Medya: Neoni - Bombs Away
Jisung havada uçan arabıyı fark ettiğinde çantasını bir kenaraya fırlatarak hemen koşmuştu. Zaten çömelmiş olan Minho'nun yanına gelmiş ve gözlerini turuncuya çevirerek sağ elini kaldırmıştı. Amacı arabayı sağ eliyle durdurmak ve üstlerine düşmelerini engellemekti.
Ve dediği de oldu, araba Jisung'un eline çarptığında paramparça olmuş ama havada kalmıştı. Sonra Jisung zaten sağ elinin gücüyle arabayı yere indirmişti. Ama hala tutuyordu çünkü bir dayanak yoktu ve üstlerine devrilebilirdi.
"Sen iyi misin?"
Jisung artık tehlikenin geçtiğini emin olduğu için Minho'ya dönerken bir şeyler unuttuğunun farkında değildi. Gözleri hala turuncuydu ve ona şokla bakan gençte hiç yardımcı olmuyordu. İkisi şaşkınlıkla birbirlerine bakarken Jisung gözlerini hatırlamış ve gözlerini normale döndürmüştü.
"Ben iyiyim ama sen... sen nesin böyle??"
Minho sonunda konuşmayı becerdiğinde Jisung onun meraklı pırıltılarını görmüştü. Büyük ihtimal şuan burda neler döndüğünü anlamaya çalışıyordu. Haklıydı da ama Jisung bir şey söylüyemezdi. Ondan korkup kaçmasını ve onu canavar gibi görmesini istemiyordu. Uzaklaşmasını istemiyordu.
"Ne sen sor... ne ben söylüyeyim..."
Jisung önüne dönmüş ve bu seferde iki elini kullanarak arabıyı üstlerinden atmıştı. Etrafı kolaçan ettiğinde çocuğu görmemişti, büyük ihtimal çoktan kaçmıştı. Ama o çocuk o gün Seungmin ile telepatik bağ kuran çocuktu. Bundan adı kadar emindi.
"İyi misiniz çocuğum?? O kadar çok hızlı gelişti ki müdahale edemedik"
Yakınlardan bir yetişkin gelip onların iyi olup olmadığını kontrol ettiğinde Jisung çocuğu aramayı bırakmış ve ona dönmüştü. Şimdi etrafına baktığında bazıların başlarına toplandığını fark etmişti. Ortam kalabalıklaşıyordu ve bu hiçte iyi bir şey değildi.
"Evet biz iyiyiz. Neyseki çizik bile almadan kurtulabildik"
"Ohh rahatladım!! Ne olduğuna emin değilim ama sanırım elektrik direği sizin hayatınızı kurtardı"
Jisung kaşlarını çatmış ve ne elektrik direği diye sormayı bile düşünmüştü. Ama sonra kafasını sağ tarafa çevirince eğilmiş ve bükülmüş elektrik direğini fark etmişti. Sanırım insanların böyle bilmesi en iyisiydi. Sadece kafa sallamakla yetindi ve Minho'nun yanına adımladı.
Minho ise hala olayların şokundan çıkabilmiş değildi. Sürekli Jisung'un turuncu gözleri aklına geliyor ve ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Acaba süper güçleri falan mı vardı?? Yoksa bir uzaylı mıydı??
"Bana bir açıklama borçlusun!!"
"Ne için??"
"Ne olduğunla ilgili!! Gözlerini gördüm ve tek elinle arabayı durdurdun! Kaçamazsın!!"
"Kaçmıyorum!! Sadece sana bir şey söylemek zorunda değilim"
"Neden!?"
"Çünkü seni kaybetmek istemiyorum!!!"
Sessizlik.
Koca bir sessizlik hüküm sürdü. Sanki saatler geçmiş gibi baya sessiz kaldılar. İkiside bir şey demedi. Minho duyduklarını sindirmeye çalışırken Jisung'da söylediklerini hazmetmeye çalışıyordu. Zaten yüzü kıpkırmızı olmaya başlamıştı bile. Bunu kendiside beklemiyordu.
Minho ise anlam verememişti. Jisung'un itirafı hoşuna gitsede neden böyle söylediğini anlamamıştı. Onu korkutacak ne oluyor olabilirdi ki?? Peşinde birileri mi vardı?? Yoksa onun uzaylı olduğunu fark etmişler ve bilim adamları onun peşine mi düşmüştü!? Pekala sanırım fazla bilim kurgu izliyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Variables // Stray Kids✔
Fanfictionİnsanların ve Kurtların dünyası, bir paranın iki farklı yüzü gibiydiler. Birbirinden ayrı ve birbirlerinden haberi olmadan yaşıyorlardı. Peki bir anda dört farklı omega bu düzeni bozarsa ne olurdu? * Shipler; - Chanmin - Minsung - Changlix - Hyunin