıldayarak) ne zamandan beri?
(Ume) - Bir kaç haftadır.
(Emma) - Nasıl oldu peki?... Kim itirafta bulundu? Ne dediniz birbirinize?
(Ume) - Çok uzun hikaye. Yanlız olduğumuz zaman anlatırım.
(Emma) - (gururla) Ben anlamıştım zaten biribirnize karşı bir şeyler hissettiğiniz. En başta senin inkâr edişlerinden belliydi zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
卍Tokyo Revengers 💚 Erik Çiçeği 💚Baji x Oc (DÜZENLENİYOR)
FanficTerk edilmiş bir arazide, hurda arabalarla dolu bir yerdeyim. Etraf Karanlıktı ancak çevremdekileri çok iyi seçemesemde ne olup olmadığını görebiliyordum. Buradan bir an önce kurtulmak için koşup duruyorum. Ama ne yaparsam yapayım aynı yerde dönüp...