18. KIRGIN RUHLAR SENFONİSİ.

182 31 0
                                    




18. "KIRGIN RUHLAR SENFONİSİ."

Ben yine hep bildiğim şeyi yapmıştım. Kaçmıştım. Günlerdir istihbarat binasında, sadece işle ilgileniyordum. Duş almak için buradaki odalardan birini kullanıyor, paketli kıyafetlerden giyiyor, işe geri dönüyordum. Yaralarımla bile ilgilenmiyordum. Salmıştım tamamen.

Merih'e ihtiyacım vardı.

Hem de çok.

Yaralarım çok derindeydi, onlara bir tek Merih ulaşabilirdi.

Ne zaman ona bu kadar bağlandım, yemin ederim ki bilmiyordum. Nasıl hayatımın bu kadar merkezine girebilmişti, anlamıyordum.

Belki ben, bizim imkânsızlığımıza tutulmuştum.

Belki babamın günahını, Soydaner'in oğlunu severek ödemeye çalışıyordum.

Hayır, babam yapmamıştı. Biliyordum. Emindim. Babam yapmazdı, bu mümkün değildi.

Alacağım cevaptan korktuğum için, Alparslan Akkor'a bile soramıyordum. Korkuyordum, gerçekten korkuyordum. Ama Merih için bunu yapacaktım. Soracaktım. Sonra, ne olacaksa olacaktı.

Ya canım gidecekti ya canım canıma canan olacaktı.

Şimdi istihbarat binasının arka tarafında, kimsenin görmediği o yerdeydim. Ayhan, Işıl ve Korhan'la bile düzgün konuşmuyordum. Zaten onlar göreve çıkmışlardı, şu an yalnızdım.

Birinden bulduğum sigarayı dudaklarımın arasına aldım. Doktordum ben, yıllarca tıp dersleri görmüştüm, tıp okumuştum. İçmemem gerekiyordu, zararlarını en iyi ben bilirdim.

Ama yine de zamanında babamın dertlenince sigaraya sığınması gibi, ben de sığınmıştım.

Çocuklar, ailelerinin aynasıdır derler.

Öyleydi.

Kaderim benzerdi belki, kim bilir?

Öyle bir aşk yaşayabilir miydim bilmiyordum. Ben annem kadar sevilebilir miydim gerçekten bilmiyordum. Annem çok mutlu bir kadındı çünkü iliklerine kadar seviliyordu. Babam onu delicesine seviyordu.

"Bir vatan bir de sen be Kardelen!" diyordu.

Ama vatanı için, görevi için belki de annemin ölümüne sebep olmuştu. Ölümleri görevi yüzünden olmuş olabilirdi. Altay Akkor ve Ala babamın görevi nasıl olabilirdi? Aklım almıyordu. Bu nasıl bir görevdi? Onların ne özellikleri vardı? Neden babam onları korumak istiyordu? Korumuştu da.

Elimdeki telefonu aldım, ulaşmamam gereken numaraya ulaştım.

"Bir şey olmuş," dedi telefon açıldığında. Gözlerimi yumdum.

"Belki de sadece seni özlemişimdir," dedim ve ekledim. "Kardeşim."

"Kardeşin değilim," dedi tanıdık bir şekilde. "İkizinim. Abin bile olabilirim ama kardeş? Hayır."

Güldüm. "Biliyordun, değil mi?"

Sustu. "Neyi?"

"Ablamın o adamı çoktan bulduğunu, beni sadece kullandığını? Beni zorla asker yaptığını, bana yalan bir sebep verdiğini biliyordun, değil mi?"

İç çekti. "Biz askeriz Rena," dedi Reha, kardeşim, ikizim. "Bizim tek bir sebebimiz vardır, o da vatan millet Sakarya'dır. Bize sebep vermeleri gerekmez, biz sebep oluruz. Savaşırız, yaralanırız, hatta şehit oluruz; ama boş bir amaç uğruna ölmüş olmayız. Biz kimiz biliyor musun?"

KIRGIN RUHLAR SENFONİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin