卍Tokyo Revengers 💚 Erik Çiçeği 💚Baji x Oc (DÜZENLENİYOR)

💚Beni Tekrar Öp Lütfen

Medya çizimi bana aittir aşkolar

Ume :

Teyzem bu akşam yakın bir arkadaşıyla vakit geçirecekti. Bu yüzden çok geç gelecekti muhtemelen. Bu akşam için yemek yapıyordum. Kei her ne kadar kızarmış erişte yiyebileceğimizi ve boşuna uğraşmamamı söylese de ben yapmaya karar verdim. Mutfakta vakit geçirmek çok hoşuma gidiyor... Ki şu anda yanımda Kei olunca mutfakta bir şeylerle uğraşmak daha hoş bir hal aldı.

Şimdi mutfakta beraber yemek yapıyorduk.

Aslında ben yapıyorum ve Kei ise çaresizce yardım etmeye çalışıyordu. Mutfakta marifetli değil ama bu umrumda değildi. Çabalayışını görmek çok tatlı.

Saçlarını özensizce toplamıştı ve bu şekilde çok yakışıklı gözüküyordu. En sonunda elinde yapmaya çalıştığı onigiriyi havadan tezgaha bırakıp dağılmasına sebep oldu.

(Ume) - (güler) Bu neydi? Onigirden bir intikam mı?

(Baji) - (iç çeker) Hayır, bu bir isyandı!

(Ume) - Neyin isyanı peki? 

(Baji) - İleride evlendiğimizde mutfak işlerinde sana yardım edemiyecek olmamın isyanı!

Ben gülümsedim ve onigirilere şekil vermeye devam ettim. Kei çenesini omuzuma koyup yapışımı izlemeye başladı.

(Baji) - Cidden çok yeteneklisin!

(Ume) - Bunu senden duymak güzel.

Kei kulağım dibinde iç geçirdi.

(Baji) - Nasıl şekil veriyorsun anlamıyorum. çok zor!
 
(Ume) - (baji'ye tarif ederken aynı zamanda elinde uygulayarak gösterir) işin sırrı rahat davranmakta. Pirinci elinde çok sıkarsan dağılır. Birbirine zaten kolayca yapışıyorlar.( sonunda da şeklini verip kenara koyar) Bak, bu kadar.

Kei çenesini omuzumdan  kaldırıp göz devirerek konuştu.

(Baji) - Bana şu an hava atıyorsun, öyle değil mi?...Gıcık!

Tabi bunu şakacı bir tavırla söylemişti.

Ama şaka yapıyor olması bu söylediğinin intikamını almayacağım anlamına gelmez.

Son onigiriyi yapıp bitiriyorum ve planımı uygulamaya geçiriyorum.

(Ume) - Kei, saçında pirinç tanesi var.

(Baji) - Öyle mi? (elini saçına götür  ve çözüp eliyle saçlarını karıştırarak pirinç tanesinin düşmesi için çabalar)

(Ume) - Daha arkada... (kendisinde göstererek) Ensene doğru.

Kei'ye yardım teklifi ettim. Kabul edince bana doğru hafifçe eğildi. gizlice elimi ıslattım. Su soğuktu. pirinci alıyormuş gibi yapıp ensesinden kıyafetini hızlıca çekip elimden damlayan soğuk damlaları kei'nin sırtından aşağı gönderir göndermez Kei irkilerek inledi ve kaşlarını çatıp bana baktı. Ben ise kahkahalar içindeydim.

(Baji) - (eline hızlıca bir bardak alıp suyu doldururken) Gel buraya!

O suyu doldururken ben bu kısacık zamanı fırsat bilip mutfaktan kaçtım. o da kısa bir süre sonra benim peşimden koşmaya başladı. En sonunda salondaki orta sehbada karşılıklı olarak duruken beni köşeye sıkıştırdı.

(Ume) - (kıkırdayarak) Tamam, özür dilerim! Suyu bırak lütfennn~!

(Baji) - (kurnaz bir gülümsemeyle) o kadar kolay değil patates suratlı! İntikamımı alamadan şuradan şuraya gitmem!