Helloo nasılsınız?
Bölüme hoş geldiniz, bölüm sonunda yine beraber olacağız, iyi okumalar görüşürüz👋
☆
2 gün önce
Koltukta oturmuş karşımda gerçek ailem olduklarını iddia eden kişileri inceliyordum, onlarda benden geri kalmıyorlardı benim yaptığım gibi, bana dikkatle bakıyordular. Kaç saat geçti bilmiyorum hiç konuşmadan, sessizce bir-birimize bakıyorduk arada konuşmaya kalksam hemen vaz geçiyordum, annem ve babam gelmeden bu işin açıklığa kavuşmayacağı kesindi.
Annemleri aramış ama ulaşamamıştım, eh sanki ne zaman arasam hemen cevap verirdiler sanki, ya meşgule atarlardı ya da ulaşamazdım buda o zamanlardan biriydi. Telefonum titreyince bakışlarımı onlardan ayırıp sehpanın üzerindeki telefonumu elime aldım, mesaj atan annemdi arama zahmetine bile girmemişti hemen mesajlara girdim.
Annem: Ne istiyorsun.
Yüzümde kırgınca bir gülümseme oluştu onu 10 defa aramıştım ve bana söylediği ilk sözü 'Ne istiyorsun' olmuştu. Ben mi yanlış biliyorum ama bir insan sizi 10 dan çok arasa bir şey olduğu kesindir ve ona attığınız mesaj bu olmamalı, mesaj bile atmazsınız, hiç olmasa arayıp sesini duymak istersiniz. Söylediği şeyi boş verip cevap yazdım.
Sen:1 saat önce eve birileri geldi.
Annem: EEE ne olmuş yani?!
Sen: Gelenler gerçek ailem olduklarını söylüyorlar olan bu.
Annem: NEDEN DAHA ÖNCE HABER VERMEDİN!!!??
Sen: Telefonlarımı açsaydınız öğrenirdiniz açma zahmetine bile girmediğiniz için beni suçlayamazsınız!
Annem: Neyse ne hemen oraya geliyoruz, onları orda tutmaya bak sen, çok soru sorup insanları bunaltma, gelince ne olup bittiğini anlarız.
Sen: Çok soru sormuyorum ben!!
Annem: Evet hiç sormuyorsun.
Görüldü attıktan sonra sohbetten çıktım, sinirle telefonumu kapatıp aldığım sehpanın üzerine geri koydum, koymamıştım bildiğin fırlatmıştım. Kafamı kaldırıp bana meraklı gözlerle bakan karı, kocaya göz gezdirdim.
Mutfağa gitmek için oturduğum koltuktan kalktım geldiklerinden beri hiç bir şey ikram etmemiştim.
"Çay, kahve ne istersiniz yoldan geldiniz susamışsınızdır" dedim ikisine bakarak.
Kadın "Teşekkür ederim kızım ben su alayım" adama döndüm kafasını hayır anlamında iki yana salladı.
Yerde getirdiğim oyuncaklarla oynayan miniğe eğildim, eğildiğimi gören minik kafasını kaldırıp bana baktı "Sen ne istiyorsun bakayım?" dedim, anlamamış yüz ifadesiyle yüzüme baktı.
"Ben mi ne istiyoyum?" ahh gerçekten şimdi yüzünü ısıracaktım.
Kıkırdadım "Evet sen çikolatalı süt var istiyor musun?" çikolatayı duyduğu an gözleri parladı.
"Çikolatamı e-evet istiyo-" kahkaha atmamak için zor duruyordum.
Gözleri annesine kaydı ne oldu bilmiyorum ama "Teşekküy edeyim zahmet omasa istiyoyum".
Peltekçe cümle kurmasına gülümsedim. Arkamı dönüp mutfağa adımlamaya başladım kapıyı açıp içeri girdim. Mutfak rafından bir bardak alıp suyu doldurdum, buz dolabından çikolatalı sütü çıkarıp elime aldım geri döndüğümde adını bilmediğim minik kanepede annesi ve babasının arasında oturuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arjin ~Yaşam ateşi~
Chick-LitGözleri denizdeki dalgalar kadar kasvetli ve sonsuzdu. Onun beni kendi karanlığına sürükleyeceğini hissediyordum, ya da belki de ben onu gerçek olmayan hayatıma sürükleyecektim. "Belki de benim kimsesizliğimi sevecekti, kim bilir? Tıpkı benim onun k...