Merhaba!Benim için oy verip yorum bırakmayı unutmayın olur mu? 🥺
YAZAR ANLATIMINDAN
Büyük, Mahşer timi için yapılmış garajda, ihtiyaç olan her şey vardı. Alanın bir köşesinde koltuklar ve mutfak varken, diğer tarafı silahlarla ve teçhizatlarla doluydu. Büyük, U şeklinde koltuklarda oturan ekip, garajın ortasındaki plan masasında, yarım saattir hareket etmeden, planları inceleyen veya bir şey düşünen komutanlarına bakıyordu.
Herkes gergindi aslında, kimse bir şey diyemiyordu. Yapabilseler, o an oradan kaçacaklardı ama şu an onlara ayrılan bu alandan ayrılmamaları gerekiyordu. Her an harekat emri gelebilirdi.
Ekipten Tarık ve Mustafa gergince bakıştı. Haktan ve Mert şarjörlere kurşun çekmekle meşgullerdi. Başka türlü zaman geçmiyordu.
Merih, önündeki Suriye haritasına bakıyordu sadece. Düşünceleri oldukça karışıktı. Gergindi. Öfkeliydi. Öfkeliydi çünkü son çıktığı görevden başarısızlıkla dönmüşlerdi. Bu, yüzbaşı için kabul edilebilir bir şey değildi.
Alana giren rütbeliyle, Tarık ve Mustafa ayaklandı.
Aylin yüzbaşı onlara bakış atıp hepsinden uzakta, masanın başında dikilen yüzbaşıya ilerledi.
"Başarı kadar başarısızlık da vardır bizim görevlerde yüzbaşım, bu kadar naif olma."
"Bu naiflik değil Aylin," dedi Merih, kadına bakmadan. Aylin, kahverengi saçlarını, sıkıca bağlamıştı. Üzerindeki üniformayı gururla taşıyordu. "Belki siz, istihbaratçılar kısa sürede başarı elde etmeye alışkın değilsiniz ama ben, girer ve başarıyla çıkarım oradan. Bu normal değildi." Kadına çevirdi bakışlarını.
"Ne düşünüyorsun peki?" diye sordu kadın dikkatle. "Sızıntı olduğundan mı şüpheleniyorsun?"
"Siz istihbaratı kimden aldınız?"
Kadın güldü. "Cevaplayabileceğim soruları sor yüzbaşı. Kime ne sorduğunun farkında mısın?"
"Aylin anlamıyorsun," dedi Merih.
"Dışarıda konuşalım," dedi Aylin. Ekipten uzakta olsalar da duyabilirlerdi. Merih ve Aylin, birlikte garajdan çıktılar. Etraf boştu, kuru bir sıcak vardı.
"Kimden şüpheleniyorsun? Benim istihbaratımdan mı kendi ekibinden mi?"
"Ben benimkilere canımı emanet ediyorum, onlardan şüphelenmem ihtimal dahilinde bile değil."
"Güzel," dedi Aylin. "Ben de ekibime güvenirim."
"İstihbaratçıların ekibi olmaz!" dedi Merih hırlar gibi. "Dalga mı geçiyorsun benimle?"
"MİT'e güvenmediğini bilmiyordum," dedi Aylin, Merih'in aklından geçenleri tahmin ederken. "Onlardan size katılanlar vardı, değil mi?"
"Evet," dedi Merih. "Kimlerin katıldığını biliyor musun?"
"Ayhan, Işıl ve Korhan. MİT'in en iyi ekibinden üç kişi. Güvenilirler. Sızıntı olma ihtimalleri yok."
"Peki o zaman o sevkiyatlar nasıl patladı? Nasıl içi boş çıktı? Nasıl biz yanlış yönlendirildik?"
"Bu belki sızıntıyla alakalı değildir, planlar değişmiştir. Düşmanını hafife mi alıyorsun yüzbaşım?"
"Ben bir şey hissetmem, bilirim. Ve biliyorum. Bu sadece sonradan değişen istihbarat değildi. Başka bir şey var."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRGIN RUHLAR SENFONİSİ
Mystery / Thriller❝Kırgın ruhlar senfonisi; kimisine ölüm ninnisi, kimisine yaşam emaresi.❞ Hayatını travmalarının yönettiğinin bilincinde olan bir kadın, onlardan kaçmayı hiç bırakmaz, onlar da onu kovalamayı. Kaçmayı yaşamak olarak görür çünkü başka türlü yaşamayı...